Tiryaki Gıda: 2012 hedeflerimizi aştığımız bir yıl oldu
Bakliyat, hububat, yağlı tohumlar ve kuruyemiş sektöründe dünya çapında ticaret yapan sektörün önemli isimlerinden Tiryaki Agro, 80'den fazla ülkeyle ticaret yapıyor. 2012’yi hedeflerini aştıkları bir yıl olarak nitelendiren Tiryaki Agro Gıda Kuruyemiş Bölüm Başkanı Fatih Tiryakioğlu, “Genel olarak %30 hem cirosal bazda hem de kârlılıkta büyüyoruz. Özellikle 2013 yılı AR-GE’ye ağırlık vereceğimiz bir yıl olacak” dedi.
20'den fazla ülkeden yaptığı kuruyemiş ihracatı ve 30 yılı aşkın üretim tecrübesiyle çok iyi bir tedarik zincirine sahip olan Tiryaki Agro, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa, Uzakdoğu ve Amerika kıtasındaki bazı ülkelere ürün tedariği yapıyor. Tiryaki Agro Gıda Kuruyemiş Bölüm Başkanı Fatih Tiryakioğlu, “Özellikle gelişen ülkelerde daha fazla etkin olmak istiyoruz. Ülkelerin hızlı gelişimine paralel olarak tüketim oranlarında ve yeni ürün geliştirmede doğacak fırsatları kaçırmak istemiyoruz” diyor. Tiryakioğl ile kuruyemiş sektöründe yaptıkları çalışmaları ve geleceğe ilişkin yeni projelerini konuştuk.
Türkiye'nin en önemli özel sektör tarımsal ürünler şirketlerinden olan Tiryaki Agro Gıda’nın kuruyemiş sektöründeki yeri ve üretim kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz?
Aslında kuruyemiş piyasasının içerisinde 1980’den bu yana çiftçilikle birlikte varız. Sonraki dönemde endüstriyelleşmeye doğru bir adım atarak, 1999 yılında öncelikle aktif ticaretini yapmaya başladık. Akabinde 2006 yılında tesisleşme yoluna giderek Türkiye’nin en modern antep fıstığı tesisini kurduk. Çok kısa bir sürede iç piyasa kuruyemişte (badem, ceviz, antep fistigi) oranında bir pazar payına sahip olduk. Antep fıstığı çeşitliliğimizi İran, Ürdün ve ikisi Antep’te yer alan toplam 4 adet üretim tesisimiz aracılığıyla sağlıyoruz. Üretim kapasitemize bakıldığında ise yıllık 15 bin mt + fistık işliyor olmanın yanısıra, 5 bin mt + badem ve 4000 mt + ceviz ticareti yapıyoruz.
Dünyanın dört bir yanına ihrataç yapıyoruz
Kuruyemiş kategorisindeki ürünlerinizi kaç ülkeye ihraç ediyorsunuz? İhracatta hedeflediğiniz yeni pazarlar var mı?
Kuruyemişte yaklaşık 20 ülkeye ihracatımız var. Başlıca Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa, Uzakdoğu ve Amerika kıtasındaki bazı ülkelere ürün tedariği yapıyoruz. Özellikle gelişen ülkelerde daha fazla etkin olmak istiyoruz. Ülkelerin hızlı gelişimine paralel olarak tüketim oranlarında ve yeni ürün geliştirmede doğacak fırsatları kaçırmak istemiyoruz.
Geçtiğimiz aylarda bir ilke imza atarak özel sektörde lisanslı depoculuk lisansı alan ilk şirket oldunuz. Bu yatırımdan beklentilerinizi anlatır mısınız?
Şu anda lisanslı depoculuğu sadece bakliyat ve tahıl alanında kullanıyoruz. Orta vadede ilk olarak özel sektör, devlet ve çiftçi kanalının buna tam olarak entegre olmasını bekliyoruz ki bu süreç bizim için sistemin verimliliğini denetlemek ve eğer gerekiyorsa iyileştirmeleri analiz etmek için öngördüğümüz bir süreç. Kuruyemiş alanında da lisanslı depoculukla ilgili orta vadeli planlarımız mevcut. Lisanslı depoculuk bizim için çok yeni ve sektörü çok ileriye taşıyacak bir yatırım. Bu tip büyük yatırımlardan kısa vadeli bir beklentimiz bulunmuyor; uzun vadede sektöre önemli katkıları bulunacağını düşünüyoruz.
Sektör büyümeye devam edecek
Size göre Türk tüketicisi yeteri kadarıyla kuruyemiş tüketiyor mu?
Türkiye’deki kuruyemiş piyasasını özetlemek gerekirse; kuruyemişte konsolide ve organize bir piyasa göremiyoruz. Bu etkenin sonucu olarak ise yıl içerisinde bütün ürünlerde inişli çıkışlı bir fiyat grafiği gözlemliyoruz. Buna rağmen iç piyasada 3,5 milyar TL’lik bir tüketim mevcut. Bu noktada kuruyemiş tüketme alışkanlığımızın, birçok Avrupa ülkesinden çok daha ileride olduğunu söyleyebiliriz. Son 7-8 seneye baktığımızda kuruyemişin her sene -15 kadar tüketim artışına uğradığını görüyoruz. Bu sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada gerçekleşen bir artış. Şu andaki trendlere baktığımızda, kuruyemiş pazarı kısa vadede göstermiş olduğu büyüme performansını orta ve uzun vadede gösterecekmiş gibi duruyor.
Genel olarak sektörün gidişatı hakkında neler söylemek istersiniz?
Sektörün büyük bölümü hala dökme gözüküyor. Ortalamaya baktığımıza bu oranı %35 paketli, %65 dökme olarak ifade edebiliriz. Diğer yandan süpermarketler ve discount marketlerin büyüme hızına paralel olarak paketli pazarın daha daha büyüyeceğini düşünüyorum. Öte yandan pazarda rekabet oldukça yoğun ve bu da pazarın değişimini biraz geciktirebilir. Sonuçta bu rekabet pazarın her segmentine yarayacaktır.
2013’te ar-ge’ye ağırlık vereceğiz
2012 yılı Tiryaki Agro Gıda için nasıl bir yıl oldu? 2013 ve sonrasına ilişkin yapmayı planladığınız yeni yatırımlarınız ve projelerinizden bahseder misiniz?
Hedeflerimizi aştığımız aynı zamanda pazar payımızı artırdığımız bir yıl geçiriyoruz. Genel olarak %30 hem ciroda hem de karlılıkta büyüyoruz. Antep’te yer alan iki tesimize bu sene 2 milyon Euro daha yatırım yapıyor ve tesisimizi son teknolojiyle tamamen yeniliyoruz. Kuruyemişe özel AR-GE departmanı kurduk ve şu anda üzerinde çalıştığımız birkaç projemiz var. Yeni tatlar oluşturmak istiyoruz. Özellikle 2013 AR-GE’ye ağırlık vereceğimiz bir yıl olacak.
Türkiye’de kuruyemiş neden popüler?
*Geleneksel bir ürün olması, ( Kuruyemiş, ülkemizin yer aldığı topraklara son 15 sene veya son 100 senede girmemiş olmakla birlikte, bazı ürünlerin buradan çıktığını ve M.Ö. 10.000 lere kadar tarihinin uzandığını görüyoruz.)
*Sağlıklı bir ürün olması; (Ciddi bir etken olarak karşımıza çıkıyor, özellikle muadili olarak patates cipsi piyasasını düşündüğümüzde, kuruyemiş bu ürünlere kıyasla tercih ediliyor.)
*Kuruyemişin tadının Türk damak tadına uygun olması gibi sebepler bu popüleritede oldukça etkili olmaktadır.
“Kuruyemiş tüketme alışkanlığımızın birçok Avrupa ülkesinden çok daha ileride olduğunu söyleyebiliriz. Son 7-8 yıla baktığımızda kuruyemişin her sene -15 kadar tüketim artışına uğradığını görüyoruz. Bu sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada gerçekleşen bir artış.”