Süt ürünleri ihracatı geriledi
16/02/2016 - 15:33:00
Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı, 2015 yılında süt ve süt ürünleri sektörünün görünümünü değerlendirdi.
Türkiye, hükümetimizin hayvancılığa verdiği destekler sayesinde 2014 yılında, 2013’te ürettiği sütü %1,5 oranında artırarak 18 milyon 498 bin 630 tona çıkardı. Üretilen bu çiğ süt, aynı zamanda son 10 yıldır Türk tarımında en çok üretilen tarımsal ürün olup, kırsal kalkınmanın motoru durumundadır. Türkiye bu üretim miktarıyla da dünya sıralamasında 9. sıraya yükseldi. Üretilen bu çiğ sütün %91,2’ü inek, %6’sı koyun, %2,5’i keçi, %0,3’ü ise manda sütüdür. Ülkemizde tarımsal ürünler içinde en yüksek üretim değeri son 10 yıldır çiğ süte aittir. 2013 yılında Türkiye’nin 190 milyar TL tutarındaki tarımsal üretim değeri içinde çiğ süt üretimi 18,3 milyar TL’lik üretim değerine sahiptir. Çiğ sütten sonraki en yüksek üretim değeri domatese aittir. Dünyada da çiğ sütün üretim değeri 187,3 milyar dolardır. Gıda sanayi içinde üretim değerine sahip süt ve süt ürünleri sanayi, ülke ekonomisine sağladığı katma değer ve kırsal kalkınmanın gerçekleştirilmesi açısından son derece önemli bir alt sektördür. Yani Türkiye de kırsal kalkınmanın temeli süt hayvancılığıdır.
Sanayiye Giden Süt Miktarı Arttı
TÜİK verilerine göre 2014 yılında kayıt altına alınabilen çiğ süt miktarı (inek sütü), 8 milyon 625 bin 742 tondur. Bu miktar üretilen toplam inek sütünün %51’ine karşılık gelmektedir. Bu da yaklaşık %49’luk çiğ süt kayıt dışında işlem görmektedir. Süt ürünleri değişim rakamlarına kayıt dışılığı net olarak ortaya koymaktadır. Bu da kayıt dışı üretimin arttığını göstermektedir. Bu durum sektörde oluşturduğu haksız rekabetin yanında hayvandan insana geçen birçok hastalığın kol gezdiği ülkemiz için tüketicinin sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden çok büyük bir gıda güvenirliği sorunudur. Çünkü sanayici tarafından kalite yetersizliği sebebiyle kabul edilmeyen sütler, merdiven altı işletmeler tarafından kayıt dışı olarak ve gıda güvenliğinden uzak biçimde işlenmektedir. TUİK’in 2015 yılı verilerine göre ocak ekim döneminde sanayiye giden süt miktarı 2014 yılının aynı dönemine göre %2,4 oranında artarak 7 milyon 530 bin 425 tona ulaştı. Aynı dönemde içme sütü miktarı %5,2 oranında artarak 1 milyon 135 bin 915 tona, peynir üretim miktarı %5,7 oranında artarak 564 bin 963 tona, yoğurt üretim miktarı %2 oranında artarak 947 bin 639 tona, ayran üretim miktarı %3,2 oranında artarak 519 bin 148 tona, tereyağı üretim miktarı ,6 oranında artarak 43 bin 183 tona, süt tozu üretim miktarı da hiç artmayarak 95 bin 779 ton olmuştur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kayıtlarına göre Kayıt ve Onay Yönetmeliği yayınlanmadan önce 2 bin 266 süt işlemesi faaliyette bulunmakta iken, 2015 yılında süt ve süt ürünleri işleyen işletmeler modernizasyon çalışmalarını tamamlayarak 1896 olmuştur.
Süt Ürünleri Dış Ticareti
Türkiye 54 ülkeye süt ve süt ürünleri ihracatı yapmakta olup, toplam ihracatımız 282 milyon dolardır. Pazarlarımızı daha çok Orta Doğu ülkeleri ile Türki Cumhuriyetler oluşturuyor. Başlıca ihraç pazarlarımız arasında Irak, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Suudi Arabistan, KKTC, Kazakistan ve ABD yer almaktadır. ASÜD’ün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı önderliğinde yürüttüğü “Türkiye Süt ve Süt Ürünleri Sektörünün AB Pazarına Girişinin Desteklenmesi Projesi’nin başarıyla sonuçlanması sonucunda AB ülkelerine de ülkemiz süt ve süt ürünü ihraç eder hale gelmiştir. 2014 yılı içinde de Bakanlıklarımızın yardımlarıyla Rusya Federasyonu ve Kazakistan pazarı açılmış, Çin Halk Cumhuriyeti ile süt ürünlerinin ihracatı konusunda protokol imzalanmıştır. 2015 Ocak-Ekim döneminde süt ürünleri ihracatımız 2014 yılının aynı dönemine göre %27 azalarak 194 milyon 840 bin 673 dolar olarak gerçekleşti. Bundaki en büyük etken, çiğ süt fiyatlarının AB’ye göre %30 daha fazla olması dolayısıyla ürünlerimiz AB ürünleri karşısında rekabet edememesidir. Çiğ süt piyasasındaki başlıca sorunları; “Süt işletmelerinin küçük ve dağınık olması, kalite düşüklüğü, fiyat istikrarsızlığı, yüksek maliyet, süt arz-talep dengesizliği (Hayvan laktasyon düzensizliği, verim düşüklüğü), kayıt dışılık, bilgi eksikliği, hayvan hastalıkları” olarak sıralamak mümkündür. 2015 yılı süt sektörü açısından sıkıntılı bir yıl olmuştur. Çünkü ihracat gerilemiş, yurtiçi piyasalar istenilen seviyede gelişmemiştir. Çoğu firmamız küçülme yoluna gitmiştir.