Gıda Teknolojisi

BBC Türkçe’nin haberine göre bilim insanları, her birinin içinde büyük daire şeklinde taş ocakların bulunduğu iki bina keşfetti ve her bir binada yanmış ekmek kırıntıları bulundu. Araştırmalarda, mikroskopla incelenen ekmek kırıntılarında taşlama, eleme ve yoğurulma belirtilerine rastlandı.

 

Keşfin önemi

Ekmek kalıntılarını bulan Kopenhag Üniversitesi’nden Dr. Amaia Arranz-Otaegui, arkeolojik alandaki bu keşfin onlar için de şaşırtıcı olduğunu söylüyor: “Ekmek, şimdiki ve geçmişteki yemek kültürümüz arasında güçlü bir bağ kuruyor. Bizi, tarih öncesi atalarımıza bağlıyor.”

 

Araştırmacılar, ekmeğin herkesin bir araya geldiği kutlamalarda veya ziyafetlerde yapıldığını düşünüyor. Çiftçiliği başlatan adımının da ekmek üretimi için ekilen tahıllar olabileceği tahmin ediliyor. University College London’dan Prof. Dorian Fuller, bu keşfin önemini şöyle anlatıyor: “Bu ekmeğin önemi, farklı malzemelere sahip yiyeceklerin yapımı için ek çaba sarf edildiğini gösteriyor olmasıdır. Dolayısıyla bir tarifin uygulandığını gösteriyor ve ekmeğin özel etkinliklerde özel bir rol oynadığına işaret ediyor. Bu da, insanların neden daha sonra buğday, arpa ekmiş olabileceklerini açıklıyor. Çünkü buğday ve arpanın yiyecek yapımında zaten ayrı bir yeri vardı.”

 

O dönemki ekmeğin tarifi

14 bin yıl öncesine ait ekmek tarifi ise şöyle:

Yaban buğdayı ve yaban arpasından un yap

Suda yetişen yabani bitkilerin köklerini hamur haline gelene kadar hasırotu veya tokmakla ez

Hamur veya bulamaç yapmak için suyla karıştır

Ateş çevresinde sıcak taş ocağı üstünde pişir.

 

Kaynak: Hürriyet