Gıda sektörü yürürlüğe giren et tebliğine nasıl bakıyor?
11/04/2013 - 15:05:00
Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği ile ilgili sektörün nabzını tuttuk. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) ve Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği tebliğ ile yaşanan ve yaşanabilecek olumsuzluklara dikkat çekerken, ETBİR ile Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu ise tebliğin sektöre olumlu şekilde yansıyacağını değindiler.
TEBLİĞ GIDA GÜVENLİĞİNDEN TAVİZ VERMEK ANLAMINA GELİYOR
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Genel Sekreteri Dr. Bediha Demirözü, 5 Mart 2013 tarihi itibariyle yürürlüğe giren tebliğin piyasaya arzı gerçekleştirilen et ve et ürünlerinde taklit ve tağşişi engellemek ve sucuk, köfte, pastırma gibi özel adı olan ürünlerin üretiminde bir standart getiriyormuş gibi lanse edilse de var olan sorunu çözmek yerine gıda güvenliğinin sağlanmasında taviz veren, özel ada sahip belli reçetelerdeki ürünleri dahi üretilemez duruma düşürdüğünü söyledi. Üretimini kurallara uygun olarak gerçekleştiren ciddi firmaların ürünlerinin, dün mevzuata uygun iken mevzuata aykırılık arz eden konuma girdiğini kaydeden Demirözü, bu ürünlerin piyasadan toplatılmak durumunda kaldığını ve stoklardaki ambalaj ve girdileri kullanamaz hale geldiğini anlattı.
Yeni tebliğ hükümlerinin, çiğ kanatlı etinin dökme üretimini, sevkiyatını ve satışını serbest bıraktığına dikkat çeken Dr. Bediha Demirözü söyle devam etti: “Bu gıda güvenliğinden taviz vermek ve geri adım atmaktır. Oysa daha yakın bir geçmişte, halk sağlığı açısından potansiyel sorunların önüne geçmek amacıyla ambalajlı satış zorunlu hale getirmiş, bu düzenlemeye hemen uyum sağlayan sektörümüz, artı maliyetlere aldırmadan gerekli altyapıyı kurmuş, yeni ambalajlama makineleri alımı ve otomasyonla sistemlerini oluşturmuştur. Açıkta satış düzenlemesi, büyük emek ve maliyetlerle kurulmuş olan sistemleri işlevsizleştirmiştir. Yeni uygulama ile toptan ve perakende satış aşamasında, izlenebilirlik ve kimin ürünü olduğu konusunda problemler yaşanacağı ortadadır. Piyasada açıkta satılan ürünlerin izlenebilirliğinin sağlamasının güç hatta imkansız olduğunu Bakanlık yetkilileri, geçmiş tecrübeleri ile iyi bilmektedir. Bu düzenleme, güvenilir ürün üretiminde en önemli halkalardan biri olan ve kanunun öncelikli şartlarından olan izlenebilirliği ortadan kaldırmaktadır. Şu an ambalajlı ve etiketli ürünlerde sorumluluk ürünü üreten ve/veya ambalajlayan işletmeye aitken, dökme ürün ile yine eski kargaşa hakim olacak, etiket bilgilerinin doğruluğu şüpheli hale gelerek yapılacak denetimlerde ve yaptırımlarda zafiyetler ortaya çıkabilecektir. Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği madde 8’e göre zorunlu etiket bilgilerinin izlenmesi ve denetimi de ayrı bir sorun olarak ortaya çıkacaktır. Kesimhane denetimlerinde de ciddi sıkıntılar yaşanacaktır.”
BESD-BİR Genel Sekreteri Dr. Bediha Demirözü, toplam beyaz et üretimindeki payı %6,75 ve 2012 yılı değeri 121 milyon 827 bin TL olan mekanik olarak ayrılmış kanatlı etinin (MAKE) kullanımının yeni tebliğ ile yasaklandığını aktararak, “Boyun ile parçalamış et ürünlerinin üretiminden arta kalan sırt kısımlardan üretilen, gelişmiş ülkelerin dahi insan beslenmesinde önemli ucuz bir girdi olarak vazgeçemediği MAKE’in ülkemizde yasaklanması, sektör ve ülke açısından önemli bir kayıptır” diye konuştu.
KARIŞIM ÜRÜNLERİNİN 3 AYDA TOPLANMASI SIKINTI YARATTI
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yörük, bu tebliğ ile kendilerini asıl endişelendiren noktanın denetimlerin nasıl yapılacağı konusu olacağını açıkladı. Yeni tebliğ ile perakende işletmelere verilen et ürünleri üretim izni dolayısıyla, üretim şartları ve nasıl denetim sağlanacağı belirsizliği bulunduğunu anlatan Yörük, “Tebliğ ile beraber Bakanlığın onayına dahil olacak her perakendeci üretim yapabilecek konuma gelmiştir. Haksız rekabetin önlenmeye çalışıldığı, bu nedenle bir tebliğ yayınladığı düşünülürse Bakanlığın bu kadar çok denetim yapması gereken nokta sayısını artırması endişe yaratmaktadır. Ayrıca dökme olarak satılan ürünlerde Etiketleme Yönetmeliği’ne göre etiket bilgileri talep edilmesi ve firmaların kendilerine ait olmayan ürünlere kendi etiketlerinin verilmesi nedeniyle zan altında bırakılacağı endişesini de taşımaktayız” dedi. Üyelerinin marketlerdeki et ürünleri satışlarının hemen hemen üçte iki oranında azaldığını bildirdiklerini belirten Murat Yörük, et ürünlerinin tüketimindeki bu düşüşün birçok marketin istatistiklerinde de görüldüğünü dile getirdi. SETBİR Başkanı Murat Yörük şunları söyledi: “Yeni yürürlüğe giren tebliğde, ‘5 Mart itibariyle bu ürünlerin üretilmesi ancak raf ömrü halen devam eden ürünlerin de raf ömrü sonuna kadar piyasada satışa sunulabilir’ ifadesi olsaydı, hem sektör bu kadar sıkıntı yaşamayacak hem de bu kadar zarar etmeyecekti. Ürünlerin eritilmesi hususunda sürenin yeterli olmama sebeplerinden biri; bahsedilen bu ürünlerin bir kısmının raf ömrünün 6 ay olması. Donmuş ürünler ve sucuk gibi raf ömrü 3 aydan daha uzun olan ürünler rafta 6 aya kadar kalabilmektedirler. Dolayısıyla 6 ay raf ömrü kalan ürünlerin 3 ay sonra raftan toplatılması mantıklı değildir. Bunlar sağlıklı ürünlerdir. Bakanlığın eski yürürlükte olan 5 tebliğine göre üretimleri yapılmıştır. Tavuk eti tek başına tüketilebilir. Kırmızı et de tek başına tüketilebilir. İkisi karıştırıldığında da tüketilebilmektedir. Karışım yapılarak elde dilen ürünlerin insan sağlığına zararlı olduğu anlamına gelmez. Bu tebliğ haksız rekabeti önlemek için çıkarılmıştır. Denetim yapılamadığı için çıkmıştır. Zira tür karışımı bir ürünün içindeki kırmızı et ve beyaz et oranı tahlil edilememektedir. Bu ise etiket bilgilerinin doğruluğunu saptanmasını önlemektedir. Haksız rekabet yaratmaktadır. Ancak o ürünün sağlıksız bir ürün olduğu anlamına gelmez.”
Murat Yörük, yeni tebliğ ile tür karışımları ve mekanik ayrılmış et kullanımı yasaklandığı için, 0 tavuk eti ve 0 dana eti ile sucuk, salam ve sosis ürünlerinin fiyatlarının kırmızı et ve beyaz et fiyatları ile orantılı olacağını ifade etti. Bu nedenle de et ürünlerinde fiyat artışı olacağını belirten Yörük, “Ayrıca fiyat artışı son tüketici ile beraber zincirleme olarak et ürünü kullanan birçok sektörü etkileyecektir. Kafelerde, restoranlarda bu ürünleri kullanan herkes fiyat artışından etkilenecektir” diye konuştu.
TEBLİĞ BİR MİLAT OLACAK
Türkiye Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Mustafa Bılıkçı, yürürlüğe giren Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yapılan düzenleme ile artık çocukların ve tüm ailenin güvenle tüketebileceği sağlıklı ve geleneksel ürünler için gerekli alt yapı sağlandığını belirten Bılıkçı, tebliğ sayesinde ucuz et ve et ürünü karıştırılmayan, içeriği dengelenmiş, sağlıklı koşullarda üretilmiş şarküteri ürünlerinin artık halkın sofrasında hak ettiği yeri alabileceğini ifade etti. Tebliğde kırmızı – beyaz et karışımının sınırlandırıldığını ifade eden Mustafa Bılıkçı, “Tebliğ’de kırmızı etle üretilen ürünlerde beyaz et kullanılamayacağı ancak beyaz etle üretilen ürünlerde istenildiği takdirde kırmızı et de kullanılabilecek, ancak ürün isminde bu belirtilemeyecek. Ürün ismi piliç/hindi sosis, salam, ısıl işlem görmüş sucuk olarak kalmak kaydıyla ürüne istenildiğinde dana eti ve yağı da katılabilecektir. Dolayısıyla kırmızı/beyaz et oranı yüzdesinin ölçümlenmesi nedeniyle yaşanan sıkıntılar önlenip piliç – hindi ağırlıklı ürünlerin de ürün kalitesini artırmak için dana eti kullanmak isteyen üreticiye de kısıtlama getirilmemiştir” dedi. Bılıkçı, yeni tebliğ ile birlikte kırmızı et ve kırmızı et ürünlerindeki genel bir fiyat değişimi gözlemlenebileceğini ifade etti. Bılıkçı, bunun hem kaliteli ve sağlıklı et kullanımına hem de pek çok firmanın daha sağlıklı ve güvenli üretim yapabilmek için yatırım yapmak durumunda olmasına bağlı olacağına ve durumun zaman içinde dengeleneceğini söyledi.
ET ÜRÜNLERİ ALIŞILAN DAMAK TADINDA YAPILACAK
Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, et ve et ürünleri hakkında yayınlanan tebliğe göre, kasapların perakende olarak sucuk, döner ve köfte üretimi yapıp, satmalarına izin verildiğini kaydetti. Tebliğin, bu ürünleri alışılan damak tadına ve aslına uygun yapılmasına olanak sağladığını belirten Yalçındağ, “Gıda kanunu şunu diyor: “Ananıza babanıza nasıl güveniyorsanız, aldığımıza da sattığımıza da inanın.’ Çıkan yasadan çok memnunuz” diye konuştu. Yalçındağ, kasaplar hakkında yönetmeliğin de yayınlanmasının ardından esnafı bilgilendirmek amacıyla toplantılar düzenleyeceklerini ifade etti. Fazlı Yalçındağ ise kırmızı ve beyaz et karışımının yasaklanmasının, sucuk ve diğer ürünlerin fiyatlarında ciddi bir artışa neden olmayacağını savundu. Yalçındağ, “Fiyat konusunda karar verecek olan tüketicidir. Karışımların yasaklanacağı 3 ay önceden belliydi ancak fiyatlar son üç ayda aynı kaldı. Bundan sonra da çok değişeceğini zannetmiyorum” diye konuştu.
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Genel Sekreteri Dr. Bediha Demirözü, 5 Mart 2013 tarihi itibariyle yürürlüğe giren tebliğin piyasaya arzı gerçekleştirilen et ve et ürünlerinde taklit ve tağşişi engellemek ve sucuk, köfte, pastırma gibi özel adı olan ürünlerin üretiminde bir standart getiriyormuş gibi lanse edilse de var olan sorunu çözmek yerine gıda güvenliğinin sağlanmasında taviz veren, özel ada sahip belli reçetelerdeki ürünleri dahi üretilemez duruma düşürdüğünü söyledi. Üretimini kurallara uygun olarak gerçekleştiren ciddi firmaların ürünlerinin, dün mevzuata uygun iken mevzuata aykırılık arz eden konuma girdiğini kaydeden Demirözü, bu ürünlerin piyasadan toplatılmak durumunda kaldığını ve stoklardaki ambalaj ve girdileri kullanamaz hale geldiğini anlattı.
Yeni tebliğ hükümlerinin, çiğ kanatlı etinin dökme üretimini, sevkiyatını ve satışını serbest bıraktığına dikkat çeken Dr. Bediha Demirözü söyle devam etti: “Bu gıda güvenliğinden taviz vermek ve geri adım atmaktır. Oysa daha yakın bir geçmişte, halk sağlığı açısından potansiyel sorunların önüne geçmek amacıyla ambalajlı satış zorunlu hale getirmiş, bu düzenlemeye hemen uyum sağlayan sektörümüz, artı maliyetlere aldırmadan gerekli altyapıyı kurmuş, yeni ambalajlama makineleri alımı ve otomasyonla sistemlerini oluşturmuştur. Açıkta satış düzenlemesi, büyük emek ve maliyetlerle kurulmuş olan sistemleri işlevsizleştirmiştir. Yeni uygulama ile toptan ve perakende satış aşamasında, izlenebilirlik ve kimin ürünü olduğu konusunda problemler yaşanacağı ortadadır. Piyasada açıkta satılan ürünlerin izlenebilirliğinin sağlamasının güç hatta imkansız olduğunu Bakanlık yetkilileri, geçmiş tecrübeleri ile iyi bilmektedir. Bu düzenleme, güvenilir ürün üretiminde en önemli halkalardan biri olan ve kanunun öncelikli şartlarından olan izlenebilirliği ortadan kaldırmaktadır. Şu an ambalajlı ve etiketli ürünlerde sorumluluk ürünü üreten ve/veya ambalajlayan işletmeye aitken, dökme ürün ile yine eski kargaşa hakim olacak, etiket bilgilerinin doğruluğu şüpheli hale gelerek yapılacak denetimlerde ve yaptırımlarda zafiyetler ortaya çıkabilecektir. Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği madde 8’e göre zorunlu etiket bilgilerinin izlenmesi ve denetimi de ayrı bir sorun olarak ortaya çıkacaktır. Kesimhane denetimlerinde de ciddi sıkıntılar yaşanacaktır.”
BESD-BİR Genel Sekreteri Dr. Bediha Demirözü, toplam beyaz et üretimindeki payı %6,75 ve 2012 yılı değeri 121 milyon 827 bin TL olan mekanik olarak ayrılmış kanatlı etinin (MAKE) kullanımının yeni tebliğ ile yasaklandığını aktararak, “Boyun ile parçalamış et ürünlerinin üretiminden arta kalan sırt kısımlardan üretilen, gelişmiş ülkelerin dahi insan beslenmesinde önemli ucuz bir girdi olarak vazgeçemediği MAKE’in ülkemizde yasaklanması, sektör ve ülke açısından önemli bir kayıptır” diye konuştu.
KARIŞIM ÜRÜNLERİNİN 3 AYDA TOPLANMASI SIKINTI YARATTI
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yörük, bu tebliğ ile kendilerini asıl endişelendiren noktanın denetimlerin nasıl yapılacağı konusu olacağını açıkladı. Yeni tebliğ ile perakende işletmelere verilen et ürünleri üretim izni dolayısıyla, üretim şartları ve nasıl denetim sağlanacağı belirsizliği bulunduğunu anlatan Yörük, “Tebliğ ile beraber Bakanlığın onayına dahil olacak her perakendeci üretim yapabilecek konuma gelmiştir. Haksız rekabetin önlenmeye çalışıldığı, bu nedenle bir tebliğ yayınladığı düşünülürse Bakanlığın bu kadar çok denetim yapması gereken nokta sayısını artırması endişe yaratmaktadır. Ayrıca dökme olarak satılan ürünlerde Etiketleme Yönetmeliği’ne göre etiket bilgileri talep edilmesi ve firmaların kendilerine ait olmayan ürünlere kendi etiketlerinin verilmesi nedeniyle zan altında bırakılacağı endişesini de taşımaktayız” dedi. Üyelerinin marketlerdeki et ürünleri satışlarının hemen hemen üçte iki oranında azaldığını bildirdiklerini belirten Murat Yörük, et ürünlerinin tüketimindeki bu düşüşün birçok marketin istatistiklerinde de görüldüğünü dile getirdi. SETBİR Başkanı Murat Yörük şunları söyledi: “Yeni yürürlüğe giren tebliğde, ‘5 Mart itibariyle bu ürünlerin üretilmesi ancak raf ömrü halen devam eden ürünlerin de raf ömrü sonuna kadar piyasada satışa sunulabilir’ ifadesi olsaydı, hem sektör bu kadar sıkıntı yaşamayacak hem de bu kadar zarar etmeyecekti. Ürünlerin eritilmesi hususunda sürenin yeterli olmama sebeplerinden biri; bahsedilen bu ürünlerin bir kısmının raf ömrünün 6 ay olması. Donmuş ürünler ve sucuk gibi raf ömrü 3 aydan daha uzun olan ürünler rafta 6 aya kadar kalabilmektedirler. Dolayısıyla 6 ay raf ömrü kalan ürünlerin 3 ay sonra raftan toplatılması mantıklı değildir. Bunlar sağlıklı ürünlerdir. Bakanlığın eski yürürlükte olan 5 tebliğine göre üretimleri yapılmıştır. Tavuk eti tek başına tüketilebilir. Kırmızı et de tek başına tüketilebilir. İkisi karıştırıldığında da tüketilebilmektedir. Karışım yapılarak elde dilen ürünlerin insan sağlığına zararlı olduğu anlamına gelmez. Bu tebliğ haksız rekabeti önlemek için çıkarılmıştır. Denetim yapılamadığı için çıkmıştır. Zira tür karışımı bir ürünün içindeki kırmızı et ve beyaz et oranı tahlil edilememektedir. Bu ise etiket bilgilerinin doğruluğunu saptanmasını önlemektedir. Haksız rekabet yaratmaktadır. Ancak o ürünün sağlıksız bir ürün olduğu anlamına gelmez.”
Murat Yörük, yeni tebliğ ile tür karışımları ve mekanik ayrılmış et kullanımı yasaklandığı için, 0 tavuk eti ve 0 dana eti ile sucuk, salam ve sosis ürünlerinin fiyatlarının kırmızı et ve beyaz et fiyatları ile orantılı olacağını ifade etti. Bu nedenle de et ürünlerinde fiyat artışı olacağını belirten Yörük, “Ayrıca fiyat artışı son tüketici ile beraber zincirleme olarak et ürünü kullanan birçok sektörü etkileyecektir. Kafelerde, restoranlarda bu ürünleri kullanan herkes fiyat artışından etkilenecektir” diye konuştu.
TEBLİĞ BİR MİLAT OLACAK
Türkiye Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Mustafa Bılıkçı, yürürlüğe giren Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yapılan düzenleme ile artık çocukların ve tüm ailenin güvenle tüketebileceği sağlıklı ve geleneksel ürünler için gerekli alt yapı sağlandığını belirten Bılıkçı, tebliğ sayesinde ucuz et ve et ürünü karıştırılmayan, içeriği dengelenmiş, sağlıklı koşullarda üretilmiş şarküteri ürünlerinin artık halkın sofrasında hak ettiği yeri alabileceğini ifade etti. Tebliğde kırmızı – beyaz et karışımının sınırlandırıldığını ifade eden Mustafa Bılıkçı, “Tebliğ’de kırmızı etle üretilen ürünlerde beyaz et kullanılamayacağı ancak beyaz etle üretilen ürünlerde istenildiği takdirde kırmızı et de kullanılabilecek, ancak ürün isminde bu belirtilemeyecek. Ürün ismi piliç/hindi sosis, salam, ısıl işlem görmüş sucuk olarak kalmak kaydıyla ürüne istenildiğinde dana eti ve yağı da katılabilecektir. Dolayısıyla kırmızı/beyaz et oranı yüzdesinin ölçümlenmesi nedeniyle yaşanan sıkıntılar önlenip piliç – hindi ağırlıklı ürünlerin de ürün kalitesini artırmak için dana eti kullanmak isteyen üreticiye de kısıtlama getirilmemiştir” dedi. Bılıkçı, yeni tebliğ ile birlikte kırmızı et ve kırmızı et ürünlerindeki genel bir fiyat değişimi gözlemlenebileceğini ifade etti. Bılıkçı, bunun hem kaliteli ve sağlıklı et kullanımına hem de pek çok firmanın daha sağlıklı ve güvenli üretim yapabilmek için yatırım yapmak durumunda olmasına bağlı olacağına ve durumun zaman içinde dengeleneceğini söyledi.
ET ÜRÜNLERİ ALIŞILAN DAMAK TADINDA YAPILACAK
Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, et ve et ürünleri hakkında yayınlanan tebliğe göre, kasapların perakende olarak sucuk, döner ve köfte üretimi yapıp, satmalarına izin verildiğini kaydetti. Tebliğin, bu ürünleri alışılan damak tadına ve aslına uygun yapılmasına olanak sağladığını belirten Yalçındağ, “Gıda kanunu şunu diyor: “Ananıza babanıza nasıl güveniyorsanız, aldığımıza da sattığımıza da inanın.’ Çıkan yasadan çok memnunuz” diye konuştu. Yalçındağ, kasaplar hakkında yönetmeliğin de yayınlanmasının ardından esnafı bilgilendirmek amacıyla toplantılar düzenleyeceklerini ifade etti. Fazlı Yalçındağ ise kırmızı ve beyaz et karışımının yasaklanmasının, sucuk ve diğer ürünlerin fiyatlarında ciddi bir artışa neden olmayacağını savundu. Yalçındağ, “Fiyat konusunda karar verecek olan tüketicidir. Karışımların yasaklanacağı 3 ay önceden belliydi ancak fiyatlar son üç ayda aynı kaldı. Bundan sonra da çok değişeceğini zannetmiyorum” diye konuştu.