Türkiye’den un ihracatında dünya rekoru
16/02/2017 - 17:02:00
2016 yılında 3,5 milyon ton un ihracatı gerçekleştiren Türkiye, 1 milyar 70 milyon dolarlık döviz elde etti. İhracatını 2015'e göre miktar bazında %25, değer bazında ise artıran un sektörü, bu rakamlarla dünya rekoru kırdı.
Unlu mamuller gıda sanayinin en önemli alt sektörlerinden birini oluşturuyor. Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu (UTG) kapsamında; buğday unu, diğer hububat unları, diğer şekilde işlenmiş hububat taneleri, patates unu, çeşitli un, ezme, toz, buğday gluteni, nişastalar; inülin, malt hülasası, un, ezme, nişasta ve malt esaslı müstahzarlar, hububat esasla kabartılmış mamuller, ekmekler, gevrekler ve diğer ekmekçi mamuller, mayalar ve kabartma tozları, kepek, kavuz ve diğer kalıntılar, çorbalar, et suları ve bunların müstahzarları bulunuyor. Sektörün uzmanlarına göre Türkiye’de ekmek pazarı 43 milyar liralık hacme ulaştı, unlu mamullerde pazarın büyüklüğü ise 46 milyar lira. Pazar bu hacmiyle Avrupa'da ilk 5 içinde yer alıyor. Sektörde ekmek önemli bir paya sahip. Buna karşın paketli ekmek toplam pazarın sadece %1’ini oluşturuyor. Öte yandan ülkemizde tüketim rakamlarının büyüklüğü de dikkat çekici. Kişi başı unlu mamul tüketimimiz 160 kg civarında seyrediyor.
Un ihracatı 1 milyar 70 bin dolara ulaştı
UTG kapsamındaki ürünlerin ihracatı, 2016 yılında bir önceki yıla göre miktar bazında %26 oranında artarak 4 milyon tona, değer bazında da %8 artarak 1,5 milyar dolara yükseldi. UTG kapsamı ürünler ihracatı içinde %70 ile en fazla paya sahip olan ürün un. 30 milyon ton üretim kapasitesiyle Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan un sektörü, aynı zamanda en önemli ihraç kalemlerinden birini oluşturuyor. Türkiye, yılda yaklaşık 12 milyon ton civarında un üretiyor. Bugün itibariyle 800’ün üzerinde un fabrikası faaliyet gösteriyor. 2004 yılında 800 bin ton un ihraç eden Türkiye, 2016 yılında 3.5 milyon ton un ihraç etti. Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC) verilerine göre 2015/16 sezonunda dünya un ticaretinin %30’unu yaparak un ihracatında dünyada birinci sırada yer alan ülkemiz, 2016 yılında ihracatını bir önceki yıla göre miktar bazında %25, değer bazında ise artırdı. 2016 yılında çevre ülke pazarlarımızda yaşanan problemlere rağmen, un sanayicilerinin ihracattaki başarısı sayesinde Türkiye’nin kasasına 1 milyar 70 milyon dolar girdi. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Türkiye’nin gerçekleştirdiği bu ihracatın dünya rekoru anlamına geldiğinin altını çiziyor.
Un ihracatında ilk sırayı son yıllarda siyasi istikrarsızlığın ve iç karışıklığın üst seviyede olduğu Irak alıyor. Toplam ihracatın %40’lık bölümünü Irak’a gerçekleştirdiklerini belirten Ulusoy, “Irak ile birlikte Sudan ve Suriye’ye gerçekleştirdiğimiz ihracat, toplam ihracatımızın üçte ikisini oluşturmaktadır. Angola ve Filipinler de önemli ithalatçılarımız arasındadır. Sektörümüz, un ticareti ve ihracatında çok önemli bir konumdadır. Son 11 yılda Türk unu üreticileri 156 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir. Söz konusu ülkelerde yaşayanların toplam dünya nüfusunun %90'ını geçtiğini düşünürsek, halihazırda Türk ununun dünya nüfusunun %90'ına hitap ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Un sanayicileri olarak amacımız, dünyanın dört bir yanında tüketilen Türk ununun pazar payını artırmaktır” diyor.
Un sektörünün en önemli sorunu atıl kapasite
Sektörümüzdeki en büyük sıkıntılardan birini atıl kapasite sorununun oluşturduğunu belirten TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Türkiye’de ortalama kapasite kullanımı %45 seviyesinde seyrettiğini, Avrupa ortalamasının %65, Kuzey Avrupa ülkelerinde %80-90, Güney Avrupa’da %50, Kazakistan’da %50, Hindistan’da ise %45 olduğunu ifade ediyor. Dünyada değirmencilik sektöründe gelişme süreçlerine bakıldığında; konsolidasyon ve birleşmelerin dikkat çektiğini kaydeden Ulusoy şöyle devam ediyor: “İngiltere ve Fransa örnekleri bu açıdan bizim için incelenmesi gereken ilginç örnekleri oluşturmaktadır. Tarım politikaları ve teşvik mevzuatımızın geçmişte var olan uygulamaları sonucu oluşan mevcut kapasitemiz, lider konumunu sürdürdüğümüz global piyasalarda rekabetimizi sınırlamakta ve sektörümüzün gelişimini olumsuz etkilemektedir. Bu kapsamda TUSAF olarak yabancı sermayenin de sektörümüze giriş için istekli olduğu mevcut durumda, un sanayisinde mevcut kapasitelerin lisansa bağlanması ve yeni yapılacak yatırımların bu lisanslar çerçevesinde değerlendirilmesinin daha uygun olduğu düşüncesindeyiz. Bu konuda, ilgili otoritelerle görüşmeler yapılması, yeni çözüm önerileri getirilmesi yönünde TUSAF olarak öncü olduğumuz çalışmalar devam etmektedir. Burada oluşacak bir çözümün, bu konuda sıkıntı çeken diğer sektörler içinde çare olacağı düşüncesindeyiz.”
Maya ve kabartma tozları ihracatta ikinci sırada
UTG ürünleri içinde buğday unundan sonra en fazla ihracat payına sahip ürün pay ile maya ve kabartma tozlarıdır. 2016 yılında bir önceki yıla göre %0,4 artış ile 202 milyon dolar maya ve kabartma tozu ihracatı yapıldı. En fazla maya ve kabartma tozu ihracatı yapılan ilk 5 ülke ki bunlar Cezayir, Sudan, Irak, Suudi Arabistan ve Tanzanya olup, bu ülkelerin Türkiye’nin toplam maya ve kabartma tozu ihracatındaki payı %35’tir. İhracattaki payı göz önüne alındığında bir sonraki ürün grubu olarak ekmekler, gevrekler ve diğer ekmekçi mamuller (%4) geliyor. 2016 yılında değer bazında ,5 artışla 65 milyon dolarlık ekmek, gevrek ve diğer ekmekçi mamullerin ihracatı yapıldı. Bu ürün grubundaki ilk 5 ülke Irak, Almanya, Arnavutluk, Azerbaycan ve Suriye olarak sıralanıyor.
Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu olarak kuruldukları günden beri amaçlarının UTG kapsamındaki ürünlerin hedef pazarlardaki marka algısını geliştirerek sağlamlaştırmak ve katma değeri yüksek ürünlerin ihracatını artırmak olduğunu anlatan Başkan Turgay Ünlü şöyle konuşuyor: “Bu çerçevede, UTG kapsamı ürünler ihracatımızda etkin hale gelmesi adına da uzun yıllar devam etmesini hedeflediğimiz bir proje geliştirdik: Un ihracatı yapan Türk firmalarının belirlenen spesifikasyonlarda (“premium hard”, “hard” ve “soft”) buğday unu üretimi gerçekleştirmesi ve bu unun kalite damgası ile mevcut/hedef pazarlara sunulmasını içeren “kalite sertifikasyon sistemi”. 2017 yılının başı itibariyle, buğday unu ihracatımızın önemli pazarlarından biri olan Filipinler’de kalite sertifikasyon sistemi projesinin pilot uygulamasına başlanacaktır. Aynı zamanda, Endonezya gibi UTG’nin diğer mevcut/hedef pazarlarında da kalite sertifikasyon sisteminin uygulanmasına dönük çalışmalar yürütülecektir.”
Makarnada 2017 ihracat hedefi 1 milyon ton
Unlu mamuller kapsamında makarna sektöründe yaşananlara da göz atmak istedik. Dünya ve Türkiye’de ekonomik ve siyasi belirsizliklerin damga vurduğu 2016 yılında Türk makarna sektörü büyük bir başarıya imza atarak üretim ve ihracat rekoru kırdı. Türkiye’nin 2016 yılında makarna üretimi bir önceki yıla göre artışla 1 milyon 509 bin tona ulaşırken, aynı dönemde 152 ülkeye gerçekleşen ihracatı %23 artışla 833 bin tona yükselerek tarihi yeni bir rekor kırdı. 2016 yılında makarna tüketimi de kişi başına 8,5 kilogramla tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. Zorluklarla dolu bir yılı geride bıraktıklarını ifade eden Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, dünya ticaretinin daralmaya devam edeceği yönündeki tahminlere, devam eden jeopolitik risklere ve ekonomideki belirsizliklere rağmen 2017 yılı ihracat hedeflerini 1 milyon ton olarak belirlediklerini belirtiyor.
Geçtiğimiz yıllarda Türk makarnası olarak Afrika ve Asya pazarında ciddi bir pazar oluşturduklarını kaydeden Külahçıoğlu, “Japonya bizim için giderek büyüyen ve fırsatlar barındıran bir pazar olmaya devam ediyor. Bu yıl mevcut dış pazarlarımızı güçlendirirken, yeni dış pazar arayışlarımız devam edecek. 2017’de Rusya gibi geçmişte kaybedilmiş pazarlara, tüketimin hızla arttığı Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelere odaklanacağız” şeklinde konuşuyor.