Ette açığı kanatlı kapatacak
07/01/2020 - 14:42:00
Kanatlı eti sektörünün 2025 yılı üretim hedefinin 3,47 milyon ton, kişi başı tüketim hedefinin ise 32,9 kg olduğunu açıklayan Koca, BESD - BİR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca, “Amacımız Türkiye’deki et açığını beyaz et ile kapamak” diyor.
Dünyada en fazla piliç eti üreten ülkeler ABD, Brezilya ve Çin olarak sıralanıyor. Bu üç ülke dünya üretiminin %46,5’ini gerçekleştirirken. Türkiye ise küresel üretimden %2,3 pay alıyor. Dünyada toplam et üretimi 2018 yılında 335 milyon ton olarak gerçekleşti. Bu üretimin 121,6 milyon tonu kanatlı eti olup toplam üretimdeki payı %36,3’dür.
Dünyada kanatlı eti üretimi 2015 yılında en fazla üretilen konuma geçmiştir. Kanatlı etinin kırmızı etten hızlı artış göstermesi iki ana nedene dayandırılabilir; çevre dostu olması ve en etkin yem dönüşümüne sahip olması. FAO’nun tahminlerine göre, 2025 yılında toplam et miktarı 358,9 milyon tona ulaşırken, kanatlı eti miktarı 135,8 milyon tonla %37,8 paya sahip olarak en fazla üretilen et konumunu sürdürecek.
Sektörün cirosal büyüklüğü 5 milyar dolar
Türkiye kanatlı eti üretimi 2018 yılında 2,23 milyon tona yükseldi. Bunun 2,16 milyon tonu tavuk eti, 0,7 milyon tonu da hindi etidir. Kanatlı eti üretimi Türkiye’de 2000-2018 yılları arasında 3,4 kat, 2010-2018 yılları arasında ise 1,5 kat arttı. Kanatlı eti üretiminin %96,9’u tavuk eti, %3,1 hindi eti olarak kaydedildi. Üretilen tavuk etlerinin en az %95’i piliç etidir. Üretilen bu miktardaki kanatlı etinin 500 bin tonu, içerisinde Japonya’nın da bulunduğu 81 ülkeye ihraç ediliyor. Yıllık cirosu yaklaşık 5 milyar dolar olan Türkiye kanatlı eti sektörü, dünya ticaretinde önemli bir oyuncu olmaya aday. Sektör, yoğun istihdam gerçekleştiren ve tarımı destekleyen yapısıyla ülke ekonomisine önemli ölçüde katma değer sağlıyor. Kanatlı eti sektöründe ham madde üreticisi çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem, ilaç-aşı, yan sanayi, nakliye, pazarlama dalları dahil yaklaşık 3 milyon kişi geçimini sağlıyor. Türkiye’de 15 bin adedin üzerinde broyler (etlik) piliç yetiştirme kümesi mevcut. Kümes sahipleri, sektörde uygulanan başarılı "sözleşmeli yetiştiricilik" modeliyle sürekli üretim yapabiliyor ve sürekli gelir elde edebiliyor.
Dünyada yapılan araştırmalara göre tavuk ve hindi etinin sağlıklı ve dengeli beslenme, bedensel ve zihinsel gelişim için tüketilmesi gereken hayvansal protein kaynaklarının başında geldiğini belirten Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD – BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca, “Kısa lifleri nedeniyle kolay sindirilen, besin maddelerini yüksek düzeyde içeren beyaz et, yalnız sağlıklı mutfaklar için değil diyetetik hastane mutfakları için de ideal bir gıda maddesidir. Özellikle derisiz göğüs eti düşük kolesterol seviyesi ile son derece cazip bir besindir. Hem piliç eti hem de hindi eti her yaş grubu için sağlıklı, ekonomik ve lezzetli hayvansal protein kaynaklarıdır. Bu durum, Türkiye’nin genç nüfus yapısı da düşünüldüğünde daha önemli bir hale gelmektedir” dedi.
500 bin tonluk ihracat beklentisi
81 ülkeye ihracat yapan Türkiye kanatlı eti sektörünün dünya ticaretinde 5'inci sırada yer aldığını açıklayan Koca, “2018 yılında 506 bin ton ihracat gerçekleştirerek 626 milyon dolar gelirin ülkeye girişini sağladık. Bunu önemli bir başarı olarak görüyoruz. 2019 yılının ilk 10 ayında ise ihracat miktarımız 415 bin tondadır. Sene sonu beklentimiz ise yaklaşık 500 bin tondur. Hala en yüksek ihracat yapılan ülke Irak’tır ancak yeni pazar olarak Japonya’ya da ihracat yapmaya başlanmıştır” şeklinde konuştu. Sektörün 2025 yılı üretim hedefinin 3,47 milyon ton, kişi başı tüketim hedefinin ise 32,9 kg olduğunu kaydeden Koca, “Amacımız Türkiye’deki et açığını beyaz et ile kapamaktır” dedi.
Sektörün sorunları
Kanatlı eti sektörü olarak yaşadıkları sorunlar hakkında da konuşan Sait Koca, sektörün en önemli girdisinin yem olduğunu belirterek, “Yem ham maddesi temininde yaşanacak her sorun, hedeften büyük oranda sapmaya, aynı zamanda maliyetlerin artmasına neden olacaktır. Ayrıca ihracatta rekabetçi olmamız da zorlaşacaktır. Öte yandan Biyogüvenlik Kanunu ve ona bağlı yasal düzenlemeler nedeniyle ham madde ithalatında sürekli sıkıntılar yaşıyoruz. Dünyada onaylı transgenik ürün sayısı 507, Avrupa Birliği’nde onaylı transgenik ürün sayısı 125, Türkiye’de onaylı transgenik ürün sayısı ise sadece 36’dır. Bu durum nedeniyle ithal ürünlerinde zorunlu seçim yapma durumunda kaldığımız için ithal maliyetlerimiz artmaktadır. Biyogüvenlik Kanunu’nda ve ilgili diğer yasal düzenlemelerde gerekli düzeltmelerin yapılması ve AB’ne uyumlu hale getirilmesinin gerekliliği tartışılmaz” ifadelerini kullandı.
Yazılı ve görsel medyada yer alan ve hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, ancak netice itibariyle toplumda bilgi kirliliğine neden olan açıklamaların sektöre ciddi zararlar verdiğine dikkat çeken Sait Koca şöyle devam etti: “Bu durum yalnız sektörümüzle sınırlı kalmamakta, gıda üreten her sektörü de kapsamaktadır. Tüketicileri, medyayı ve genel kamuoyunu sağlıklı tavuk eti tüketimi konusunda sürekli bilinçlendirmek için bir çok şekilde çalışmalar yürütüyoruz. Ancak bizim çabalarımıza resmi otoritelerin de destek vermesi tüm gıda üreticileri için çok önemli, özellikle bu konunun altını çizmek isterim.”
Türkiye’de 22 kg kanatlı eti tüketiliyor
Türkiye’de kanatlı eti üretimi 1990 yılında sıfırlar seviyesinde iken bugün önemli bir noktaya ulaştı. Sektörde 2018 yılında üretim 2,23 milyon tona çıktı, 2025 yılı için üretim hedefi ise 3,47 milyon ton olarak belirlendi. Son 20 yılda hem nüfus artışı hem de beyaz ete artan talep doğrultusunda sektörün üretimi ve kişi başı tüketim her geçen yıl artıyor. Bu duruma paralel olarak firmaların ürün yelpazesi de zaman içinde genişledi. Piliç ve hindi etinde; bütün, kanat, göğüs ve but ürünleri olmak üzere dört ana sınıflandırma ile birlikte işlenmiş ve ileri işlenmiş ürünlerle tüketiciye oldukça geniş yelpazede çeşitlilik sunuluyor. Türkiye’de 2018 yılında kişi başı 36 kilogram olan et tüketiminin 14 kilogramı kırmızı et, 22 kilogramı ise kanatlı eti tüketimi olarak gerçekleşti. 2018 verilerine göre dünya ortalaması 44 kilogram gelişmiş ülkeler ortalaması 78 kilogramdır. Türkiye’de toplam et tüketiminin dünya ortalamasının altında olması üzücü bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.