Türkiye 3,1 milyar dolarlık şeker ve çikolata tüketiyor
Son yıllarda yüzde 10'luk büyüme yakalayan şekerleme ve çikolata pazarı Türkiye'de 3,1 milyar dolarlık ciroya ulaştı. Şeker ve çikolata tüketimin üçte biri Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı'nda gerçekleşirken, bu dönemde Türkiye'de kişi başı ortalama 1 kilogram çikolata ve şeker tüketiliyor.
Üreticiler, sayıları özellikle bayram dönemlerinde artan, sağlıksız şeker ve çikolata üretimi yapan firmalar, konusunda tüketicileri uyarıyor.
Türk çikolata ve şekerleme sektörü son yıllarda yaptığı yatırımlarla bölgesel güç olma yolunda sağlam adımlar atıyor. Şekerli mamul sanayinin diğer ülkelere göre ürün yelpazesinin genişliği ve yeni ürün geliştirme kapasitesinin yüksekliği, aynı zamanda Rusya, AB, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Ortadoğu pazarlarına yakınlığı rekabette en önemli üstünlüğü.
Türk çikolata ve şekerleme sektörü, AR-GE ve inovasyon çalışmalarına yaptığı yatırımlarla diğer sektörlerden açık ara önde gittiği gibi, kaliteli ve dünya standartlarında üretim yönünden de birçok ülkeden ileri. Dünyanın dört bir yanına şekerleme ürünü satabiliyor olmamız bunun göstergesi. Buna rağmen gelişmiş ülkelerle birlikte bizim de en önemli sorunumuz; sürekli ve aynı kalitede hammadde temini. Tüm dünyada, çikolata ve şekerleme sektörünü etkileyen yegane şey, iki ana ham maddenin, yani kakao ve şekerin dünya piyasalarındaki durumu.
Bayramlarda en çok sevilen ve tüketilen gıda maddelerinin başında çikolata ve şekerlemeler geliyor. Ülkemizde üretilen çikolatanın yüzde 25'inin, şekerin ise yarısından fazlasının Ramazan ve Kurban bayramlarında tüketildiğini söyleyebiliriz.
Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Zekeriya Mete, Türkiye'de gelir düzeyi ile orantılı olarak Marmara Bölgesi'nde daha çok çikolata satın alındığını belirterek şunları söylüyor; "Doğuya gittikçe ikram edilen ve hediye amaçlı satın alınan ürün portföyü şekere kaydı. Çikolatanın yaklaşık yüzde 45'i Marmara Bölgesi'nde tüketiliyor. Marmara'daki paketli ürün tüketiminin de diğer bölgelere göre daha yüksek olduğu gözleniyor. Pazarın önümüzdeki dönemde Türkiye'de büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Tüketim Bayramlarda en üst seviyeye ulaşıyor. Toplam tüketimin üçte biri Ramazan ve Kurban bayramlarında yapılıyor."
Ülkemizdeki çikolata tüketiminin beklenen düzeye henüz ulaşamadığının altını çizen Zekeriya Mete, “Türkiye’de çikolata tüketiminde hızlı bir artış gözleniyorsa da belli başlı çikolata tüketicileri arasında gerilerde yer alıyoruz. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerde yüzde 2 büyüyen çikolata pazarının, Türkiye’de yüzde 10 büyüdüğü iddia ediliyor. En büyük çikolata tüketicileri sıralamasında 5,67 kg. kişi başına tüketim ile Belçika, ardından İsviçre (5,57 kg.), Almanya (3,85 kg.) İngiltere (3,70 kg), Fransa (3,61 kg.) geliyor. Buna karşın Türkiye’deki kişi başı çikolata tüketiminin 2,5 kg olduğu tahmin ediliyor” diyor.
Tüketicinin henüz yeterli bilinç düzeyine ulaşmadığını belirten Mete, özellikle bayram dönemlerinde sağlıksız şeker ve çikolata üretimi yapan firma sayısının arttığına dikkat çekiyor. Bayramı fırsat bilen bazı kişiler 'merdiven altı' üretimleriyle halkın sağlığını tehlikeye atıyor diyen Mete, “Tüketicilerin açıkta satılan, sağlıksız gıda ürünlerine prim vermemesi gerekiyor. Sektörde dağıtım ve satış noktaları profesyonelleştikçe ve tüketici bilinci arttıkça, merdiven altı ölecek” yorumunda bulunuyor.
Kalite imajı ön planda
Sektörde ihracatın önemli ölçüde arttığını belirten Mete, şunları kaydediyor; " Endüstriyel üretime geçişin tarihi çok eski değil. 80'li yıllarla birlikte ticaretin gelişmeye başlaması, teşvik uygulamalarının artması, doğal olarak yatırımların da artmasına neden oldu. Bu gelişmeler, sadece sektörümüzün değil ilişkili diğer sektörlerin de büyümesini sağladı. Bu sektörler arasında ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemeleri üreten sektörleri sayabiliriz. 2011 yılında şekerleme, çikolata ve şekerli mamuller sektörü ihracatımız 1.7 milyar dolar civarında gerçekleşti. 2012 yılında sektördeki ihracat hedefimiz ise 2,1 milyar dolar. Sektörümüzün başlıca ihraç ülkeleri; Avrupa Birliği, Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya, Suudi Arabistan, ABD, Türk Cumhuriyetleri Orta Doğu ve Uzak Doğu.
Lokum ve helva gibi geleneksel şekerli ürünlerimizle başlayan Türk çikolata ve şekerli mamuller sektörü, bugün çikolatanın beşiği kabul edilen Belçika ve Avusturya gibi ülkelere çikolata ihraç eder hale geldi. Türk çikolatasının ucuz ve kaliteli imajı olmakla birlikte, son yıllarda kalite ile beraber fiyat ve kaliteli imajı da hızla yükseliyor”
Çikolata denince akla biz geliyoruz
Ülker Çikolata Pazarlama Direktörü Zekeriya Cengiz Acar, Türkiye'de çikolata denince tüketicilerin % 99'unun aklına Ülker markasının geldiğini belirterek pazarın görümüyle ilgili şu bilgileri veriyor; "Türkiye genelinde hediyelik çikolata tüketimine baktığımızda Marmara Bölgesi % 30 ile ilk sırada yer alıyor. Tüketimden İç Anadolu Bölgesi % 22, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi , Akdeniz % 13, Ege Bölgesi % 13 ve Karadeniz % 7 pay alıyor. Paketli ve dökme çikolata tüketimi Marmara Bölgesi'nde birbirine çok yakınken (Dökme: % 51; paketli % 49); Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde tüketicilerimiz ağırlıklı olarak kiloluk satın almayı tercih ediyor (Dökme: % 84; paketli: % 16). İkramlık şekerin % 70'i ise Ramazan Bayramı döneminde tüketiliyor. Bayram dönemlerinde şeker satışları, diğer dönemlere göre yaklaşık üç kat artıyor. Bayramlarda Türkiye'de evlerin yüzde 55'ine şeker giriyor. En fazla şeker % 43 ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tüketiliyor. Bu bölgeleri İç Anadolu % 20, Marmara % 16, Akdeniz % 10, Ege % 6, Karadeniz ise % 5 ile izliyor.”
En kaliteli ve en lezzetli şekerleri üretmek için bayram hazırlığını aylar öncesinden başlattıklarını belirten Ülker Şekerleme ve Sakız Pazarlama Direktörü Yonca Mısırlıoğlu ise şu bilgileri verdi; "Her zevke ve her keseye uygun ürünler sunuyoruz, sektörün en geniş ürün yelpazesine sahip lider markasıyız. Yıldız Holding markaları olarak pazarda % 51 pay ile lideriz. Hediyelik çikolata paketli ürünlerde pazar payımız % 41, kiloluk dökme çikolatada payımız ise % 21. Bayram dönemlerinde normal çikolata satışlarımızın üç katı kadar çikolata satışı gerçekleştiriyoruz.
Tüketici araştırmaları yaparak Türk tüketicisinin damak tadına en uygun ürünü üretmek hedefindeyiz. Her yıl bayram ziyaretlerine katılıyor ve farklı bölgelerden tüketicilerin ikram alışkanlıklarını gözlemliyoruz. Daha sonra AR-GE ekiplerimizle bir araya gelerek bir sonraki yılın ürün ve ambalajlarını hazırlıyoruz. Yaptığımız araştırmalarda erkeklerin naneli, kadınların ise meyveli ve karamelli şekerleri tercih ettiğini gördük."
Bütün gıda maddelerinde olduğu gibi şeker satın alırken de güvenilir markaların tercih edilmesi gerektiğini hatırlatan Mısırlıoğlu, şekerin buzdolabında değil, serin bir yerde, ısı, koku, nem ve direkt güneş ışığından uzakta muhafaza edilmesini tavsiye etti.
Çikolata sektöründe diğer yıllarda olduğu gibi yoğun rekabet yaşandığını belirten Pelit Genel Müdürü Fikret Seyhan, piyasada rekabetin getirdiği tüm argümanlarının kullandığını söylüyor. Seyhan, “Çikolata ve şekerleme sektörü 3 milyar dolarlık hızlı bir büyüme gösterdi. Pelit olarak da ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeleri ve ihracat rakamlarını bu büyümeye paralel olarak arttırmayı planlıyoruz. Kuzey Amerika, Rusya, Türki Cumhuriyetler ve Orta Doğu ülkelerinin dışında Avrupa ve Güney Amerika hedeflediğimiz bölgeler arasında. Özellikle yılbaşı, Sevgililer Günü gibi özel günlerde çikolata satışlarımızda artışlar oluyor. Ancak kültürümüzde özel bir yer tutan bayram dönemlerinde farklı bir artış gözlemliyoruz. Bayramda artan taleplerle birlikte yaklaşık 160 ton civarında bir tüketim öngörüyoruz” diyor.
Gerçekleşen ihracatın büyük bir kısmının bisküvi ve çikolata kaplı ürünlerden oluştuğunu söyleyen Seyhan, bunun en önemli nedeninin son teknoloji ile donatılmış yeni üretim tesisleri, artan üretim kalitesi ve kapasitesi olduğunu söylüyor.
Yaptıkları analiz ve inceledikleri raporlar doğrultusunda gelişen bir tüketici bilinci olduğunu gördüklerini söyleyen Fikret Seyhan, “Günümüzde çikolata yalnızca özel günlerde kullanılan bir hediyeleşme aracı olmaktan çıkıyor. Ayrıca, çeşit olarak da madlen çikolatadan spesiyal, draje gibi diğer çikolata ve çikolatalı ürünlere doğru bir yönelme söz konusu. Pelit Çikolata olarak hizmete giren yeni fabrikamızla toplam üretim alanımız 25 bin metrekareden, 100 bin metrekareye çıkarıldı. Modern teknolojinin son makineleriyle üretim kapasitesinin artırılması, yeni ürün grupları ve yeni müşteriler ile pazar payımızı %25’e çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Zekeriya Mete, “Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefi 500 milyar dolar. Dünyada pek çok örneği bulunan ve uzun zamandır yapılmakta olan bu tür projelerin ülkemizde de uygulandığını görmek mutluluk verici. Sektör olarak 2023 yılı için 13,7 milyar dolar gibi bir rakam belirledik. Bu hedefe ulaşmak, hatta aşmak için canla başla mücadele ediyoruz” dedi.
Marka bilinirliği olan ürünleri tercih etmeli
Gıda sektörünün önde gelen markalarından Saray Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdağ, çikolata ve şeker alırken tüketicilerin marka bilinirliliği ve güvenirliliği oluşmuş ürünleri tercih etmeleri için öneride bulundu.
Saray olarak bayramdan yaklaşık üç ay öncesinde yoğun bir çalışma temposuna girdiklerini söyleyen Sami Özdağ, "Bayramlar bizim için ayrıca önem taşıyan ve farklılıklarımızı tüketicilerimize ürün lezzetlerimizle sunma fırsatları olarak gördüğümüz satış dönemleridir" dedi. Bu yıl klasik marka ile özdeşleşmiş çikolata ve dökme ürünlerin dışında şeker çeşitlerinden oluşan ve Saray'ı en iyi anlatan bir portföy oluşturduklarını dile getiren Özdağ, yeni ürünlerinin dışında mevcut ürünlerini de bayram için özel olarak tüketicilere sunacaklarını kaydetti. Bayram döneminde üretim kapasitelerinin yüzde 50 arttığına işaret eden Özdağ, "Artan satış oranı aynı zamanda ihracat yaptığımız ülkelerdeki satışlara da yansıyor" diye konuştu.