Ambalajdan ülke ekonomisine 1,3 milyar dolar katkı
27/08/2019 - 13:52:00
2017 yılında 787,1 milyon dolar seviyesinde olan Türkiye ambalaj sektörünün yarattığı dış ticaret fazlası, geçtiğimiz yıl yüzde 67,9 artışla 1,32 milyar dolara yükseldi.
Türkiye ambalaj sektörü yarattığı katma değerle ülkenin dış ticaret açığına pozitif katkıda bulunan ender sektörlerin arasında yer alıyor. 2018 yılında 1 milyar 320 milyon dolar dış ticaret fazlası veren sektör, ayrıca ambalaj atığının geri dönüşümüyle de ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Türkiye, ambalaj sektöründe bölgenin en güçlü ülkelerinden biri ve özellikle lojistik yönünden büyük avantaj sahibi. Avrupa'nın ve Orta Doğu'nun büyük bölümüne tırlarla 1-1,5 günde teslimat yapabiliyor. Ayrıca fiyat kalite dengesi olarak da ülkemiz son dönemde öne çıkıyor. İngiltere ve İtalya başta olmak üzere Avrupa'ya yapılan ihracat giderek artıyor ve bu durum Türkiye'nin pozisyonunu güçlendiriyor. Toplamda 180 ülkeye ihracat yapılıyor. İhracattaki gelişme kadar ithalatın gerilemesi de sektör açısından çok önemli. Geçtiğimiz yıl bir taraftan ihracat artarken, diğer yandan ise ithalat düştü. 2017 yılında 787,1 milyon dolar seviyesinde olan sektörel dış ticaret fazlası geçtiğimiz yıl yüzde 67,9 artışla 1,32 milyar dolara yükseldi.
Türkiye’de kişi başı ambalaj tüketimi 240 doları geçti
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, sektör olarak her geçen gün daha çok ihracat yapmak ve Türkiye’de üretilen ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek amacıyla çalışmaya devam ettiklerini açıkladı. Yürüttükleri çalışmalarla cari açığa olumlu etki yaptıklarını ifade eden Sarıbekir, diğer yandan da rekabet güçlerini artırarak uluslararası pazarlardan aldıkları payı büyüteceklerini kaydetti. Türkiye’de 10 sene önce 100 dolar olan kişi başı ambalaj tüketiminin 2018’de 240 doları geçtiğine dikkat çeken Sarıbekir, “Ülkemizde 2017 yılında plastik ambalaj tüketimi kişi başına 159,9 dolar ile ilk sırada yer alırken, oluklu mukavvada 38,7, metal ambalajda 21,5, karton ambalajda 11,1, cam ambalajda 9, ahşap ambalajda 3,3 ve kağıt ambalajda 1,4 dolar seviyelerinde tüketim olmuştur. Refah seviyesi ve sanayideki gelişmişliğin bir göstergesi olan kişi başı ambalaj tüketimi, süpermarketlerin gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla da ülkemizde de hızla artmaktadır. Süpermarket demek ambalajlı ürün demek. Ambalaja konulan her ürün bir kimlik kazanıyor” dedi.
Türkiye ambalaj sektörünün gerek yapısal gerekse teknolojik açıdan yerli imalat sanayinin gereksinimlerini karşılayabilecek yeterlilikte olduğunu belirten Zeki Sarıbekir, ithal edilen ihtiyaç maddelerinin kendi ambalajlarıyla Türkiye’ye geldiğini söyledi. Yeni ürünlerin Türkiye’de üretilmeye başlamasıyla birlikte bunların ambalajlarının da Türkiye’de üretileceğini ve piyasa hacminin buna bağlı olarak gelişeceğini vurgulayan Sarıbekir, sektörün bu gelişmeyi gerek iç piyasada gerekse uluslararası piyasalarda göğüsleyecek kapasite ve birikime sahip olduğunu dile getirdi. Ambalaj sektörünün gelişimine katkıda bulunmak hedefiyle geçen yılın sonunda başlattıkları ve “Ambalajlı Gıdaları Tercih Et” mesajıyla gerçekleştirdikleri farkındalık kampanyasına bu yıl da devam ettiklerini anlatan Sarıbekir, “Kamuoyunda gıdaların ambalajlanmasının sağladığı faydaları ve ambalajlı gıda tüketiminin sağlıklı bir hayat için ne kadar önemli olduğunu açık hava reklam kampanyasıyla anlatmak istedik. Özel olarak hazırlanan mesaj ve tasarımlar İstanbul’da geçtiğimiz yıl Kasım - Aralık, bu yıl Nisan - Mayıs aylarında farklı lokasyonlarda billboardlarda kullanıldı. Temmuz ayında ise Ankara, Gaziantep, İzmir ve Konya’da eş zamanlı olarak kampanyamızı yürüttük. Sosyal medya paylaşımlarımızla da farkındalığı artırmaya çalıştık. Bu sayede gıdaların hijyenik ve sağlıklı bir şekilde muhafaza edilmesi, tazeliğini koruması ve israfın önlenmesinde ambalajın oynadığı önemli role dikkat çektik. Benzer kurumsal iletişim çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
2018 ihracatı 4,6 milyar dolar
Türkiye ambalaj sektörü bugün itibarıyla 180 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 2017 yılında 2 milyon 125 bin ton olan toplam ambalaj ihracatı 2018’de yüzde 9'luk artışla 2 milyon 325 bin ton olarak gerçekleşti. Değer olarak bakıldığında ise yıllık ihracat yüzde 11 artışla 4,15 milyar dolardan 4,6 milyar dolara çıktı. Aynı şekilde geçtiğimiz yıl ton başına ihracat 1.951 dolardan 1.980 dolara yükseldi. İhracat içindeki dağılıma bakıldığında, plastik ambalaj ihracatı 2.99 milyar dolar ve yüzde 65’lik payla en çok ihracatı gerçekleştirilen ambalaj türü oldu. Onu 1,1 milyar dolar ve yüzde 24 payla kağıt ve karton ambalaj ihracatı takip ederken, metal ambalajda 380,5 milyon dolar, cam ambalajda 80,1 milyon dolar, ahşap ambalajda 30,9 milyon dolar, diğer torba ve çuval toplamında da 11,5 milyon dolarlık ihracat yapıldı. İthalatta ise sektörün dışa bağımlılığında azalma yaşanıyor. Ambalaj sektörü ithalatı 2018 yılında miktar olarak yüzde 4 azalarak 1,7 milyon tona, değer olarak da yüzde 2 düşüşle 3,3 milyar dolara geriledi. Sahraaltı Afrika ülkeleri ve Orta Doğu pazarlarında daha çok söz sahibi olmayı planladıklarını aktaran ASD Başkanı Zeki Sarubekir, “Afrika ülkeleri bizim için önemli hedef pazarlardan. Meksika, Brezilya, ABD, Hindistan ve Rusya gibi ülkeler doğrudan hedefimiz olacak. Avrupa’ya yaptığımız ihracatı da artıracağız. Ayrıca Avrasya’nın ambalaj merkezi olma yolunda kararlı adımlarla yürüyeceğiz. 2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracata ve 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Gıda ambalajlarında günümüzün trendleri
Gıda ve içecek ambalajlarında günümüzün tüketici trendleri hakkında bilgi veren Zeki Sarıbekir, “Ambalajın kullanım kolaylığı; kolay açılıp, kapatılabilmesi her zaman ilk sırada yer alan tüketici tercihi olmuştur. Ambalajın asıl işlevi, ürünü sağlıklı bir şekilde tüketiciye ulaştırmaktır. Güvenilir gıda ambalajlı gıdadır. İnsan ömrü ortalamasındaki artış ambalajlı gıda tüketimdeki artışa paralel gelişiyor. Bundan 150 yıl önce temiz su, içecek, gıda, ilaç ve temel ihtiyaç maddelerine kolay ulaşamıyordu. ASD olarak geçen süre içerisinde gıda ve içeceklerin ambalaja girmesiyle insan ömrü ortalamasının uzamış olduğuna inanıyoruz. Her ürün ambalaja girmeli. Her zaman söylediğimiz gibi, satın aldığınız ürünün ambalajı, onun güvencesidir. Ambalajın üzerindeki etiket ürünün içeriğini anlatır. Sağlık için etiketinde doğru bilgiler olan ambalajlı gıda ve içecekler tercih edilmelidir. Ambalajın üzerinde içerdiği ürünün besin değeri, ürünün miktarı, son tüketim tarihi, üretici adres bilgileri; yani ürünün muhteviyatı ve nerede ve kim tarafından üretildiğini içeren tüm bilgiler bulunur. Tüketicilerimizin bu konuda duyarlı ve bilinçli olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Tüketicilerin bilinçlenmesiyle; kaliteli, güvenli, olabildiğince uzun raf ömrüne sahip, uygun fiyatlarda satışa sunulan ve zengin çeşitlilikte gıda ürünlerine olan talebin giderek arttığına dikkat çeken Zeki Sarıbekir sözlerini şöyle sürdürdü: “Gıda üretim ve dağıtımının merkezileşmesi, ticaretinin küreselleşmesi, gıda kalite ve güvenliğinin sağlanması ve takibi, yeni gıda ambalajlama teknolojilerinin ve gıda ile temas eden madde ve malzemelerin geliştirilmesini gerektiriyor. Gıda üretimi ve ambalajlanması alanında ise son gelişmelerle birlikte geleneksel ambalajlama teknolojilerinin yerini, yeni nesil fonksiyonel ambalaj (aktif ve akıllı) teknolojileri almaya başladı. Gerek gıda güvenliğinin artırılması gerekse gıdaların raf ömrünün uzatılması için büyük önem taşıyan aktif ve akıllı ambalaj teknolojilerinin yakın bir gelecekte üretim maliyetlerinin düşürülmesi ile hayatımızda daha yaygın bir biçimde kullanılması bekleniyor.”
Üretim hacminin yükseltilmesi ve katma değerli ürün imalatının mümkün olan en ekonomik biçimde gerçekleştirilebilmesi için üretimde otomasyonun sağlanması gerektiğinin altını çizen Zeki Sarıbekir, “Ambalaj sektörümüz bugünlere teknolojik gelişmeleri takip ederek geldi. Şimdi de otomasyon ve Endüstri 4.0’ın sektörümüzde daha çok önem kazanacağına inanıyoruz. Geleceğe ve yeniliklere adapte olamadığımız sürece, işlerimizi sürdürülebilme ihtimali ve var olma şansımız maalesef yok. Ambalaj sektörü olarak kendimizi yenilemek ve geliştirmek için teknolojiyi daha çok takip etmek zorundayız” dedi. Açıklanan On Birinci Kalkınma Planı’nda ihracata dayalı istikrarlı bir büyüme modeli çerçevesinde sanayi sektörünün öncü bir rol üstlendiğini belirten Zeki Sarıbekir, bu hedef doğrultusunda ambalaj sanayinin ülke ekonomisine olan katkısının artarak devam etmesi için çalışmalar yaptıklarını aktardı. Türk ambalaj sektörü olarak dünyada 16, Avrupa'da ise 6'ıncı sırada yer aldıklarını anlatan Sarıbekir, “Ülkemizi Avrasya'nın ambalaj merkezi yapma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılını kutlayacağımız 2023 yılı ihracat hedefimizle dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma ülke hedefimize ancak bu şekilde ulaşabiliriz” diye konuştu.
ASD Ambalaj Kongresi İstanbul’da yapılacak
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), 21-22 Kasım tarihlerinde İstanbul’da ''Sürdürülebilir Ambalaj ve Döngüsel Ekonomi'' temasıyla ASD Ambalaj Kongresi 2019 - Uluslararası Ambalaj Sanayi Kongresi’ni organize edecek. Swissotel the Bosphorus İstanbul'da gerçekleştirilecek kongrede, ambalaj sektöründeki tüm yeniliklerin; uluslararası boyutta ambalaj sanayi ve teknolojisinin geniş kapsamlı ele alınması amaçlanıyor. Kongrede 2 gün boyunca 14 oturumda, 12'si yurtdışından 30'un üzerinde konuşmacının söz alacağını açıklayan ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye dahil 11 ülkenin temsil edileceği ASD Ambalaj Kongresi'ne en az 1000 kişi katılım hedefliyoruz. Kongremiz, ambalaj sanayi ve sektörü destekleyen üretim dallarını, araştırmacıları ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirecektir” dedi.