Gıda Teknolojisi

Kuruluşunun 25. yılını kutlamakta olan Aromatech, Türkiye ve komşu ülkelerde 13 yıldır kesintisiz hizmet veriyor. Global pazarda Aromatech Grasse’taki merkezin yanı sıra, bugün Tunus, Türkiye, Cezayir, Tayland ve ABD’de bölge ofisleri ile 5 ayrı coğrafyada faaliyet gösteriyor. Her bir Aromatech şirketi bulundukları ülke ve çevresindeki bölgeyi yöneten satış, üretim ve AR-GE ofisleri olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Geçen yıl Çin’de aroma pazarın önde gelen şirketlerinden biri olan Apple Flavor & Fragrance Group ile bir Joint Venture iş ortaklığı imzalayan Aromatech Group ürünleri bugün itibariyle 50’den fazla ülkede satılıyor. Global cirosunun %70’ini Fransa dışındaki pazarlardan elde eden Aromatech, bu anlamda farklı bölgelerdeki yasal düzenlemeler yakından takip ederek gerekli standartları oluşturuyor ve dokümantasyon desteğini de sağlıyor.

Organizasyonel yapıya bakıldığında, her bir bölge ofisinin kendi çevresinde tat ve kültürel anlamda benzerlikler gösterebilecek coğrafyalardan sorumlu olduğu görülüyor. Bunun yanı sıra hem genel merkezde hem de bölge ofislerinde kullanılmakta olan iş yönetim programı sayesinde, bir ülke veya bölge için geliştirilen tadların ve projelerin diğer tüm ülkelerin bilgi ve kullanımına paylaşılmış bir ağda bulunması, ciddi fikir ve proje zenginliğinin yakalanmasına yol açıyor. Örneğin Kuzey Afrika’da yaygın bir şekilde tüketilen nargile için geliştirilen aromaların, Türkiye tarafından yönetilen İran ve Suriye gibi ülkelerde de tercih edilmesi, geliştirilen bu aromaların farklı pazarlara adaptasyonunu hızlandırıyor.

Aromatech Türkiye, Balkanlar ve Orta Doğu Genel Müdürü Tolga Akartuna, bugün itibariyle Türkiye ofisinin sahip olduğu AR-GE ve kalite ekibi, aroma geliştirme ve bitmiş ürün uygulamalarının yapılabileceği modern tatlı ve tuzlu laboratuvarları, HACCP ve GMP sertifikalı sıvı ve toz aroma ile emülsiyon üretebilen üretim tesisleri ve satış-pazarlama ekibi ile 1999’dan beri gerek Türkiye’deki gerekse de komşu ülkelerdeki gıda, içecek, ilaç ve yem üreticilerinin her çeşit aroma projelerine hizmet verdiğini belirtti. Dünyada gıda ve içecek sektöründe tüketim eğilimlerinin coğrafyadan coğrafyaya ciddi farklılıklar gösterdiğini söyleyen Akartuna, ülkelerin sosyokültürel farklılıkları, gelir düzeyleri ve yasal düzenlemelerini, tüketim alışkanlıklarını ve bu coğrafyalardaki yeni ürün geliştirme projelerini etkilediğini ve şekillendirdiğini aktardı. “Bugün dünyanın önde gelen gıda ve içecek üreticileri bir taraftan global inovasyonlar yaparken diğer taraftan da lokal tatlara ve beklentilere adapte olmuş ürünler ve ambalajlar geliştirmek için kaynaklarını seferber ediyorlar” diyen Tolga Akartuna, aroma sektörünün de dünyada bu eğilimlere paralel bir çalışma ve gelişim içinde olduğunu anımsattı.

Aromatop aroma portföyü gelişimini sürdürüyor

Aromatech son yıllarda bu doğrultuda başta doğal ve organik aromalar olmak üzere önemli inovasyon projelerine imza attı. Bunu hem Fransa’da bulunan merkezindeki hem de bölge ofislerindeki AR-GE ekiplerinin koordineli çalışmaları sonucu gerçekleştiren şirket, kaynaklarını da tatlı ve tuzlu aromaları 2 ayrı grupta ve iş biriminde toplayıp odaklanarak gerçekleştirdi. Bu amaçla Türkiye’de 2010 yılında tuzlu iş birimi ve tuzlu ürünler laboratuvarının kurulduğunu ifade eden Tolga Akartuna, “Tuzlu tatlar dediğimiz cipsten kuruyemişe, deniz ürünlerinden et ve tavuk ürünlerine, ketçap, mayonez, hardal ve soslardan kraker ve atıştırmalık gruplarına, peynirden yağ ve margarine, hazır çorba ve yemeklerden turşuya kadar çok geniş bir ürün grubunu kapsayan bu portföy ülkemizde hızlı büyüyen ve gelişen ürün gruplarına hizmet vermektedir. Bu amaçla tuzlu tadlara yönelik geliştirdiğimiz “Aromatop” aroma portföyü, Aromatech’in global inovasyonlarının yanı sıra, Türkiye’de AR-GE ekibimizin projeleri ile de gün geçtikçe büyümekte ve zenginleşmektedir” dedi.

İhracatta çalışmalar yerel tadları yakalamak üzerine 

Türkiye ekibinin sektördeki üreticilere sunduğu en büyük farkın, her projenin butik bir çalışma olarak ele alınması ve böylece hem AR-GE hem de üretim süreçlerinde hızlı, esnek ve yenilikçi yaklaşımlar ile beklenen hedef tada ve sonuca yönelik servis verilmesi olduğunu dile getiren Akartuna, eldeki AR-GE ve üretim kaynaklarıyla daha etkin ve hızlı sonuca gidildiğini anlattı. Türkiye’den yönetilen Balkan ülkeleri, CIS ülkeleri ve Orta Doğu’da pazar dinamiklerinin ülkeden ülkeye çok büyük farklılıklar gösterdiğini kaydeden Aromatech Türkiye, Balkanlar ve Orta Doğu Genel Müdürü Tolga Akartuna, “Özellikle İran başta olmak üzere Orta Doğu ülkelerinde ciddi bir üretim yatırımı bulunuyor. Bunun sonucunda da bu pazarlar Batı’nın yaşam tarzı ve tüketim alışkanlıkları ile yerel tadların ve geleneklerin bir potada birleştiği ilginç fırsatları da barındırıyor” dedi. Akartuna sözlerine şöyle devam etti: 

“İhracat organizasyonumuzu, bayi yapımızı ve mevcut AR-GE faaliyetlerimizi bu ülkelerdeki yerel tatları ve ihtiyaçları yakalamak üzerine şekillendiriyoruz. Bugün itibarıyla %30 olan ihracat çalışmalarımızın 2012-2013 yıllarında toplam işimiz içinde çok daha yüksek pay almasını hedeflemekteyiz. Türk tipi vişne, safran, klasik vanilya, Türk kahvesi, sütlaç gibi hem bu ülkelerde hem de bizde yakından bilinen ve tercih edilen tadların daha net anlaşılması, yakalanması ve sunulması Aromatech Türkiye operasyonuna bu ülkelerde sadece lojistik ve hız avantajı değil, aynı zamanda kültürel ve duyusal yakınlıklar ile de rekabetçi bir avantaj ve fark sunuyor.”

Yaz olimpiyatları sektörü canlandıracak

Aromatech Group’un Fransa merkezinde üretim ve AR-GE tesislerinde 2012-2013 yıllarına yayılmış ciddi bir büyüme yatırımının devam ettiğini açıklayan Tolga Akartuna, bu yatırımın esasında şirketin 2012-2013 yılları ve devamındaki 5 yıllık iş stratejisine yönelik olarak yapıldığını anlattı. Aromatech Türkiye olarak 2012’den önemli beklentileri bulunduğunu vurgulayan Akartuna, “Gıda ve içecek sektörünün bu yıl içinde özellikle yaz aylarındaki Avrupa Futbol Şampiyonası ve Londra’daki Yaz Olimpiyatları ile birlikte tüketim rakamlarının daha da yukarı gideceği bir döneme gireceğini öngörüyoruz. 2012’de hem Türkiye pazarındaki işlerimizi ciddi anlamda büyütmek hem de başta Orta Doğu olmak üzere komşu ülkelerdeki organizasyonel yapılanmamızı geliştirmeyi ve bölgedeki bazı yeni ülkelere de ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra cips, kuruyemiş, dondurma gibi sektörlere yönelik inovasyonlarımızı da hem 2012 hem de 2013 için üreticilerle paylaşıyor olacağız” şeklinde konuştu.

Doğal ve organik aromalara talep artmakta

“Star Flavours” adını verdikleri özel ürün portföyünün de hem tatlı hem de tuzlu aroma gruplarına yönelik ürün konseptleri ile birlikte 2012’de daha da kabul göreceğini aktaran Tolga Akartuna, “Avrupa’da 2000’lerin başında önemle ele aldığımız ve yatırım yaptığımız doğal ve organik aromalar, bugün değişen yasal mevzuatlar ve tüketim alışkanlıkları ile birlikte hem ülkemizde hem de komşu ülkelerde hızla gelişen ve tercih edilen aroma grupları haline geldi. Buna paralel olarak Türkiye’de gelişen organik ürünler pazarının izlenebilirliğin de arttığı koşullarda farklılaşması ile organik aromalara ve konseptlere talep de farklı, sağlıklı ve fonksiyonel gıdaların geliştirilmesi ile gün geçtikçe artıyor” diyerek sözlerini tamamladı.