Gıda ve İçecek Sektörü Raporu yayımlandı
Gıda ve İçecek Sanayinin genel durumu ve gidişatına ilişkin değerlendirmeleri, temel sektörel göstergeler eşliğinde sunan raporda gıda ve içecek sektörünün, ithalatını 4,5 milyar dolar aşan 2012 ihracatıyla “cari açık sorununun çözümüne katkı sağlayacak potansiyele sahip olduğunu” kanıtladığı belirtildi. Raporda, sektörün Türkiye için stratejik önemi vurgulanırken, “sanayi alt sektörleri arasında en büyüklerinden biri olup, üretim değeri, istihdama sağladığı katkı, ihracatı ve dış ticareti karşılama oranı ile ülkemizin önemli sektörlerinden biridir.” saptamasına yer verildi.
Raporda sektörün dünü, bugünü ve muhtemel geleceğine ilişkin şu saptamalara yer verildi:
İHRACATTA 10 MİLYAR DOLARA DOĞRU
- Gıda ve içecek sanayinin ihracatı 2009 yılındaki 5,9 milyar dolar seviyesinden 2012 yılında 9,5 milyar dolara yükselirken, her yıl 3-4 milyar dolar artı değer yaratarak dış ticaret dengesini korumuştur. TÜİK ihracat verilerine göre, 2012 yılı toplam ihracatımız 153 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatımızın yaklaşık yüzde 10’luk kısmını gıda ürünleri ve içecek, tarım ve hayvancılık ile balıkçılık alanlarında yapılan üretimimiz oluşturmaktadır. Son 10 yıldaki gelişmelerden sonra Türkiye, dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olurken, gıda ve içecek sektörü ile dünyanın 15’inci büyük ihracatçısı konumuna yükselmiştir.
- Gıda ve içecek sektörleri Türkiye’nin büyümesinde itici güç olma potansiyeline sahiptir. 2000-2012 yılları arasında imalat sanayiinde TÜİK dış ticaret değerlerine göre ihracatın ithalatı geçtiği nadir sektörlerden biri gıda ürünleri ve içecek sanayiidir. Türkiye’nin zengin doğal kaynaklarının varlığı, gıda ve içecek sektörü için büyüme ve yeni ihracat pazarlarına açılma fırsatı yaratmaktadır.
DIŞ TİCARET KARŞILAMA ORANI 6.2
- Türk gıda ve içecek sektörü, ülke ihracatına katkıda bulunmaktadır; 2010 yılında toplam ihracatın yaklaşık % 6’sını oluşturarak 6,7 milyar ABD doları hacme ulaşmıştır. 2011 yılında Türkiye, gıda ihracatında dünyanın 15’inci büyük ülkesi olmuştur. Gıda ve içecek sanayimiz 2011 yılında yaklaşık 8,9 milyar dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirerek önemli bir başarı elde etmiştir. 2012 yılında gıda ve içecek ihracatımız 9,5 milyar dolar iken, ithalatımız 5,1 milyar dolarda kalmıştır. Bu sayede gıda ve içecek sanayi dış ticaret karşılama oranı % 186,2 olarak yüksek bir oranda gerçekleşmiştir. Bir önceki yıla göre ihracat artış oranı % 6,7’dir. Türkiye’nin dış ticaret karşılama oranı ise % 64 olarak gerçekleşmiştir.
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2009 yılında gıda sektöründe 36.396 işyeri faaliyet gösterirken işyeri sayısı yaklaşık % 11 artış ile 2012 yılında 40.377’ye yükselmiştir. Gıda sektörüne ilişkin istihdam da ise 2009 yılında 338.852 kişi çalışırken 2012 yılında % 20 artışla 406.091 kişiye ulaşmıştır. 2009 yılında içecek sektöründe ise 523 işyeri faaliyet gösterirken işyeri sayısı yaklaşık % 16’lık artış ile 2012 yılında 607’ye yükselmiştir. İçecek sektörüne ilişkin istihdam edilenlerin sayısı 10.643 olup, 2012 yılında % 19’luk bir artışla 12.695’e ulaşmıştır.
SEKTÖRÜN ÜRETİM VE KATMA DEĞERİ
- 2010 yılı TÜİK verilerine göre; 79,4 milyar TL düzeyinde gerçekleşen gıda sektörü üretim değerinin, 524,4 milyar TL’lik toplam imalat sanayi içerisindeki payı % 15’tir. Ayrıca 24 sektör arasında en yüksek faktör maliyetiyle ülke ekonomisine sağladığı katma değerdeki payı % 11’dir. İçecek sektörünün toplam imalat sanayi içerisindeki payı ise % 1’dir.”
-SEKTÖRÜN CİROSU
- “Gıda ve İçecek İmalat Sektörü 2010 yılında yaklaşık 89 milyar TL’lik ciro yapmıştır. Sektörün toplam imalat sanayi cirosu içerisindeki payı ise % 16 ’dır.
SEKTÖRÜN AR-GE FAALİYETLERİ
- TÜİK’in verilerine göre, 2010 ve 2011 yılı için Gıda Ürünlerinin imalatında AR-GE faaliyetlerine ayrılan toplam değer, imalat sanayi içinde %29’dur. Ayrıca 2010 yılı verilerine bakıldığında gıda ürünlerinin imalatında, yatırım harcamaları olarak makine-teçhizat ve sabit tesise ayrılan miktar 2011 yılı ile karşılaştırıldığında önemli bir artış görülmektedir. (…)
Gıda alanında, ülkemizin ihtiyaçlarının AR-GE ve yenilik yoluyla çözülmesi stratejik önem arz etmektedir. Ülkelerin karşılaştırmalı üstünlük düzeylerinin artarak, sürdürülebilirlik ilkeleri ile şekillendiği bir dünyada, stratejik bir alan olan gıda sektöründe disiplinlerarası AR-GE ve yenilik faaliyetlerine odaklanılması bir gerekliliktir. Nitekim birçok ülke gıda alanındaki ulusal stratejilerini belirlemiş ve bu alanda sürdürülebilir büyümeyi sağlamak amacıyla mekanizmalarını şekillendirmiştir. Ülkemiz için bu denli stratejik öneme sahip enerji, su ve gıda alanlarında AR-GE ve yenilik süreçlerinin bütünsel olarak ele alınması önem arz etmektedir. Bu amaçla strateji ve yol haritalarının geliştirilmesi ve ilgili hazırlıkların yapılması önem arz etmektedir. Bu kapsamda, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK)’nun 21’inci Toplantısı’nda 2010/101 sayılı kararda “Enerji, su ve gıda alanlarında ulusal AR-GE ve yenilik stratejilerinin hazırlanması kararı alınmıştır. Karar gereği, TÜBİTAK koordinasyonunda ilgili kamu, özel sektör ve yüksek öğretim kurumların uzmanları ile yapılan çalışmalar neticesinde “Ulusal Gıda AR-GE ve Yenilik Stratejisi” hazırlanarak, BTYK 23’üncü Toplantısı’nda sunulmuştur.