Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Türkiye et, süt ve yumurtada rekora gidiyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tavuk yumurtası, tavuk eti üretimi ve sanayiye aktarılan inek sütü miktarında rekora doğru gidildiğini bildirerek, “Ocak-Kasım döneminde tavuk yumurtası üretimi yüzde 14,24, tavuk eti üretimi yüzde 6,94, sanayiye aktarılan inek sütü miktarı ise yüzde 12,80 arttı” dedi.





et_sut_yumurta.jpg

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ocak-Kasım dönemleri itibarıyla 2011 yılında 1 milyon 474 bin 216 ton olan tavuk eti üretiminin 2012 yılında 1 milyon 613 bin 309 tona çıktığını kaydetti. 2011 yılında Ocak-Kasım döneminde 11 milyar 823 milyon 142 bin adet olan tavuk yumurtası üretiminin 2012 Ocak-Kasım döneminde 13 milyar 507 milyon 317 bin adede yükseldiğini belirten Bayraktar, sanayiye aktarılan inek sütü miktarının ise 2011 yılının Ocak- Kasım döneminde 6 milyon 486 bin 873 ton iken, 2012 yılının aynı döneminde 7 milyon 317 bin 253 tona ulaştığını vurguladı. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:

“Böyle giderse tavuk yumurtası üretimi, yıl sonunda 2011’e göre 1,85 milyar adet artışla 14,8 milyar adedi, tavuk eti üretimi 112 bin ton fazlayla 1 milyon 725 bin tonu aşar. Sektör, 2010 yılında 1 milyon 444 bin 59 ton, 2011’de 1 milyon 613 bin 309 tonluk tavuk eti, 2010 yılında 11 milyar 840 milyon 396 bin, 2011 yılında 12 milyar 954 milyon 686 bin adet tavuk yumurtası üretimi yapmıştı. 2012 üretim rakamları, bu rakamların çok üzerinde olacak. 2012 yılının Kasım ayında 81 milyon 305 bin tavuk kesildi. 132 bin 333 ton tavuk eti üretildi. Tavuk yumurtası üretimi de 1 milyar 297 milyon 900 bin adet oldu. 2011 yılın Kasım ayında 64 milyon 30 bin tavuk kesilmiş, 107 bin 553 ton tavuk eti, 1 milyar 102 milyon 453 bin adet yumurta üretilmişti. 2012 Kasım ayında tavuk yumurtası üretimi, 2011 yılının Kasım ayına göre yüzde 17,7, kesilen tavuk sayısı yüzde 27, tavuk eti üretimi de yüzde 23 arttı. Üretim, 2012 Kasım ayında 2012 Ekim ayına göre tavuk yumurtasında yüzde 1,9 azalırken, kesilen tavuk sayısı yüzde 2,7, tavuk eti üretimi yüzde 3,3 arttı.”

Türkiye’nin nüfusta 18’inci olmasına karşın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2010 yılı verilerine göre 229 milyon 969 bin tavuk sayısıyla dünyada 12’nci, 740 bin 24 ton yumurta üretimiyle 14’üncü sırada bulunduğunu bildiren Bayraktar, “Bu hızla üretim artışı devam ederse Türkiye, hem tavuk yumurtası hem tavuk sayısı hem de tavuk eti üretiminde dünya sıralamasında daha üstlere çıkacaktır” dedi.

Bayraktar yaptığı açıklamada, 2011 yılı Kasım ayında 530 bin 376 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarının 2012 yılının Kasım ayında yüzde 8,5 artarak 575 bin 292 tona yükseldiğini bildirdi. Ocak-Kasım döneminde 2011 yılında 6 milyon 486 bin 873 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarının, 2012 yılının aynı döneminde 7 milyon 317 bin 253 tona çıktığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“11 aylık dönemdeki yüzde 12,80 olan artış hızı Aralık ayında da devam ederse sanayiye aktarılan inek sütü 8 milyon tonu dayanacak gibi görünüyor. 2011 yılında 7 milyon 73 bin 739 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü, bu artış hızıyla 7 milyon 979 bin 244 tona çıkacak. 11 aylık dönemde içme sütü üretimi yüzde 9,23, peynir yüzde 8,78, yoğurt üretimi yüzde 4,79, ayran üretimi ise yüzde 11,61 arttı.”

Bayraktar, yıllar itibarıyla üretimin sürekli arttığı bu sektörlerde sorunların da bulunduğunu, kanatlı sektörünün sorunlarının halledilmesi için soya, mısır, yem katkısı gibi hammaddelerin yerli üretiminin desteklenmesi, ihtiyacın ülke içinden karşılanması, maliyetlerin düşürülmesinin zorunluluk taşıdığını vurguladı. Şemsi Bayraktar, çok önemli bir sektör haline gelen kanatlı sektörünün ihracatla daha da büyüyebileceğine, çok daha fazla istihdam sağlayabileceğine dikkati çekerek, “Daha fazla ihracat yapabilmesi için ihracat desteklerinin rekabet sağlayacak seviyeye çıkarılması, girdi fiyatlarının makul seviyelerde olması gerekir” dedi.

Bayraktar, damızlık ihtiyacının yurt içinden karşılanmasına yönelik Ar-Ge yatırımlarının yapılmasının, üreticilerin örgütlenmesinin teşvik edilmesinin, sözleşmeli üretim yönetmeliği hükümlerinin hayata geçirilmesinin de sektördeki bazı sorunları çözeceğini belirtti. Süt sektörüne gelindiğinde ise Türkiye’nin 2011 yılında 15 milyon tonu aşan süt üretiminin çok uzak olmayan bir gelecekte 25 milyon ton düzeylerine ulaşabileceğinin unutulmamasının zorunlu olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

“Süt tüketiminin artırılması elzem. Çok yararlı bir gıda maddesi olan sütün tüketiminin artırılması fevkalade önemli. Okul sütü programı ihalesi dün yapıldı. Bu programı destekliyoruz. Okul sütünde süreklilik gerekir. 2013 yılında devreye alınacağı açıklanan Et ve Balık Kurumu’nun ette ve sütte müdahale kurumu haline getirilmesi de süt fiyatlarına istikrarı getirecektir. Bu fiyatlardaki büyük dalgalanmaları önleyecektir. Hayvancılık destekleri devam etmelidir.”

Şemsi Bayraktar, bugün Türkiye’de zirai eğitimin başlamasının 167. yıl dönümünün kutlandığını da bildirerek, hem okul hem de mesleki eğitimin tarım kesimini oluşturan nüfus için de çok büyük önemi bulunduğunu belirterek, “Verimliliği yükseltmek için gerekli olan en önemli faktör bilgi; bilgiye ulaşmanın tek yolu ise eğitimdir” dedi.

Bayraktar, ekonomik gelişme için tarım sektörünün gelişmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, ekonomik gelişmenin olmazsa olmazının tarım sektörü, tarımın vazgeçilmezinin ise “eğitim” olduğunu bildirdi. Şemsi Bayraktar, dünyada teknoloji ve bilimsel bilginin baş döndürücü bir hızla yenilendiğini belirterek, yeniliklerin örgün eğitimle aktarılmasının yanı sıra bu bilgilerin sahaya yansıtılmasının da büyük önemi bulunduğunu belirtti. Günümüzde gelişmiş ekonomilerin temelinde gelişmiş tarım sektörleri bulunduğunu, bu gelişmeye de ancak sürekli yenilenen ve sürekli gelişen “bilgi” ile ulaşılabileceğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Dünyada artık üretmek kadar ‘kalite ve verimliliği’ ön planda tutan bir üretim modeli zorunluluk haline gelmiştir. Daha çok üretmek, verimi ve kaliteyi yükseltmek için bilgi şarttır. Bilgiye ulaşmanın tek yolu da eğitimdir. Bilimsel bilgilerin üreticilerimize yansıtılması, bu alanda çalışan bilim adamlarımızın, mühendis ve veterinerlerimizin olduğu kadar çeşitli yollarla bizlerin ve sektörün tüm paydaşlarının da sorumluluğu altındadır. Bu büyük sorumluluğu yerine getirmek amacıyla TZOB olarak genelde üreticilerimizin, özelde ise kadın çiftçilerimizin eğitimini çok önemsiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarımızla işbirliği içinde ve yoğun şekilde sürdürüyoruz. Bu çalışmaları gelecekte üniversitelerimizin ilgili bölümlerinin yer alacağı yeni projelerle zenginleştirerek sürdüreceğiz.”

Özellikle yüksek öğretim görmüş nitelikli iş gücünden sahada yararlanılmasının önemine de vurgu yapan Bayraktar, “TZOB olarak, Ziraat Odalarımızın teknik ve idari seviyesinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla ziraat mühendisi ve veteriner hekim istihdamını artıracak şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.