Gıda Teknolojisi

Hakan Bor, firmanın Bandırma'daki merkez binasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bin 500 bordrolu çalışanları olduğunu, tedarikçiler ile sayının 4 bin kişiye ulaştığını, ailelerin de hesaba katılması halinde firmadan 16 bin kişinin faydalandığını söyledi.  
Yumurta sektöründe işe başladıklarını belirten Bor, “53 yıldır bu sektördeyiz. Beyaz et üretiminde de ilk 10 firma içerisindeyiz. İstanbul Sanayi Odası'nda da 2011 sıralamasında da 241. sırada yer aldık. AB kriterlerine göre, 'İhracat Ön İzin Belgesi' alan 7 firmadan bir tanesiyiz” diye konuştu.
Şeker Piliç'in üçüncü kuşak temsilcisi Hakan Bor'un yaptığı açıklamaya göre gelinen sürecin gerisinde şunlar yer aldı:
*Artan maliyetler ürün satış fiyatlarına yansıtılamadı.
*Yüzde 8 olan satış KDV'sinin yüzde 1'e indirilmesinden dolayı devletten KDV alacağı oluştu. Şirketin Maliye'den 23 milyon TL'yi aşan bir alacağı var.
*Elektrik ve doğalgaz ek maliyetler getirdi.
*Sektör, kredi anlamında darboğaza girdi.
*Geçmiş yıl içinde Şeker Piliç 2 sel felaketi, bir de yangın geçirdi. Bu yangından dolayı yaklaşık 9 ay üretim yapamadı. Bu, şirketin hem pazardaki payını hem cirosunu hem de karlılığını etkiledi.
KARDEŞLERDEN ORTAK AÇIKLAMA GELDİ
Hakan Bor'un ajansa yaptığı açıklamadan sonra Şeker Piliç'i gelinen noktaya taşıyan iki isim, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Bor kardeşlerden de yazılı bir açıklama geldi.
Bor Kardeşlerin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"2012 yılı Eylül ayı itibariyle şirketimizin cirosu 309 milyon 810 bin 846 TL olarak gerçekleşti. Yatırımlarımız esnasında 1994 ve 2000 yıllarının başında yaşanan devalüasyon ve onu takip eden kuş gribi, hormon söylentisi, hammaddede dışa bağımlılık, 2009 yılında bölgemizde yaşanan sel felaketi, 2010 yılında ileri işlem tesisimizde yaşanan ve tesisin tamamen yanmasına sebep olan yangın, sekiz ay gibi bir süre çalışmamızı engelledi. 2011 yılı Eylül ayında meydana gelen sel felaketi de şirketimizi finansal olarak zor duruma düşürdü.
Bölge sektörünün bu zor durumunu dikkate alan finans sektörü, kredilerimizi kısa vadede tutmuş ve yatırımlarımızın kısa vadeli finansla yapılması zorunluluğunu  getirmiştir. Kısa vadeli kredi ile yapılan bu yatırımlar işletme sermayesi yapımızda olumsuz etkiler yaratmıştır. Hiçbir devlet kuruluşuna ödenmemiş veya taksitlendirilmiş bir kuruş dahi borcumuz yoktur. 31 Aralık 2012 tarihi itibari ile Maliye’den 23 milyon 362 bin 775 TL KDV alacağımız var.  
Şirket olarak oldukça zor günler yaşamaktayız. Bin 734 bordrolu çalışanımız ve 413 bölge yetiştiricimiz ve aileleri ile birlikte yaklaşık 20 bin kişinin ekmek kapısı durumunda olan, ilçemizin en önemli markalarından Şeker Piliç’te Ocak 2013 itibariyle üretimi durdurma kararı aldık. Çünkü bankalardaki hesaplarımız müsait olmasına rağmen icra ve haciz kararları nedeniyle hesaplarımız donduruldu. Şu anda tedarikçilerimize ödeme yapamıyoruz. Bu nedenle de yem alamıyoruz. Elimizde bulunan hayvanların telef olmaması için yoğun bir çaba harcadık, ancak yeterli olamadık.
YALNIZ BIRAKILDIK
Ancak yalnızız... Bu zor günlerde sektörümüzü temsil eden dernekler ya da sektör oyuncuları da dahil olmak üzere kimseden herhangi bir geçmiş olsun telefonu bile almadık. Şirketimizin içinde bulunduğu durumun yanı sıra, sektör oyuncuları ve iş dünyası temsilcilerinin seyirci konumunda olmaları da bizi derinden üzmüştür.
Şeker Piliç olarak, damızlık piliç ve yetiştiricilerimizin baktığı besi piliçlerimiz telef olmuş durumda. Telef olmayanlar da kilo alamıyor. Şeker Piliç Ailesi’nin en önemli üyeleri olan çalışanlarımızın ve tedarikçilerimizin mağduriyetini en kısa zamanda gidermek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu kapsamda da kurucusu ve ortağı olmaktan gurur duyduğumuz ve her zaman gurur duyacağımız Şeker Piliç’te ortaklık ve satış sürecini başlattık. En kısa sürede bu sürecin tamamlanmasını istiyoruz. Bu zor günlerde bize destek olan çalışanlarımız ve tedarikçilerimize de binlerce kez teşekkür ediyoruz.”
Kaynak : Hürriyet