Gıda sanayinin yaratıcı lezzet ortağı: Aromsa
16/08/2016 - 16:11:00
Yöresel lezzetleri ve dünya mutfaklarını çok iyi bilen Aromsa, deneyimli kadrosu ve güçlü AR-GE altyapısıyla gıda sektörünün her alanı için değişik özelliklerde aroma vericiler geliştiriyor.
Türkiye’de endüstriyel aroma verici ve sos üretiminde lider olan Aromsa, ticari faaliyetine 1982 yılında İstanbul’da başladı. Kurulduğu günden bu yana kendi öz kaynakları ve insan gücüyle Türkiye'de ve dünyada sağlıklı büyüme hedefi ile kazançlarını yatırıma dönüştüren firma, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 5 fabrikası, Almanya’da bulunan AR-GE ve üretim tesisiyle faaliyetlerini her geçen gün gelişerek sürdürüyor.
Deneyimli kadrosu ile yöresel lezzetleri ve dünya mutfaklarını çok iyi bilen Aromsa, gıda sektörünün her alanı için aroma vericiler geliştiriyor ve üretiyor. Aynı zamanda tütün ürünleri, ilaçlar, diş macunu ve gargaralar gibi ağız bakım ürünleri, hayvan yemlerinde de aroma vericiler kullanılıyor. Aroma vericilerin yanı sıra karamelize şeker, karamel renklendiriciler ile soslar, meyve preparatları, dondurulmuş meyve, meyve püresi ve/veya meyve suyu konsantresi kullanılarak çeşitli sos ve meyve preparatları üretilebiliyor. Müşteri isteğine ve sosun kullanılacağı ürüne göre ana bileşenlerin yanı sıra aroma verici, ekstrakt ve renklendirici ilave edilerek istenilen organoleptik özellikler elde ediliyor.
Aromsa A.Ş. Yasal İşler Şefi Burcu Seven, üretimini yaptıkları tüm aroma verici formların, sos & meyve preparatları ve ekstraktların farklı bitmiş ürünlerde uygulamalı olarak değerlendirilerek, aroma vericilerin bitmiş ürünlerdeki performansları, stabiliteleri, tat & koku özellikleri ve uygunluklarının da değerlendirildiğini söyledi. Ürünlerinin kullanıldığı ürün çeşitleri oldukça fazla olduğuna dikkat çeken Seven, bununla birlikte en yoğun çalışılan ürün uygulamalarının ise; fırıncılık ürünleri, şekerleme, sakız, çikolata ve alkollü/alkolsüz içecekler olarak sıralanabileceğini kaydetti.
AROMA VERİCİLERİN KULLANIM ALANLARI
Türk Gıda Kodeksi Aroma Vericiler ve Aroma Verme Özelliği Taşıyan Gıda Bileşenleri Yönetmeliği’ne göre aroma vericileri; olduğu haliyle tüketilmesi amaçlanmayan, tat ve/veya koku vermek veya değiştirmek amacıyla gıdalara eklenen aroma verici maddeler, aroma verici preparatlar, ısıl işlem aroma vericileri, tütsü aroma vericileri, aroma öncülleri veya diğer aroma vericiler ya da bunların karışımlarından yapılan veya oluşan ürün olarak tanımlayan Burcu Seven, “Aroma vericiler, son tüketici tarafından direkt olarak kullanılmaz, üretim esnasında “g/kg” – “g/l” düzeyinde ürün formüllerine ilave edilirler. Farklı nedenlerle çok çeşitli ürün gruplarında aroma vericiler kullanılmaktadır. Dünyada, artan nufusa karşın, gıda kaynaklarının sınırlı ve çeşitli etkenlerden dolayı tatlarının standart olmaması insanların taleplerinin sınırsızlığı, gıda sanayinde aromaların kullanımını neredeyse zorunlu kılmaktadır” diye konuştu.
Aroma vericilerin kullanım amaçları hakkında bilgi veren Burcu Seven, yağ, şeker ve tuz gibi istenmeyen bileşenlerin azaltılması nedeniyle kaybedilen lezzetin gıdaya geri kazandırılmasında. farklı lezzetler yaratarak ürün çeşidinin artırılmasında. bölgesel ve sezonluk lezzet değişikliklerini dengelemede bu ürünlerin büyük rol oynadığını vurguladı. Bunların dışında hammadde kısıtı, fiyat yüksekliği, mikrobiyolojik ve iklimsel kısıtlar gibi pek çok nedenle çilek ve nane gibi bileşenlerin her üründe kullanımı mümkün olmadığına işaret eden Seven, “Bu noktada da aroma vericiler devreye girmekte ve gıda sanayi için önemli bir bileşen olarak kullanılmaktadır” dedi.
AROMALARIN GÜVENİLİRLİĞİ
Sanılanılan aksine gıdaların doğal olarak yapısında bulunan aroma maddelerinin tüketim miktarının endüstriyel üretimlerde gıdaya ilave edilen aroma verici ilavesinden çok daha fazla olduğunu açıklayan Aromsa A.Ş. Yasal İşler Şefi Burcu Seven, aroma vericilerin Avrupa Birliği’nde 1334/2008 sayılı regülasyona tabi olduğunu, bu regülasyonda kullanımına izin verilen aroma verici maddeler ve özelliklerinin belirtildiğini ifade etti. Söz konusu bu aroma verici maddelerin Avrupa Birliği’nde EFSA (European Food Safety Agency), Amerika’da FDA gibi kuruluşlar tarafından toksikolojik açıdan gerekli testleri yapılmış, insan sağlığı açısından uygun bileşenler olduğunu aktaran Seven sözlerine şöyle devam etti: “1334/2008 sayılı Avrupa Birliği regülasyonunda kullanımına izin verilen aroma verici madde sayısı 2506’dır. Bunlardan 246 tanesi için ilave toksikolojik test çalışmaları yine tekrarlanmaktadır. Eğer toksikolojik açıdan en ufak bir ihtimal söz konusu olursa bu aroma verici maddenin listeden çok kısa sürede çıkarılması söz konusu olmaktadır. Aromsa, EFSA tarafından gerçekleştirilen ilave çalışmalarla ilgili gelişmeleri, aroma vericiler ve aroma vericileri birebir ilgilendiren konulardaki gelişmeleri EFFA (European Flavour Association) tarafından gelen bilgilendirmeler vasıtasıyla sürekli takip etmekte ve gerekli aksiyonları almaktadır.”
Aromsa olarak 1987 yılında kurulan “Gıda Aromaları ve Uçan Yağlar Sanayicileri Derneği’nin (AREP) yönetim kurulunda görev aldıklarını anlatan Burcu Seven, AREP’in yerli, yabancı ve yabancı ortaklı kuruluş olarak Türkiye'de aroma verici, esans ve uçucu yağlar konularında üretim, ithalat, ihracat, dağıtım, pazarlama ve mümessillik alanlarında faaliyet gösteren firmaları bünyesinde toplayan bir dernek olduğunu açıkladı. AREP’in yönetim kurulu başkanının aynı zamanda Aromsa Besin Aroma ve Katkı Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. kurucusu ve Genel Müdürü Murat Yasa olduğunu dile getiren Seven, “Aromsa olarak Avrupa Birliği’nde aroma vericilerle ilgili çeşitli faaliyetlerde bulunan EFFA (European Flavour Association) üyeliğini AREP’i temsilen gerçekleştirmekteyiz. Dolayısıyla, yönetmeliklerde yapılan tüm değişiklikleri gerek Türkiye’deki üyelerimize gerekse de devlet kuruluşlarına anında iletiyoruz. Aynı şekilde Türkiye’deki mevzuat değişiklikleri konusunda da EFFA üyelerine gerekli bilgi aktarımı sağlıyor, EFFA üyelerinden gelen talepler konusunda teknik destek sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
KATKI MADDELERİ
Türk Gıda Kodeksi Katkı Maddeleri Yönetmeliği’ne göre gıda katkı maddelerinin, besleyici değeri olsun veya olmasın, tek başına gıda olarak tüketilmeyen ve gıdanın karakteristik bileşeni olarak kullanılmayan, teknolojik bir amaç doğrultusunda üretim, muamele, işleme, hazırlama, ambalajlama, taşıma veya depolama aşamalarında gıdaya ilave edilmesi sonucu kendisinin ya da yan ürünlerinin, doğrudan ya da dolaylı olarak o gıdanın bileşeni olması beklenen maddeler olarak tanımlayan Burcu Seven, “Aroma vericiler katkı maddesi değildir. Türk Gıda Kodeksi Katkı Maddeleri Yönetmeliği’nde aroma vercilerde kullanımına izin verilen katkı maddeleri ve kullanım limitleri belirtilmektedir. Aroma vericilere de yönetmeliklerde belirtilen limitler doğrultusunda katkı maddeleri ilave edilebilmektedir” şeklinde konuştu.
TÜKETİCİLER E KODUNA KARŞI ÖN YARGILI
Tüketicilerin pek çoğunun, hazır gıda ambalajları üzerinde, içindekiler listesinde, teknolojik zorunluluklar açısından kullanılan, gıda katkı maddelerinin listesinde her bir katkı maddesinin yanında belirtilmesi zorunlu olan E harfiyle başlayan numaralara karşı belirsiz bir nedenle tepkili olduğunu vurgulayan Burcu Seven, oysa E kodunun Avrupa Birliği’ni simgelediğini ve ortak olarak Avrupa Birliği, Avrupa Gıda Katkıları Federasyonu ve Gıda Enzimleri Federasyonu’nun güvenlik testlerini geçmiş ve gıdada kullanımlarında bir sakınca olmayan katkı maddelerine verilen referans numarası olduğunu söyledi. Seven, “İlgili yönetmeliklerle kullanım miktarları belirtilmiş olup, bu miktarlara bağlı kalınarak teknolojik gereklilikler nedeniyle, gerekli olduğu kadar ürünlere ilave edilmektedir” dedi.