Gıda Teknolojisi

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından organize edilen ve Faruk Güllüoğlu’nun İstanbul Şirinevler’deki şubesinde gerçekleştirilen Katmerli Sohbetler’in mayıs ayı konuğu, Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Mahmut Arslan oldu. Dünya bakliyat pazarının küresel oyuncularından Arbel Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı da olan Arslan, EGD Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde bakliyat sektörüyle ilgili görüşlerini paylaştı. 

 

UZMANI OLDUĞUMUZ İŞTE DÜNYA LİDERİYİZ

Mersin’de yaşamasına rağmen aslen Mardinli olduğunu belirterek sözlerine başlayan Mahmut Arslan, lisans eğitiminden sonra babasının yanında iş hayatına başladığını ve bugüne kadar geldiklerini söyledi. Arbel’in Türkiye’nin yanı sıra Kanada, ABD, Güney Afrika, Avustralya, Çin ve Hindistan’da tesisleri olduğunu kaydeden Arslan, bu başarıda ise kendisinin ve kardeşlerinin baba mesleğini başarılı bir biçimde yapmalarının başrol oynadığını dile getirerek, “İnsanlar bana soruyorlar; ‘dünyaya yayılmış böyle büyük bir şirketi nasıl yönetebiliyorsunuz?’ Ben de onlara kimse beni kandıramaz, ancak kendisini kandırır’ dedim. Her işimizi denetliyoruz. Bütün ülkelerden gelen e – mailler bende toplanıyor. Her gün dünyanın çeşitli yerlerinden gelen e-maillere bakarak yapılan işleri takip ediyorum. Dolayısıyla yaptığınız işe hakimseniz yönetmek de oldukça kolaylaşıyor. Biz petrol işinden bu nedenle istediğimiz başarıyı elde edemedik. Uzman olduğumuz işte ise dünya lideriyiz” dedi.

 

HAFTADA 2 SEFER BAKLİYAT TÜKETİN

Türkiye’nin gıda alanında dünyanın en gelişmiş ülkesi olduğunu belirten Mahmut Arslan, “Bakliyatın da anavatanıyız. Ancak tüketimimiz üretimden az. Gelişmiş ülkeler obeziteyle mücadele ediyor. Halbuki bakliyatta GDO ve yağ olmadığı için obeziteye yol açmıyor. Yani obezitenin tek çaresi bakliyat tüketmekten geçiyor. Baklagillerin içerisindeki lifler bağırsakları çalıştırıyor. Diyabetiktir ve antialerjiktir. Benim eşim çölyak hastası. Bol miktarda bakliyat yiyor ve hayatından son derece memnun. Haftada 2 sefer mutlaka bakliyat tüketilmesi gerekiyor. Bu konuda da özellikle yemek yapan kadınların bilinçlendirilmesi çok önemli” dedi. Son yıllarda medyada gıdalarla ilgili yanlış beyanların yapıldığını anımsatan Arslan, “Özellikle gıda ürünlerimize yönelik yanlış bir algı oluşturulmak isteniyor. Mercimekte ve pirinçte GDO olduğu şeklinde beyanlar var. Bunlar doğru değil, maksatlı yapılıyor. Bu da sektöre zarar veriyor” ifadelerini kullandı. 

 

Bu yıl bakliyat ürünlerinde rekoltenin iyi olduğunu belirten Arbel Grup Yönetim Kurulu Mahmut Arslan, özellikle mercimekte görünümün olumlu olduğunu aktardı. Yaptıkları baskılarla hükemetin üreticiye verdiği teşviği önce 10 kuruştan 20 kuruşa, son olarak da 30 kuruşa çıkardığını anımsatan Arslan, “Gelecek yıl ekim alanı daha büyük olur. Mesela devlet pamuk ürecitisine 75 kuruş teşvik veriyor. Bütün GAP Ovası pamuğa döndü. Yanı bunun püf noktası teşviktir. Çünkü çiftçi nerede para bulursa oraya gider” açıklamasını yaptı.   

 

HİNDİSTAN’A YATIRIMDA GEÇ KALDIK 

Arbel olarak bakliyat üretiminin yapıldığı coğraflarda tesisler kurduklarını açıklayan Mahmut Arslan, dünya bakliyat ticaretinde %35-40’lık payla ilk sırada bulunduklarını söyledi. Bakliyatın en çok tüketildiği ülkerlerin başında Hindistan’ın geldiğine vurgu yapan Arslan, “Türkiye ile Hindistan arasındaki ilişkiler çok zayıf olduğu ve bu kültürü yakından bilmediğimiz için yatırım yapmakta geç kaldık. Ancak bugün Hindistan’da çok mutluyuz. Orada ofisimiz var. Ancak daha erken ve güçlü yatırımlar yapabilirdik. Yaptığım en büyük hatalardan biri budur. Çünkü Hindistan Çin’i her bakımdan geçiyor. Kriterlerine çok bağlı. Kültürleri gereği masa yerlerinden bina seçimi ve yemekhane dizaynına kadar pek çok yerleşim sistemine astrologlar karar veriyor. Disiplinleri başarıyı artıyor” diye konuştu.