Gıda Teknolojisi

SOS Chemicals’ın kısaca kuruluş hikayesini anlatarak, faaliyet gösterdiğiniz alanlar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Dilerseniz SOS  Chemicals’a değinmeden önce firmamızı da bünyesinde barındıran  ana şirketimiz olan BSÇ Kimya’dan kısaca bahsederek söze başlayalım. BSÇ Kimya, Salih Çelik tarafından endüstriyel temizlik ve dezenfeksiyon kimyasalları üretmek amacıyla tamamen yerli öz sermaye ile 1997 yılında İzmir’de kuruldu. Halen İzmir İTOB Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu 4 bin 500 m2  kapalı, 3 bin m2 açık alana sahip yeni fabrikasında üretimine devam etmektedir. SOS Endüstriyel Kimya bilinen adıyla SOS Chemicals, BSÇ Kimya’nın bünyesindeki kuruluşların ikincisi olarak 2000 yılında faaliyete başladı. SOS Chemicals, 2011 yılından itibaren  yalnızca gıda üretim sektörüne hizmet verebilmek amacıyla ürün gamını tamamen yenilemiş ve yerli-yabancı gıda üretimi yapan tüm firmalara hizmet sunabilecek bir yapıya kavuşmuştur. Şu an hangi sektörde olursa olsun gıda üretimi yapan tüm kuruluşlara temizlikve dezenfeksiyon kimyasalları ile gerekli teknik ekipmanlar konularında eksiksiz hizmet verebilmekteyiz. Firmamız, başta Türkiye olmak üzere temizlik ve dezenfeksiyon ürünleri ile servis hizmetlerini Bulgaristan, Gürcistan, Ürdün, Irak ve Kıbrıs’a ulaştırmış, yaygın servis ekibiyle gıda üreticilerinin toplam hijyen ve kalite anlayışına yönelik ihtiyaçlarına sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedeflemiştir. 

 

Müşterilerinize sunduğunuz ürün ve hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz?

SOS Chemicals, BSÇ Kimya’nın ürettiği temizlik ve dezenfeksiyon kimyasallarını gıda sektöründeki ulusal ve uluslararası firmalara satış, organizasyon ve servisi amacıyla ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Standartları’na uygun olarak sunmaktadır. Üretim tesisimiz aynı zamanda ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standart belgelerine ve  Helal Sertifikalarına sahip olup, operasyonlarını bu çerçevede yürütmektedir. SOS Chemicals olarak sunduğumuz hizmetlerimizi  gıda üretimi yapan her türlü tesiste ürünlerimiz ve teknik ekipmanlarımızla GMP ve Uluslararası kalite standartları gereklilikleri doğrultusunda işletmelerin hijyen hassas bölgelerini tanımlayarak risk haritalarını çıkartmak ve bu doğrultuda; Gıda Güvenliği Yönetim Standartları’na uygun olarak hijyen planlarının oluşturulması, uygulanması ve denetlenmesi. çalışan personelin hijyen, temizlik ve dezenfeksiyon kimyasalları, güvenlik ve temizlik uygulamaları gibi konularda eğitimlerinin verilmesi, hijyen uygulamalarının optimizasyonu, servis ve raporlama, periyodik denetim ve danışmanlık faaliyetleri ana başlıkları altında ifade edebiliriz.

 

İŞİMİZ SADECE KİMYASAL SATMAK DEĞİL

Sizi rakiplerinizden ayıran özellikler nelerdir?

Bu sorunun cevabı aslında kuruluşumuzun isminde saklıdır. SOS ismi “Satış-Organizasyon-Servis” kelimelerinin baş harflerinden meydana geliyor. Biz hiçbir zaman yaptığımız işi yalnızca kimyasal satışı olarak görmedik. Bu işin satış kısmı yalnızca başlangıç kısaca işin giriş bölümüdür. Biz, satış sonrası hizmetlerimiz ve servisimizle ön planda olmayı hedefleyen bir firmayız. Çalıştığımız kuruluşların işleyişinde önemli bir yer alan hijyen öğesini organize etmek ve bu yapı içinde sürdürülebilirliği sağlamak amaçlı gerekli servis ve bakım hizmetlerini sunmak kuruluşumuzun temel amacı durumundadır. İşte bu düşünce yapısı ve bunun uygulanıyor olması SOS Chemicals’ın en önemli ayırıcı özelliğidir.  

 

Bünyenizde çalışan ekip ve kendiniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

SOS Chemicals olarak “bilmediğimiz bir üretim sürecinde çözüm ortağı olamayız” felsefesi ile hareket etmekte olup, tüm kadromuzu da bu doğrultuda şekillendirmeye çalışıyoruz. Satış kadromuz; gıda, kimya mühendisleri ve veteriner hekim arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. Kalite ekibimiz; alanlarında çok tecrübeli kimya mühendislerinden oluşmakta ve servis gücümüzü de elektrik ve mekanik konularında eğitim almış yetkin ekip arkadaşlarımızla sağlamaktayız. Yaygın bayi organizasyonumuz ile de lojistik anlamda Türkiye’nin her bölgesinde hizmetlerimizi eksiksiz sürdürebilmekteyiz.

 

Bana gelince; Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Üç  yıl kadar değişik sektörlerde üretim ve kalite kontrol departmanlarında görev aldıktan sonra kariyerimi satış odaklı yürütme kararı aldım. 14 yıl kadar  yine bulunduğumuz  sektörde uluslararası bir firmada bölge satış yöneticiliği yaptım. Bu süreç içinde Keriman Albaha, Mehmet Evren gibi sektörün önde gelen isimleriyle ve birçok yabancı uzmanla çalışma şansına sahip oldum ve onlardan çok şeyler öğrendim. 2011 yılından itibaren de BSÇ çatısı altında Sayın Salih Çelik ile birlikteyim. Öğrenme sürecime devam ediyorum.

 

GIDA TESİSLERİNDE HİJYENİN ÖNEMİ

Besin kaybaklı hastalıklar ve gıda işletmelerinde hijyen uygulamalarının günümüzde taşıdığı önem hakkında neler söylemek istersiniz?

Gıda kaynaklı hastalıklar dünyada ve ülkemizde oldukça yaygın olarak görülmektedir. Gıdalar, üretiminden tüketimine dek geçen süreçte çeşitli olumsuz koşullarla ve bulaşma riskleriyle karşı karşıya kalırlar. Bu nedenle, gıda üretim tesislerinde üretim aşamalarında gerekli özenin gösterilmesi ileriki süreçte dikkate alındığında besin kaynaklı hastalıkların azaltılabilmesi için daha da önemli hale gelmektedir. Birçok gıda kaynaklı hastalık, üretim personelinin hijyene dikkat etmemeleri, üretim-tüketim sürecinde oluşan bulaşmalar veya hatalı ısı uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Gıdaya direkt elle teması olan üretim personelinin kişisel temizliğinin, gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesinde çok önemli rolü vardır. Personel hijyeni yalnızca el hijyenini değil, besinle teması mümkün olabilen diğer vücut bölgelerinin, kıyafet ve ayakkabı gibi bulaşma ve taşıma kaynaklarının temizliğinin tümünü içerir. Ayrıca çalışanların sağlıklı olması, portör yani taşıyıcı olmaması, eldiven, bone ve maske kullanımı da personel hijyeninin ayrılmaz parçalarıdır. Gıdalarda görülebilecek bulaşmalar uygun temizleme ve sanitasyon programlarıyla kontrol edilebilir. Farklı gıdaların, mamul ve yarı mamul ürünlerin işletmelerde birbirlerinden ayrılmasıyla, gıdalar arası bulaşmalar minimize edilebilir. Bu durum, özellikle çiğ ve tüketime hazır besinlerde çok daha önemlidir. Besinin tipine bağlı olarak, spesifik ısı uygulamalarıyla besinlerin güvenirliliği sağlanabilir. Besinlere hatalı ısı uygulamaları (örneğin saklama ısısı, ısıtma, soğutma, yeniden ısıtma) da besin kaynaklı hastalıkların oluşumunda önemli role sahiptir.

 

Günümüzde gıda kaynaklı hastalıklara yol açan faktörlerin başında; patojen-hastalık yapıcı mikroorganizmalar, toksinler, parazitler veya zararlı kimyasal maddeler içeren besinlerin tüketimi gelmektedir. Bu faktörlerin en önemlileri mikroorganizmalardır. Mikroorganizmalarla bulaşmış gıdalardan çok az miktarda tüketilmesi durumunda dahi hastalığın ortaya çıkma riski vardır. Hastalık belirtileri kontamine besinin tüketiminden 30 dakika ile 2 haftaya kadar sonrasında olan zaman diliminde ortaya çıkabilir ve belirtiler birkaç saat ya da gün sürebilir. Ancak bazı besin kaynaklı hastalıklar haftalarca, aylarca ve hatta yıllarca sürebilir. Gıda kaynaklı hastalığa yakalanma riski en yüksek olan bireyler, hamile bayanlar, çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıflamış olanlardır.

 

Gıdaların patojen mikroorganizmaların gelişebilmesi için uygun ortamlar olması, aynı zamanda gıda kaynaklı hastalıklar yönünden de potansiyel tehlike haline gelmelerine sebep olmaktadır. Örneğin, gıdaların bünyesindeki nem, yüksek protein içerikleri, pH gibi etkenler ile yanlış uygulamalar bu riskleri artırmaktadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; gıda kaynaklı hastalıkların yaklaşık %20’si besinlerle teması olan enfekte bireylerin neden olduğu yetersiz personel hijyeninden kaynaklanmaktadır. Hatalı ısı uygulamaları da besin kaynaklı hastalıklara yol açan önemli etkenlerdir ve hemen hemen bütün besin kaynaklı hastalıklarda hatalı ısı uygulanmasının katkısından söz edilebilir. Gıda kaynaklı hastalıkların önlenebilmesi için, işletmelerde yeterli hijyenik önlemlerin alınması gereklidir. Her işletme ve hatta işletmenin her farklı bölümü için ayrı hijyen planlarının oluşturulması ve gerekli önlemlerin alınması şarttır. Hijyen ve kalite ayrılmaz bir bütün olarak değerlendirilmelidir. İşletmelerin hijyen planlarında, hammadde, katkı maddeleri, ambalaj malzemesi, su, hava, personel, alet ve ekipman, üretim alanları, depolama alanları ve son ürün kontrollerini bir bütün halinde bulunmalıdır.

 

Bu vesileyle de tüm çalışma arkadaşlarıma emeklerinden dolayı tek tek teşekkür eder, siz değerli yayın ekibine de başarılarınızın devamını dilerim.

 

EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİMİZ

AR-GE GÜCÜMÜZ

SOS Chemicals çatısı altında hedefleriniz nelerdir?

BSÇ Kimya ve SOS Chemicals olarak kendi AR-GE faaliyetlerimizi yapabiliyor olmamız belki de bizim en büyük farkımız ve şansımız olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda tamamen müşteri odaklı ve çözüme yönelik ürün paletimizi sürekli geliştirmek, sahada çalıştığımız ortaklarımıza değişen ve gelişen sektörlerinde yaşanabilecek sorunlar karşısında anında ve sürdürülebilir çözümler yaratabilmek en önemli hedefimizdir. Kuruluşunu tamamladığımız yeni AR-GE ve danışmanlık şirketimiz ile yakaladığımız sinerji ve güçle yurtiçinde ve yurtdışında her geçen gün daha çok noktaya ulaşabiliyor olmamız da bu hedefimize ilerleme adına doğru yolda olduğumuzu bizlere göstermektedir.