Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Taklit ve tağşiş yüksek fiyatlı gıdalarda yapılıyor

Taklit ve tağşişin esas olarak fiyatı yüksek gıda ürünlerinde yapıldığını belirten Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Eurofins Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Pala, gerek iç pazarda gerekse uluslararası pazarlarda başarılı olmak ve tüketicinin haklarını korumak amacıyla tağşiş ve taklitin önlenmesi ve gıdaların aslına uygunluğunun desteklenmesi gerektiğini söyledi.
 




Gıdalar fotoTicaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası’nın ortaklaşa düzenlediği “Ticarete İvme Kazandıranlar Dış Ticaret ve Gümrük Tarife Mevzuatı Uygulamaları Gıda Ürünleri” çalıştayı düzenlendi. İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda 26 Haziran Çarşamba günü gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmasını İTO Yönetim  Kurulu  Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş yaptı. Çalıştayda: Ticaret Bakanlığı İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdür  Yardımcısı Güngör Yıldırım, Ticaret Bakanlığı İstanbul Gümrük Laboratuvarı Müdürü Dr. Muharrem Yılmaz, Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Eurofins Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Pala (Gıdalarda Aslına Uygunluk: Ekonomik ve Sosyal Sonuçları), Ticaret Bakanlığı İstanbul Laboratuvar Müdürü Gıda Birim Sorumlusu Esen Öner (Türkiye’de Bir İlk: İzotopik Analizler İle Taklit ve Tağşiş Araştırması), Döhler Gıda İş Planlama Müdürü Aygün Ateş (Meyve ve Sebzelerin İşleme Teknolojileri ve Ürün Grupları), Ejder Kimya Genel Müdürü Pervin Ejder (Bitkisel Ekstraktların Çeşitleri, Elde Ediliş Yöntemleri ve Millileşmesi Esnasında Yapılan Analizler), Ticaret Bakanlığı İstanbul Laboratuvar Müdürlüğü Kimyageri Dr. Filiz Tezcan (Gıdalarda Doğru Tercihler), Gümrük Müşaviri Şerife Uygur (Bir Gıda Numunesinin Millileşmesi İşlemi), Ticaret Bakanlığı İstanbul Laboratuvar Müdürü Kalite Birim Sorumlusu Hamiyet Akgün Gülen (Akredite Gümrük Laboratuvarı Olmak), Ticaret Bakanlığı İstanbul Laboratuvar Müdürlüğü Kimyageri Gökhan Çankaya (Bir Eşya, On Fikir – Tarife Tartışması) sunum yaptılar.
 
Çalıştayın açılış konuşmasında İTO’da 81 meslek komitesinin olduğunu belirten İTO Yönetim  Kurulu  Başkan Yardımcısı Sayın İsrafil Kuralay, “Dış ticaret ne kadar önemliyse gümrükler de bir o kadar önemli ve etkin role sahiptir. İTO olarak gümrük mevzuatı başta olmak üzere pek çok seminere ev sahipliği yapıyoruz. Bu konudaki önemli çalışmaları için 25 No.lu Gümrük Müşavirleri Meslek Komitemize çok teşekkür ediyorum. Çok planlı çalışıyorlar. Ülkemizin dış ticaretinin barometresi gümrüklerdir. Ne kadar hızlı çalışırlarsa ekonomi de o kadar hızlı büyür diye düşünüyorum. O yüzden gümrüklere karşı daha hassas olmalıyız” dedi. Laboratuvarların gündemlerinin ön sırasında olduğunu belirten Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş ise, küreselleşmeyle ticaretin çok hızlandığına dikkat çekti. Çağı yakalama konusunda önemli adımlar attıklarını belirten Gümüş, “Her ne kadar bazı ticaret savaşlarına şahit olsak da küresel  ticaret her zaman için artış kaydetmiştir ve artacaktır. Bu günleri geçici olarak görüyorum. Genel olarak gümrük süreci beyanla başlar. Gümrük müşavirlerimiz olmasa ilk süreç başlamaz. İhracatta yerinde gümrükleme gümrük idaresinin otoritesini bir anlamda özelleştiriyor. Gümrük idarelerin de kimsenin merakını çekmeyen şeffaf bir hale getirdiğimiz bir yer olmasını istiyoruz. Bunun için dijitalleşme çok önemli. Kağıtsız gümrük ihracatta başlatıldı. 2 ay sonra yürürlüğe girecek. İhracatta tamamen kağıtsız bir model kuracağız. Böyle olunca o insan manzaraları tamamen ortadan kaldıracağız” diye konuştu.
 
Mehmet Pala görselProf. Dr. Mehmet Pala:
“Gıdalardaki hileleri tespit etmek çok kolaylaştı
Çalıştayda Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Eurofins Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Pala, Gıdalarda Aslına Uygunluk: Ekonomik ve Sosyal Sonuçları başlıklı bir konuşma yaptı. Gıda ürünlerinin, insanların mental ve fiziksel sağlıkları için dengeli, yeterli ve düzenli olarak tükettikleri maddeler olduğunu anlatan Pala, bu nedenle tüketilen gıdaların öncelikle tüketene zarar vermemesi ve tüketiciyi yanıltmaması gerektiğini belirtti. Gıda sanayinde yeterli ölçüde tarımsal ham madde sağlanmasından sonra yeni ve premium ürünlere yönelimin başladığına işaret eden Mehmet Pala, “Böylece bir yandan yeni gıdaların üretimi yaygınlaşmış ve diğer yandan doğal, sağlıklı, katma değeri yüksek gıda ürünlerinin pazar potansiyeli artmıştır. Her üretim ticari bir faaliyettir. Ticari faaliyetin amacı kârdır. Kâr olmadan bir ticari faaliyet sürdürülemez. Dünyada son yıllarda özellikle de tarım ve gıda ürünlerinde ticaretin globalleşmesi sonucu kârlarda azalma olmuş ve rekabet keskinleşmiştir. Bu nedenle de gıda üretiminde özellikle fiyatı yüksek olan gıdaların taklit ve tağşişinin yapılması yaygınlaşmaktadır. Böylece uygunsuz gıda ürünlerinin üretimi artmakta ancak tüketiciler de gerek ekonomik gerekse de sağlık açısından mağdur olmaktadır. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler gıda ürünlerinde başvurulan hilelerin tespitini kolaylaştırırken, aynı bilimsel ve teknolojik gelişmeler daha karmaşık hilelerin de ortaya çıkmasına hizmet etmektedir. Modern, gelişmiş analitik cihazlar ve bunlarla birlikte bilimsel çalışmalarla geliştirilen pratik, hızlı ve güvenilir yöntemler, gıdalardaki hilelerin günümüzde kolaylıkla tespit edilebilmesine de imkân sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
 
Gıdalarda aslına uygunluğun, bir gıdanın aslına ya da kimliğine uygunluğunu tanımlayan bir kavram olduğunu açıklayan Mehmet Pala, “Günlük kullanımda, gıdanın taklit olup olmadığı ya da tağşiş edilip  edilmediğine ilişkindir. Gıdaların tadı, kokusu ve rengi gibi karakteristik özelliklerini değiştirmek için birtakım değişik katkılar ilave edilebilir, bu ilavelerin çoğu yönetmeliklerle belirlenmektedir ve beyanı zorunludur. Gıdalarda uygunsuzlukların yapılması etiket üzerinde tüketicinin yanıltılması şeklinde ortaya çıkmakta, haksız bir ekonomik kazanç sağlanmasına neden olmakta, aynı zamanda önemli gıda güvenliği risklerini de beraberinde getirmektedir. Tüketicilerin nasıl bir ürünü satın aldıklarını bilmek haklarıdır. Etiket bilgileri bu nedenle önemlidir” ifadelerini kullandı. Türkiye’de yasal olarak gıda ve yemde taklit ve tağşiş yapılamayacağının altını çizen Pala, bitkisel kökenli bir yağın aromalarla, katkı maddeleri ile tereyağına benzetilerek tereyağı olarak satılmasının tipik bir taklit örneği olduğunu anlattı.
 
“Güvenmek iyidir ama kontrol etmek daha iyidir”
Taklit ve tağşişin esas olarak fiyatı yüksek ürünlerde yapıldığını, gerek iç pazarda gerekse uluslararası pazarlarda başarılı olmak ve tüketicinin haklarını koruma amacıyla tağşiş ve taklitin önlenmesi ve gıdaların aslına uygunluğunun desteklenmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Mehmet Pala sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de ve dünyada üretim yapan milyonlarca büyük ve küçük çaplı, dürüst ve saygın kurum ve kuruluşa karşı haksız rekabeti engellemek, toplumun daha sağlıklı ve kaliteli ürünleri bilinçli olarak tüketmesini sağlamak için merdiven altı yani yasal olmayan üretimi engellemek, başta düzenleyici ve denetleyici görevleri bulunan devlet kurumları olmak üzere, herkesin görevi olmalıdır. Güvenmek iyidir ama kontrol etmek daha iyidir.” Gıdalarda “Aslına Uygunluk” testlerinin  amacının, sadece ürünü karakterize etmek değil, aynı zamanda da mümkün olan tağşiş ve tahrifi belirlemek olduğunu ifade eden Pala, “Gıdalarda günümüz koşullarında % 2-5 gibi bir tağşişin bile ekonomik değeri yüksektir. Bu derece düşük tağşişler ürünün doğal varyasyonu içinde de olabilir. Bu nedenle dikkatli de olmak gerekiyor. Bu sorunu da aşmanın yolu detaylı analiz metotlarını kullanmaktır” dedi. 
 
Tağşiş riski en fazla olan ürünler
Prof. Dr. Mehmet Pala, tağşiş riski yüksek gıdaları şöyle sıraladı:
 
Yağlar özellikle Zeytin Yağı    (farklı yağların karıştırılması)
Meyve Suyu ve Meyve Suyu İçeren Ürünler     (farklı meyve sularının ilavesi)
Bal, Pekmez, Maple Şurup     (şeker, aroma ilavesi)
Aromalar ve Aromalı Ürünler     (doğal, doğala özdeş ve yapay aromalar)
Baharatlar (safran, karabiber, kırmızı biber vb.  ürün dışı karışımlar)
Öğütülerek un haline getirilmiş kuruyemişler
Çaylar, kahveler ve herbal ekstraktlar
Süt ve Süt Ürünleri       (su ve etiketinde belirtilmeyen diğer ilaveler)
Balık ve Su Ürünleri      (doğal/çiftlik)
Et Ürünleri      (uygun olmayan kesim, farklı etlerin karışımı)
Organik Gıdalar