Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Gıdanın iyisi ambalajından belli olur

Sağlıklı ve kaliteli gıdalara yönelik talebin artması, yeni tüketici trendleri ve gıdayla ilgili yasalarda yapılan değişikliklere paralel olarak gıda endüstrisi ürünlerinin ambalaj tasarımlarına büyük önem veriyor. Günümüzde pek çok marka için ambalaj, tüketicilerine iletmek istedikleri mesajları doğrudan aktarabilecekleri araç anlamı taşıyor. Bu yönüyle ambalajlar artık AR-GE sürecinin de önemli parçalarından birini oluşturuyor.





ambalaj.png

Günümüzde gelir ve refah seviyesindeki artışa bağlı olarak sağlık şartlarına dikkat edilmesi, tüketici tatmininin ön planda tutulması ve gıda güvenilirliği kavramının zorunlu hale gelmesi gibi sebeplerden ötürü ambalaj önemini daha da artırıyor. Ambalajlar bu gelişmelerin yanında taşımada ve kullanımda kolaylık sağlaması, ürünü koruması ve tüketicilere ürünle ilgili gerekli bilgileri ve mesajları sağlaması, tüketicilerin dikkatini çekmesi dolayısıyla tüketicileri satın alma davranışına yöneltmeleri açısından çok önemli bir konumda bulunuyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Saadetin Korkut da ambalajın insan sağlığına verilen önemin kanıtı, denetlenebilir olmanın ve ekonomik olarak kayıt altına alınmanın göstergesi olduğunu vurguluyor. Ambalajın gıda güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizen Korkut, ambalajı ürünlerin giysisine benzeterek onları sürdürülebilir bir şekilde saklayarak sattığını ifade ediyor ve ekliyor: “Dolayısıyla ambalaj ticaret ve sanayide stratejik bir araçtır.” 

Gıda Teknolojisi Dergisi olarak bu gerçekten hareketle, ambalaj ile gıda ürünleri arasındaki ilişkiyi mercek altına almak istedik. Sektörün önemli markalarına, ürünlerinde tercih ettikleri ambalaj tasarımlarını, bunları belirlerken hangi kriterleri göz önünde bulundurduklarını, ambalaj tasarımlarındaki yeni trendleri ve yakın zamanda ürün ambalajlarında yaptıkları ya da yapacakları yenilikleri öğrenmeye çalıştık.

First ambalajlarında genç kitle ile kullanım kolaylığı ön planda

696 milyon TL büyüklüğündeki sakız sektöründe, tatlandırıcılı sakızlar kategorisinde %25’lik pazar payıyla birinci sırada yer alan First, ürün gamında bulundurduğu drajelerden şerit sakızlara, dolgulu drajelerden yaprak sakızlara kadar pek çok çeşidi kutu ve zarf gibi formatlarda tüketiciyle buluşturuyor. Ambalajın, içeriğin aynası olduğunu düşüncesinden yola çıkarak ürünün kalitesini ambalaja yansıtmaya çaba gösterdiklerini belirten Kraft Foods Türkiye-Sakız Kategorisi Pazarlama Müdürü Cenk Tüter, ürünün konumlandırılmasında ambalajın etkisinin büyük olduğunu söyledi. Genç bir kitleye hitap edildiğinde onların yaşamlarını, önceliklerini, beklentilerini dikkate almanın bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Tüter, “Kullanım kolaylığı da elbette önemli bir kriter. Sıkmayan, eğlenceli, kolay kullanılan ambalajlar günün ve hedef kitlenin gereği. Başta bu kriterleri baz alarak öncü, yenilikçi ambalajlar tasarlamak mümkün oluyor. Ambalaj tasarımları ve üzerlerinde kullanılan grafikler konusunda tüketici yorum ve önerilerini almak için Ipsos KMG ile ortaklaşa tüketici testleri gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

Marka olarak gıda ambalajından ve gıda ambalajı üreten firmalardan beklentileri konusunda bilgi veren Kraft Foods Türkiye-Sakız Kategorisi Pazarlama Müdürü Cenk Tüter, öncelikle ne yapmak istediklerini, vizyonlarını ve o ürüne ilişkin beklenti ve hedeflerini iyi anlayabilen kuruluşlarla çalıştıklarını dile getirdi. Ürünü doğru yansıtmak ve doğru kitleye ulaştırmak için doğru malzemenin, doğru tasarımla sunulması gerektiğine dikkat çeken Tüter, bu doğrultuda beklentilerini de yenilikçi, modern ve kullanışlı ambalajlar üreten tedarikçilerle çalışmak olarak açıkladı. Geçtiğimiz aylarda First kilitli paketleri tüketicileriyle buluşturduklarını anımsatan Tüter sözlerine şöyle devam etti:

“Kilitli paket her şeyden önce işlevselliği öne çıkarıyor. Pazardaki kutu sakızlardaki en önemli şikayet kapağının açılıp içindeki sakızların düşmesiydi. İçeriğinde 10-18 adet sakız olan bir kutunun sağlamlığını son sakıza kadar muhafaza etmesi beklentisi vardı ve bu paketle öncelikle bunu karşıladık. Defalarca açılıp kapanabilen ve içindeki sakızların dökülmesini engelleyen bir sistem oluşturduk. Herhangi bir aparata gerek duymadan kolaylıkla açılarak tek bir sakız alınıp yeniden kolaylıkla kapatılabiliyor. Bu ambalaj tercih edilen bir ambalaj oldu. Çünkü belirttiğimiz gibi, hedeflediğimiz kitlenin beklentilerini anlamanın bir sonucu olarak tasarlanan kutulardan biriydi. Tüketici ihtiyaçlarına göre yenilikler yapmayı sürdüreceğiz.”  

Uludağ şişelerinde albeni kadar ürün güvenliğine de önem veriyor 

Türkiye içecek sektörünün en köklü firmalarından biri olan Uludağ, içecek pazarına 4 kategoride, 22 ürün ve 79 ambalaj sunuyor. Uludağ’ın ürünlerinden 1 litrelik Efsane Gazoz ve Frutti Extra Doğal Zengin Mineralli Gazlı İçecek, Ambalaj Sanayicileri Derneği tarafından düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda İçecek Ambalajı Kategorisi’nde Yetkinlik 2012 Ödülü’ne layık görüldü. Ambalaj tasarımlarında öncelikle satış noktalarında, yani raflarda albenisi yüksek, rakip ürünlere kıyasla fark yaratan, tüketicinin dikkatini çeken ambalajlar üretmeye çalıştıkları açıklayan Uludağ İçecek Kıdemli Marka Müdürü Utku Erdem, tüketicileri ürün içeriğiyle ilgili olarak en doğru şekilde bilgilendirecek, ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun ambalajların üretimi konusunda çok hassas davrandıklarını vurguladı. Özen gösterdikleri diğer bir faktörün de, ambalajlardaki tüm unsurların (şişe, kapak, shrink, vs.) tüketicilerin farklı kullanım ihtiyaçlarına yönelik olarak tasarlanması olduğunu aktaran Erdem, “Ambalaj tasarımlarımızı bu konuda uzmanlaşmış olan ajansımız ile yapıyoruz. Uzun süredir birlikte çalışıyoruz. Ürün ve marka kimliklerimize, ambalajlama tekniklerimize ve bu konudaki stratejilerimize onlar da bizim kadar hakim oldukları için verimli bir çalışma yürüttüğümüzü düşünüyoruz. Ambalaj tasarımlarımızı değişen tüketici beklentilerine, ambalaj teknolojilerinde yaşanan gelişmelere, pazarlama stratejilerimize ya da yasal düzenlemelerde yapılan değişikliklere göre sürekli yeniliyor ve güncel tutuyoruz” diye konuştu.

Bu yılki Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda 2 ürünle içecek ambalajı kategorisinde Yetkinlik 2012 Ödülü kazandıklarını ifade eden Utku Erdem, “Efsane Uludağ Gazozu, 80 yıldır aynı formülle ve kendine has lezzetiyle üretilmekte olan ve tüketiciler tarafından çok sevilen 250 ml cam şişesiyle de efsaneleşmiş bir ürünümüz. Biz de bu sevgi ve ilgiye karşılık olarak Efsane Uludağ Gazozu’nu, ailece tüketilmeye uygun, 1 litrelik PET şişede de tüketicilerimizle buluşturmaya karar verdik. Yaptığımız çalışmalar ve birçok farklı deneme sonucunda 250 ml cam şişe formunu birebir yakalayan, istediğimiz özelliklere sahip 1 litrelik PET şişemizi ürettik. Uludağ Frutti Extra ise gerek içeriğiyle gerek ambalajıyla maden suyu kategorisine yenilik getiren, kategorinin alışılmış kurallarının dışına çıkmayı başaran bir ürün oldu. Öncelikle piyasadaki yeşil maden suyu şişelerinden farklı olarak şeffaf cam kullanıldı ve ince uzun boyunlu şişe formu tercih edildi. Ardından bu şişeye en uygun olacak şekilde üç farklı parçadan oluşan kendinden yapışkanlı şeffaf etiketler kullanıldı. Böylece etiketlerin çekiciliği artırıldı. Son olarak da “vidalı kapak” olarak tabir edilen, çevrilerek açılabilen alüminyum kapak tercih edilerek tüketicilerin alışılmış maden suyu tüketimlerinden farklı bir deneyim yaşamaları sağlanmış oldu” diyerek sözlerini tamamladı.

Türkiye’de yem sektörünün lider kuruluşlarından Abalıoğlu Grubu güvencesi ile 6 yıldır faaliyet gösteren Lezita, taze ve dondurulmuş piliç eti ürünlerinden şarküteri ve köfte ürünlerine, modern ve kaplamalı ürünlerden döner gibi geleneksel ürünlere kadar pek çok çeşidiyle tüketicilerin beğenisine sunuyor. Üretim sürecinde ürünlerin kalitesinden ambalajına kadar pek çok unsura dikkat edilirken, ambalajların raftaki duruşu, ev tipi ve toplu tüketim kanalına uygun olması, kullanım ve saklama kolaylığı gibi faktörler ambalaj tasarım sürecinde öncelik verilen kriterlerin başında geliyor.

Lezita’dan ambalaj tercihinde çevreci yaklaşım  

Ambalajın gıdaya uygun malzemelerden imal edilmiş olması ve içerisine konan ürünün raf ömrü boyunca tazeliğini ve gıda güvenliğini muhafaza etmesinin en önemli öncelikleri arasında bulunduğun kaydeden Lezita Zincir Mağazalar Satış Müdürü Mesut Ergül, ambalaj  ve alternatif tedarikçi onay süreçlerinde, öncelikle ürünün raf ömrü boyunca gerek mikrobiyolojik gerekse duyusal olarak uygun olduğunun doğrulama çalışmaları yapıldıktan sonra ambalaj onaylamasının tamamlandığı bilgisini verdi. Ambalaj tedarikçilerinin onaylanması sürecinde yapılan deneme çalışmaları yanında ambalaj migrasyon raporları, üretim izin belgelerinin talep edildiğini anlatan Ergül, “Ayrıca üretim tesislerinin hijyenik ve alt yapı olarak uygunluğu tarafımızca yerinde denetimler yapılarak tasdik ediliyor. Ambalaj sektöründeki yenilikler, gıdaların muhafazası için daha uygun koşullar sağlarken, koruyucu katkı malzemesi kullanmadan ürün yapabilmemize olanak tanıyor. İlke olarak doğada kolay parçalanabilir, geri dönüşümlü ambalajları kullanıyoruz” dedi.

Yakın zamanda pratik ürün grubundaki ürünlerin ambalajlarında yeniden konumlandırma yaparak hem farklılaşmayı hem de ürünlere ilişkin farkındalığı artırmayı hedeflediklerini dile getiren Mesut Ergül, ürünlerin ambalajlarını yeniden tasarlayarak raflarda farkındalık yaratmayı başardıklarını söyledi. Pratik Şef markası ile herkesi ‘mutfağının şefi’ olmaya davet ederek, mesajlarını tüketicilere en güçlü şekilde ulaştırma fırsatı elde ettiklerine dikkat çeken Ergül, “Ambalaj değişikliğine bağlı yaptığımız 360 derece iletişim çalışmalarımız sonucunda bağımsız araştırma kuruluşu Method Research Company tarafından yayınlanan Mayıs 2012 tarihli bilinirlik raporuna göre ilk akla gelen ve en beğenilen pratik ürün markaları arasında üçüncü sırada yer alıyoruz” şeklinde konuştu.

İglo ambalajlarına uluslararası standartları şart koşuyor

Türkiye pazarına 2009 yılında balık ve sebzelerden oluşan ürün çeşitleriyle giriş yapan dondurulmuş gıda sektörünün önemli aktörlerinden İglo, şu an raflarda 12 çeşit sebze, 7 çeşit balık ve deniz ürünleri, 1 adet hamur (milföy) ve 4 çeşit piliç ürünleri olmak üzere 24 çeşitle yer alıyor. Şirket bu yıl sonuna kadar ürün portföyünü 31 çeşide çıkarmayı planlıyor. Ailelere, özellikle de çocuklara sebzeyi ve balığı sevdirmesiyle ünlü olan İglo, ürüne verdiği önemin yanı sıra, ürünlerin tüketiciye en sağlıklı şekilde ulaşması sürecindeki tüm aşamalara da aynı titizliği gösteriyor. Doğal, sağlıklı ve lezzetli ürünleriyle dünyanın önde gelen dondurulmuş gıda markalarından biri olan İglo, ürün ambalajlarını tasarlarken, hijyen ve sağlık, çevre bilinci, dayanıklılık, kullanım kolaylığı, taşıma, sevkiyat ve dolum işlemlerine uygunluğu, marka stratejisi ve ürünle uyumluluğu gibi konulara büyük önem veriyor.

İglo’nun ambalaj tasarımında belirleyici unsurlardan biri de, ambalajın Avrupa Birliği tarafından verilen “Uyumluluk Bildirgesi” koşullarına uygun olması. Ambalaj üretiminde kullanılan maddeler gıda ile temas ettiğinden, bu maddeler EFSA (European Food Safety Authority) tarafından denetleniyor ve aynı zamanda miktarları, kanserojen olup olmadığı, insan sağlığına zarar verip vermediği özel laboratuvarlarda yapılan testlere göre belirleniyor. Dünya çapındaki tüm İglo tedarik zincirleri de bu “Uyumluluk Bildirgesi” norm ve kurallarına uymak zorunda. Bu nedenle, üretim yapılan tüm ülkelerde tedarikçi seçimi bu şartlara uygun olarak yapılıyor. İglo, Türk pazarına girdiği ilk günden bu yana, ambalajlarını tüm uyumluluk kurallarını yerine getiren ve İngiltere merkez ofis ile koordineli çalışmalarını sürdüren son derece deneyimli ve uzman bir kadroyla tasarlıyor.

İglo hem gıda ürünlerinde hem de ambalajlarında dünya genelinde aynı yüksek standart ve kaliteyi korumayı öncelikli prensibi olarak kabul ediyor. Dolayısıyla da tüm yenilikleri, ambalaj ve ürünleri geliştirme çalışmalarını bu minval üzerine inşa ediyor. Bu bağlamda, tüketicinin zahmetsiz ve pratik bir şekilde restoran kalitesinde yemek yiyebilmesi için farklı tasarımlar ve değişik işlevleri olan ambalajlar üzerinde hız kesmeden çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Valonıa için ambalaj uzun ve hassas bir süreç

2006 yılından itibaren Pelit’in alt markası olarak markalaşan Valonia Chocolate, bu tarihten itibaren toptan satışın yanı sıra bazı satış noktalarında raflarda yerini aldı. Valonia Chocolate premium ürün olarak pazarda kendini konumlandırılıyor. Endüstriyel anlamda pastaneler, kafe ve restoranlar, çikolata mağazaları, oteller ve üretici firmalar müşterileri arasında yer alıyor. Ürün portföyünde endüstriyel çikolatadan hammaddeye, drajeden dolgulu çikolataya, madlenden spesiyal çikolataya, drajelerden rocher çikolatalara, truflerden çikolata kaplı lokuma kadar birçok ürün bulunuyor. Ürün ambalajlarının özellikleri hakkında bilgi veren Valonia Chocolate Ambalaj Geliştirme Sorumlusu Batu Güler, ambalaj sürecinin başlangıç noktasında, satılacak ürünün nerede ve kime satılacağı gibi unsurların kilit önemde olduğunu belirtti. İlgili pazar araştırması yapılarak raflarda yer alan mevcut ambalajların incelendiğini ifade eden Güler, hedef kitle, satış fiyatı, satış noktaları gibi konuların belirlenmesinin ardından, uygulanacak tasarım doğrultusunda renk ve malzeme seçiminin yapıldığını kaydetti. Tasarım sürecinde, ortaya çıkacak olana ambalajın özgün, kaliteli, dayanıklı, içerisinde yer alacak ürüne uygun ve onu anlatacak özelliklere sahip olmasına özen gösterildiği açıklayan Batu Güler şu bilgileri paylaştı:

“Birçok kriter ve beklentiye göre çalıştığımız firmaları seçiyoruz. Ambalaj son haline gelmeden önce gerekli maket çalışmasının yapılması, uygulanacak malzeme ve renklerin test edilmesi, ambalajın istenilen kalitede, kullanım koşullarına dayanıklı, düşük maliyetli ve ürüne uygun olması bunlardan en önemlileri. Ayrıca, ambalajların hijyen ve TSE tarafından belirlenen standartlara uygun olarak üretilmesi de gerekiyor. Gerekli belgelere sahip olmayan firmalarla çalışmıyoruz.

Ramazan Bayramı öncesinde mağazalarımız ve kurumsal satış için yeni kutular tasarladık. Ayrıca, mevcut tasarımlar üzerinde bazı revizyonlarda bulunduk. Ayrıca, endüstriyel ürünlerde, maliyeti düşük fakat kalitesi ve ürün uyumluluğu yüksek ambalajlar üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Bu anlamda, kuvertür çikolata, pul çikolata gibi ürünler için flexible ambalajlar test ediliyor. Zincir marketlerde yer almasını planladığımız çift bükümlü ürün yelpazesi ve bu gruba uygun ambalajlar da geliştirme sürecinde departmanımız tarafından takip ediliyor. Bu çalışmaların dışında, sürekli yeni kutu ve ambalaj tasarımları geliştiriliyor. Yönetim ve pazarlama departmanı tarafından uygun görünen çalışmalar, üretilerek raflarda yer alıyor. Valonia Chocolate için hazırladığımız 100gr’lık Çakıltaşı draje kutuları ise bu çalışmalar sonucu geliştirdiğimiz en son ambalaj örneklerinden.”