Gıda Teknolojisi

Gıda lojistiğinde soğuk zincirin önemini vurgulayan TLS Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ Hacıalioğlu, “Gıda sektöründe gıdaların üretimi, depolanması ve taşınması sürecinde soğuk zincirin önemi büyük. TLS Lojistik olarak soğuk zincirin kırılmaması için soğuk hava depolarında depolama ve frigorifik araçlarla taşıma sağlıyoruz. Maliyeti ne olursa olsun ileri teknoloji ve yetkin insan kaynağıyla, gıda lojistiğinde fark yarattığımıza inanıyorum” dedi.

Lojistik sektörünün önemli isimlerinden TLS Lojistiği tanıtıp, Türkiye’deki yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz?

Rekabetçi lojistik çözümleri ile müşterilerine hizmet veren TLS Lojistik, 2000 yılında TIRSAN Lojistik markasıyla sektöre adım attı. 2002 yılına kadar depo ve genel antrepo işleticisi olarak iş ortaklarına çözüm üreten TLS Lojistik, bu süre içerisinde dağıtım alt yapısına yaptığı yatırımları ile 2002 yılından itibaren müşterilerine Türkiye genelinde dağıtım hizmeti sunmaya başladı. Kurulduğu günden bu yana iş ortaklarının rekabetçiliğine katma değer sağlayan TLS Lojistik, esnek, hızlı karar alan ve verimliliğe odaklı bir lojistik şirketi olarak müşterilerinin ana faaliyetlerine odaklanmasını sağlıyor. TLS Lojistik, çözüm odaklılık, pazarın ölçümlenmesindeki stratejik karar alma, tedarik alanlarının her noktasına daha az maliyet ile ulaşma, kayıp, kaza, çalınma gibi riskleri devretme, stoklama maliyetlerini azaltarak müşterilerine sunduğu bu rekabetçi çözümlerle sürdürülebilir rekabet gücüne ulaşmalarında önemli bir iş ortağı olarak hizmet veriyor. 2010 yılının sonunda TIRSAN Lojistik markasını TLS olarak değiştirerek, küresel oyunculuğa soyunan TLS Lojistik AŞ, 2011 yılında, Hong Kong, Shanghai, Shenzhen’de ofis açtı. TLS Lojistik, uluslararası taşıma, yurtici dağıtım ve depolama hizmetlerini tüm taşıma modellerini kullanarak müşterilerine çevreye duyarlı, güvenli, rekabetçi lojistik çözümler sunan entegre bir lojistik şirketidir.

Türkiye tercih faktörü haline gelecek

Ülkemizde lojistik sektörünün gelişimi hangi aşamada?

Türkiye’nin 2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi bulunuyor. 2023’te 500 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek, toplam dünya ihracatındaki payımızı 10 yılda yaklaşık olarak, üçe katlamak anlamına geliyor. Türkiye şu anda dünyanın en büyük 17. Ekonomisi konumunda. En çok ihracat yapan ülkeler, sıralamasında ise henüz 31. Sırada yer alıyor. İhracatın üçe katlanması hedeflenen ülkemizde, Pazar hacmi büyüdükçe faaliyet gösteren lojistik şirketlerinin de büyüme hızlarını üçe katlamaları ve yeni pazarlara daha ekonomik, çevreci hızlı bir şekilde servis sunmaları gerekiyor. Sektör gelişmekte olan pazarlara ulaşırken teknolojide maksimum seviyede kullanıldığı takdirde, özellikle yurtdışındaki müşterilerin Türk lojistik şirketlerini kabullenmeleri daha da kolaylaşacak. Türkiye, bir tercih faktörü haline gelecek. İhracat artışımızın en yoğun şekilde gelişmesi beklenen yakın coğrafyamızdaki ülkelerde, Türk Lojistik şirketleri etkinliğini en üst seviyelere çıkartıp, ihracatçı firmalarımızın yolunu açmalıdır. Bu bağlamda sektörün geleceğini çok parlak görüyoruz.

Tüm tesislerimiz birer yıldız

Depolama alanında hangi hizmetleri sunuyorsunuz? Depolarınızın lokasyonları, kapasitesi ve alt yapısına ilişkin yönelik bilgiler aktarır mısınız?

Tüm tesislerimize yıldız isimleri veriyoruz. Sirius, Aldebaran, Spica, Vega ve Capella. En son Capella’yı hizmete açtık. Tuzla Orhanlı’daki Capella depomuz iki katta toplam 22.000 m2 kapalı alana sahip depoyu hizmete açtı. Uluslararası A Sınıfı depo standartlarını eksiksiz karşılayan Capella’nın üst kat yüksekliği net olarak 14.5 metre. Tesisin tüm iç ve dış alanları, harekete duyarlı ve gece görüş sistemli kamera ağıyla 7/24 denetleniyor. 250 kişilik bir ekibin çalıştığı “çok kullanıcılı” tesiste, kişilerin farklı operasyonel alanlara erişimi “kartlı yetkilendirme” sistemiyle kontrol ediliyor. FM Global standartlarında üst düzey yangın güvenliği donanımına sahip olan Capella’da, antrepo ve serbest depolama hizmetlerine ek olarak; etiketleme, kodlama, 2D kodlama ve yeniden ambalajlama başta olmak üzere çok çeşitli ‘katma değerli’ hizmet hijyenik standartlarda veriliyor.

Gıda sektörüne vermek istediğiniz mesaj var mı?

Kalite ve gıda güvenliği bilinci ile soğuk zincir taşımacılığında "Gıda Güvenliği" eğitimi almış sürücülerimiz  +4 °C; - 18 °C ve her iki ısı derecesinde (+4 °C ve -18 °C) çalışan çift rejimli araç filomuz ile komple ve parsiyel bazda dağıtım hizmeti veriyoruz. Özellikle zincir mağazalara; hatlı-rutlu dağıtımlar ile firmalara maliyet avantajı sağlıyoruz. Gıda markalarının çalışacakları lojistik firmalarını seçerken hem referanslarına hem kullandığı teknolojiye ayrıca konusunda uzman insan kaynaklarına sahip olup olmadığına dikkat etmelerini öneriyoruz.

Gıda firmaları, toplam maliyetleri içinde en büyük payın lojistik olduğunu söylüyor. Sizin bu söylem hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Gıda maddeleri üretiminde lojistik harcamaların payı yüzde 10-12 arasındadır. Türkiye’de sektörel ayrım olmadan satış fiyatı üzerinden yüzde 6 - 14 arası lojistik hizmet maliyetinden bahsetmek mümkün. 

Hijyen vazgeçilmezimiz

Gıda taşımacılığının süreçleri ve kıstasları hakkında bilgi verir misiniz?

Gıda ürünlerinin ham maddeden tüketime aşamasına kadar olan tedarik zinciri süreleri içinde hijyenik ortamda taşınması mecburiyeti bulunuyor.  Elbette gıda lojistiği sadece gıda ürünlerini taşımak veya depolamak değil. Özellikle balık, et, süt ürünleri gibi soğuk zincir içinde taşınması gereken ürünler kısa raf ömrüne sahip. Bu ürünlerin rafa hijyenik bir şekilde en kısa zamanda ulaşması satış olanağını arttıran bir unsur olarak öne çıkıyor. Gıda depolama alanlarının orta büyüklükte, çift veya körüklü kapılı, yerden yüksek, kolay temizlenebilen, kontrollü ve filtre edilen bir atmosfere sahip olması şart. İçeride ahşap palet yerine plastik paletlerin kullanılması, elektrikli fork liftlerin çalışması ve çalışanların kolay temizlenebilen özel elbiseler giymesi gerekiyor.

Lojistik ve depolama hizmetleri konusunda yaşadığınız sorunlar ve çözüm önerilerinizden söz eder misiniz?

Gıda sektöründe gıdaların üretimi, depolanması ve taşınması sürecinde soğuk zincirin önemi büyük.  Özellikle hayvansal gıdalarda insan sağlığını en çok etkileyen faktörlerden birisi olan mikrobiyolojik tehlikelerin kontrol altına alınmasında soğuk zincir koşullarının sağlanması oldukça önemli. Soğuk zincir, gıda lojistik hizmeti veren firmaların dikkat etmesi gereken en önemli konulardan birisi.  Biz TLS Lojistik olarak soğuk zincirin kırılmaması için soğuk hava depolarında depolama ve frigorifik araçlarla taşıma sağlıyoruz. Bu husus gerçekten çok önemli, bize maliyet ne olursa olsun ileri teknoloji ve yetkin insan kaynağıyla gıda lojistiğinde sektörde fark yarattığımıza inanıyoruz.

Uluslararası dev oyuncuların Türkiye lojistik pazarından aldığı payın her geçen gün arttığını ve henüz pazara girmemiş oyuncuların da satın alınacak yerel şirketlerle ilgili araştırma yaptığını biliyoruz. Uluslararası oyuncularla rekabet edebilmek için lojistik şirketlerin birleşmesi ve halka arz kaçınılmaz görünüyor.

Sektördeki rekabet fiyata odaklı

Lojistik konusunda çözüm arayan firmaların öncelikle kendi süreçleri ve maliyetleri konusunda emin olmaları gerekiyor. Günümüzde lojistik sözleşmeleriyle ilgili yaşadığımız en büyük zorluk hizmet alan tarafın kendi süreçlerinden haberdar olmadan böyle bir yola çıkması. Daha sonra operasyonel süreçlerin imzalanan sözleşmeyle tutmamasından dolayı yaşanan  anlaşmazlıklar. Hizmet alan tarafın kendine tedarik zinciri çözüm ortağı ararken araştırması gereken konular; ilgili hizmet sağlayıcının referansları, mali yapısı, yazılım ve donanım alt yapısı gibi konulardır. Sektörde rekabet tamamen fiyata odaklanmış durumda. Özellikle 2008 krizinin birlikte getirdiği yeni anlayış müşterileri kazan kazan felsefesinden çok uzaklaştırdı. Rekabet edebilmek için şu an maliyetlerin yönetimi lojistik firmalarının en önemli konusu. Bu da süreçlerin süreklilik halinde iyileştirilmesi ve teknolojik kullanımının artırılmasından geçiyor.