Alo Gıda 174 Türkiye'nin gıda risk haritasını çıkardı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kurduğu ‘Alo 174 Gıda Hattı’na gelen telefonlar, tüketicilerin bilinçlendiğini ortaya koydu. Şikâyetler ise birbirinden ilginç: Bir kadın, eşinin izin belgesi olmadan üretim yaptığını şikâyet ederken, bir başkası süpermarkette üretilen timsah ve kaplumbağa şeklindeki ekmeklerden muzdarip.
Türkiye’de insanların, tükettikleri mallara karşı hassasiyeti her geçen sene artıyor. Artık tüketiciler, kalitesiz ürünlerden kaçınmakla kalmıyor, ilgili kurumları ihbar etme yoluna da gidiyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2009’da gıdayla ilgili şikayetleri almak için kurduğu ‘Alo 174 Gıda Hattı’na gelen şikayetler, bu durumu gözler önüne seriyor.
Bakanlıktan alınan bilgiye göre bu ay itibarıyla gelen aramaların 133 bin 555’i, ihbar ve şikâyet kapsamına alınarak 131 bin 843’ü bakanlık yetkililerince sonuca kavuşturuldu. Dikkate alınan şikâyetlerin 26 bin 638’i (yüzde 27) tahıl, un ve unlu mamuller, 19 bin 382’si (yüzde 20) et ve et ürünleri ve 12 bin 19’u (yüzde 12) tasnif dışı gıdalarla ilgili. Gıda ihbarları bu sene, 2009 yılına oranla yüzde yüz artış gösterirken, 2010 ve 2011’e göre yüzde 50 arttı. Bakanlık, gelen çağrıların kayıt altına alınmasıyla oluşan veri tabanıyla Türkiye’ye ait gıda güvenliği risk haritasını çıkarttı. Vatandaşlardaki bilinçlenmeyle birlikte bakanlığa birbirinden ilginç ihbarlar da ulaşıyor. Hattı arayan bir ev hanımı, “Eşimden şikayetçi olmak istiyorum, üretim izin belgesi ve hiçbir resmi evrakı yok. Daha önce mühürlendi ancak mührü kırıp tekrar faaliyet gösteriyor. Ben yapma dedim ama hâlâ yapmaya devam ediyor. Vicdanım rahat değil, onun için şikâyetçi olmak istiyorum.” diyerek yetkilileri uyarıyor. Bir markette üretilen ekmeklerin hayvanlara benzetilmesinden şikâyetçi olan bir vatandaş ise “Markette unlu mamuller bölümünde timsah, kaplumbağa, yabani hayvanlar şeklinde ekmek yapılıyor.” diyor. Bazı gıda maddelerinin içine Türklerin soyunu kurutacak kimyasalların konulduğunu iddia eden başka bir şahıs ise Ankara’daki eğlence merkezlerinde bardaklarının içine çeşitli kimyasallar sürüldüğünü ifade ediyor ve bunun Türklerin soyunu kurutmak için yapılmış olabileceğini savunuyor.
İl müdürlüklerine yapılan başvurularda ise ilk sırayı sırasıyla İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Konya, Bursa, Adana, Gaziantep, Kayseri ve Eskişehir alıyor. Bakanlığa gelen şikâyetlerden yüzde 48’i satış yeri, yüzde 33’ü üretim yeri, yüzde 19’u da tüketim yeriyle ilgili. Alo 174 Gıda Hattı’nı vatandaşın yüzde 83’ü şikâyet başvurusu, yüzde 13’ü bilgi alma, yüzde 4’ü ise gıda zehirlenmesi sebebiyle aramış. Zaman’a konuşan bakanlık yetkilileri, Alo 174 Gıda Hattı’na başvuru yapan vatandaşların şikayet ve taleplerini sadece kendilerinin görebildiğini belirtiyor. Yetkililer, “TC kimlik numarası ve başvuru numarasıyla ya Alo 174’ü tekrar arayarak ya da www.alo174.gov.tr internet adresi üzerinden şikâyet ve talebinin sonucu görülebiliyor.” bilgisini veriyor. Gelen ihbarlar en geç 15 gün içerisinde cevaplandırılıyor. Şikâyete konu olan ürünlerden numune alınması ve analiz yapılmasının gerekmesi halinde ise 15 gün içerisinde bir ön bilgi verilerek süreç içerisinde yapılan işlemlerle ilgili bilgi güncellemesi yapılıyor.
Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Şükran Eroğlu, Alo 174 Gıda Hattı ile beraber derneklere gelen şikayetlerin azaldığını belirtiyor. Eroğlu, tüketicinin gıda alırken etikete dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. Ürün etiketi olmayan gıdaların yetkililere ihbar edilmesini isteyen Eroğlu, “Ürünlerin üstünde firma adı, üretim yeri ve tarihi, son kullanma tarihi ve ne içerdiğine dikkat edilmeli. Bunlardan birinin olmaması durumunda o ürün şüpheli konuma düşer.” diyor. Eroğlu ayrıca şekil, renk, tat, koku gibi faktörlere de dikkat çekiyor.