Teşvik sistemi gıda makineleri üretimine ivme kazandıracak
Hayatın her noktasında karşımıza çıkan ambalaj, Türk makine sanayisinde önemli bir sektör olma yolunda ilerlemektedir.
Ülkemizin ekonomik büyüklüğü, ihracatı, kişi başına geliri ve buna bağlı olarak tüketim arttıkça doğal olarak ambalaj kullanımı da artırmaktadır. Artık sadece dayanıksız tüketim mallarında değil, dayanıklı tüketim mallarında da ambalaj ve ambalajlar üzerinde bulunan etiketleme ile ilgili kurallar ve tüketicinin bilincinin giderek artması ambalajlama konusunu daha da öne çıkarmaktadır. Ambalaj kullanımındaki artış doğal olarak bu mamullerin üretiminde kullanılan makinelere olan ihtiyacı da artırmaktadır. Ambalaj makinesi üretimimiz de buna paralel olarak artmaktadır. Ancak sektör katma değeri yüksek ürünlerin üretiminde istenen noktanın uzağındadır. Ambalaj makinelerindeki fiyat yaklaşık olarak kilogram başına ortalama 25-26 dolar civarındadır. Almanya’da ortalamanın 75-80 dolar civarında olduğu düşünüldüğünde, teknoloji olarak oldukça geride olduğumuz daha net görülmektedir. İhracatımız artıyor ancak kilo bazında ihracatımızda kayda değer bir artış görülmüyor. Almanya ve İtalya dünyada ambalaj makineleri sektörünün hakimi konumundadırlar. Buna karşın Türkiye ise dünyada 30. sırada yer almaktadır.
Gıda sektöründe makineye olan talep artıyor
Gıda makineleri sektöründe de benzer bir durum ile karşı karşıya bulunmaktayız. Gıda ihracatımız 2011 yılında 8,9 milyar dolara ulaşmıştır. Artan gıda fiyatları gıda üretiminin önemini artıracak ve GAP projesiyle de üretimde artış sağlanacaktır. Bu durum gıda makinelerine olan talebi önümüzdeki yıllarda daha da yukarılara taşıyacaktır. Ancak ambalaj makinelerinde olduğu gibi gıda makinelerinde de teknoloji yoğun üretime geçilememiş olması sektörün en büyük sorunu durumundadır. Gıda makineleri sektörü yıllardan beri dış ticaret açığı veriyor. Bu durumun temel nedeni, gıda makineleri üretiminde de teknoloji yoğun bir üretim altyapımızın bulunmamasıdır. Teknoloji yoğun, yüksek fiyatlı ambalaj makineleri halen büyük oranda ithal edilmektedir. Sektör özellikle Çin karşısında zorlanmaktadır ve katma değeri yüksek, kaliteli makine üretimine geçilmezse önümüzdeki yıllarda bu durum daha da kötüleşebilir. İmalatın her alanında olduğu gibi gıda makineleri üretiminde de sektörün rekabet gücünü koruyabilmesi ve büyüyebilmesi için olmazsa olmaz AR-GE yatırımlarıdır. AR-GE’ye dayalı olmayan büyüme yakın gelecekte olmasa bile orta vadede sektörün büyümesinin duraklamasına neden olacaktır. Ekonomi Bakanlığı olarak, Türkiye'nin 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirmesinin yolunun, yüksek teknoloji, AR-GE, inovasyon ve yüksek katma değerden geçtiğinin bilincinde olarak yeni teşvik sistemini tamamıyla yüksek teknoloji ve yüksek katma değer üzerine inşa ettik. Bu bağlamda, söz konusu teşvik paketi ile getirilen desteklerin gıda makineleri üretimine çok önemli bir ivme kazandıracağını düşünüyoruz.
Bakanlığın destek çalışmaları
Ulusal Faaliyet ve Ürün Sınıflaması - US – 97 sistemine göre makine teçhizat imalatı “29” Kodunda yer almakta olup, asgari yatırım tutarı 1 ve 2. bölgelerde 1 milyon Türk Lirası, 3, 4, 5 ve 6. bölgelerde 500 bin Türk Lirası olan makine ve teçhizat üretimine yönelik yatırımlar genel teşvik sisteminden desteklenebilirler. Söz konusu imalata ilişkin yatırımlar İstanbul dışındaki bütün illerde asgari yatırım tutarını sağlamaları koşulu ile bölgesel desteklerden yararlandırılmaktadırlar. İstanbul ilinde ise 4 milyon-TL’nin üzerindeki 2929 kodlu kalıp yatırımları bölgesel desteklerden yararlanmaktadırlar. Ayrıca, 50 milyon-TL’nin üstündeki makine (Elektrikli Makine ve Cihazlar Dahil) imalatı yatırımları büyük ölçekli yatırımlar kapsamında değerlendirilmekte olup, 15/06/2012 tarihli 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı’nın 4. maddesinde söz konusu yatırımlar kapsamında yararlandırılabilecek destek unsurları belirtilmiştir. Diğer taraftan, aynı Karar’ın 8. maddesindeki kriterleri sağlayan yatırımlar stratejik yatırım olarak değerlendirilerek, Karar’ın 4. maddesinin 5. bendinde belirtilen desteklerden faydalanabileceklerdir.
“Bakanlık olarak, Türkiye'nin 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirmesinin yolunun yüksek teknoloji, AR-GE, inovasyon ve yüksek katma değerden geçtiğinin bilincinde olarak yeni teşvik sistemini tamamıyla yüksek teknoloji ve yüksek katma değer üzerine inşa ettik.”
“Ambalaj makineleri ihracatımız artıyor ancak kilo bazında ihracatımızda kayda değer bir artış görülmemektedir. Almanya ve İtalya dünyada ambalaj makineleri sektörünün hakimi konumunda bulunuyor. Buna karşın Türkiye ise dünyada 30. sırada yer almaktadır.”