Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Üretim prosesinde kullanılan su gıdanın katma değerini belirliyor

Burkut Su Tekniği A.Ş.’nin Kurucusu Yük. Müh. Enis Burkut, gıda üretim proseslerinde kullanılan suyun, üretilen gıdanın kalitesini doğrudan belirlediğini söylüyor.
 




Enis BurkutEnis Bey, Burkut Su Tekniği A.Ş.’nin kuruluşundan bugüne 36 yıllık yolculuğunu kısaca anlatarak, bugünkü faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?  
Firmamızın 36 yıllık yolculuğu bir bakıma ülkemizin gıda ve içecek ihracatı tarihi gibi. Çünkü 36 yıl önce ülkemiz çoğunlukla kuru meyve ihraç ederdi, taze meyve / sebze ve donmuş gıda ihracatı yeni başlıyordu. Gıda üreticileri ilk başta iç piyasaya verdikleri ürünleri Avrupa ülkelerine ihraç ettiler ve birçoğu geri geldi. Çünkü Avrupa sınırlarında kurulmuş olan laboratuvarlar, bu ürünlerde uygunsuzluk buldular ve bunların bazıları ürün imalatında kullanılan suların kalitesiyle ilgiliydi. İşte ihracat, şirketimizin gıda ve içecek sektörüne kaliteli proses suyu sistemlerini kurmaya başlamasına ve gelişmesine çok yaradı. Şirketimiz, gıda ve içecek sektörü dışında, proseste kaliteli su isteyen başka sektörlere de hizmet veriyor: Kimya, tekstil, enerji, otomotiv sektörleri gibi.
 
“GIDA VE İÇECEK SANAYİNİN PROSES SUYUNU HAZIRLIYORUZ”  
Gıda ve içecek sektöründe su kalitesi ve hijyen çok önemli. Bu çerçevede gıda ve içecek tesislerine sunduğunuz hizmetleriniz ve çözümlerinizden bahsedebilir misiniz? Bu iki sektörde iş birliği yaptığınız bazı firmalardan örnekler verebilir misiniz?
Özellikle içecek sektöründe su kalitesi çok önemlidir, çünkü ürünün çoğunluğu sudur. Gıda sektöründe ise, yıkama, pişirme, ürün soğutma gibi proseslerde su yer alıyor, bazen de ürünün içine giriyor. Ayrıca bu sektörlerde buhar kazanı ve soğutma sistemi olduğundan bu sistemlerde de kaliteli suya ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla gıda ve içecek sektörüne çok hizmet veriyoruz. Biz de sürekli kendi standartlarımızı yükselterek bu iki sektörün her zaman yanında yer almaya çalışıyoruz. Marka belirtmeden şöyle bir örnek verebilirim: Gıda ve içecek sektöründe suyun çok temiz olması şarttır fakat dezenfeksiyon için klor gibi kokulu bir şey kullanamazsınız. Biz “kokusuz” su dezenfeksiyonu yöntemleri kullanarak gıda ve içecek sanayinin proses suyunu hazırlayabiliyoruz. 
 
“SU YÜZÜNDEN PEK ÇOK ÜRÜN İHRACATTA SORUN YAŞADI”
Gıda ve meşrubat üreten tesislerde su filtreleme, su saflaştırma ve su dezenfeksiyonu niçin önemlidir? 
Örnekler vererek bu konuyu anlatmak daha yararlı olacaktır. Filtre için örnek şöyle: Geçmiş dönemde iyi filtrelenmeyen suyla imal edilen makarna Avrupa’ya ihraç edildi, makarna içinde kum bulundu ve ürün iade edildi. İşte suyun iyi filtre edilmemesinin kötü sonucu. Kuyu su kalitesiyle ilgili bir başka örnek de şu:  Kuyu suyunda doğal olarak bulunan “çözünmüş” yani suda eriyik olarak bulunan demir iyonu ilk başta görünmez. Bu kuyu suyu hava ile temas ettikten bir süre sonra çözünmüş demir iyonları okside olup PAS’a dönüşür; sonuçta demir hem kendini göstermiş olur, hem de suyun tadını bozar. İşte bir konserve imalatçısı, böyle bir suyu kullanarak imal ettiği konserveleri Avrupa’ya ihraç etti. Doğal olarak ürün geri gönderildi.  
 
Bir de yanlış dezenfeksiyon ile ilgili bir örnek vereyim: Taze çilekler bol klorlu suyla yıkandıktan sonra dondurulup Avrupa’ya ihraç edildi, ancak ürünler klor kokusu sebebiyle iade edildi. Bu imalatçı bize müracaat etti ve o işletmeye ozon tesisi kurduk. Meyveler ozonlu suyla yıkanmaya başlandı ve bundan sonra Avrupalı müşterilerden hiç şikayet gelmedi.
 
“KORONA SÜRECİNDE ÖNLEMLERİMİZİ ALDIK”
Koronavirüs pandemisi dünya genelinde ve Türkiye’de hayatı adeta durma noktasına getirirken, pek çok firmanın faaliyetlerini de olumsuz yönde etkiledi. Pandemi dönemi firmanızın çalışmalarına nasıl yansıdı?
Dediğiniz gibi birçok işletme durdu veya yavaşladı. Gıda ve içecek sanayi de dursaydı, hepimiz virüsten değil açlıktan ölürdük. Sağ olsunlar gıda ve içecek sektörü, enerji işletmeleri ve tıp çalışanları, kargo ve nakliye şirketleri bu savaşta görev aldılar ve onlar sayesinde aç kalmadık, elektriksiz ve susuz kalmadık. Bu sektörlerlerde görevli olan herkese çok teşekkür ediyorum. Biz de uzun yıllardır gıda, içecek ve enerji sektörüne hizmet verdiğimiz için işlerimiz kısmen devam etti. Şirketimizi bazı günler açmadık fakat telefon ve bilgisayar zinciriyle müşterilerimizin her ihtiyacını anında karşıladık. Ülkeler arası uçak seferlerinin kalktığı an ithal ettiğimiz teknik ürünlerin tedariğinde zorluk çekeceğimizin riskini düşündük ve derhal filtre kartuşu, ters ozmoz membranı ve su kimyasalları ithalatı yaptık. Şu anda depomuzda sanayinin ihtiyacı olan sarf malzemeleri yeterince bulunuyor. 
 
“PANDEMİ GIDA GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİNİ HATIRLATTI”
Korona günlerinde gıda ve içecek işletmelerinden yoğun olarak hangi konularda talepler alıyorsunuz?
Bu olay sanki 3. Dünya Savaşı gibi bir şey. Bu sebeple bu dünya savaşında zaten yeni yatırımlar beklemiyorduk, fakat çalışan sistemlerin durmaması için her türlü yedek parça, sarf malzemesi, su kimyasalı, teknik servis talepleri alıyoruz. Bu hizmetlerimizi eksiksiz ve zamanında veriyoruz. Hijyen ve gıda güvenliği, halk sağlığı açısından çok önemli hususlardır. Haliyle korona günlerinde bu konular daha da önem kazandı. 
 
Sektörünüzün duayenlerinden biri olarak Türkiye gıda ve içecek sanayinde gıda güvenliği ve hijyen uygulamaları hakkında neler düşünüyorsunuz? En çok sorunlar yaşanan konuları açıklayabilir misiniz?  
Bu virüs bir anda dünyada çok fazla sayıda ölümlere sebep olduğundan panik yarattı. İnsanlar virüsün her şekilde muhakkak akciğere ulaşabileceğini sandılar ve gerekli olan maske takma ve el yıkamanın yanında gereksiz birçok tedbirleri de aldılar. Gıda ve içecek sektörü, ürünlerin “raf ömrünü uzatmak” için zaten yeterli sağlık önlemlerini alıyor. Virüs sebebiyle ek bir önlem almaları bence gerekmiyor. Bir üretim işletmesinden piyasaya gönderilen bir gıda veya içecekle korona virüsünün bir tüketiciye hastalığı taşıması riski bence yoktur. 
 
Koronavirüs salgınından sonra hayata geçirmeyi planladığınız yeni yatırımlarınız ve projeleriniz olacak mı?
Bu virüs paniğinin başlamasından bugüne kadar geçen süreçte, hizmet verdiğimiz sanayi kuruluşlarından bize farklı bir istek gelmedi. Bu sebeple yeni bir konuda yeni bir yatırım veya proje düşünmüyoruz. Yakında panik geçecek, insanlar bu virüsle beraber yaşamayı öğrenecek. Her gün ülkemizde birçok kişi araba kazası sonucunda hayatını kaybediyor, buna rağmen arabaya binme yasağı konmuyor, panik olmuyor, neden? Çünkü uzun yıllar içinde araba kazalarına karşı önlem almayı öğrendik, arabalarla beraber yaşamayı öğrendik. Benzer şekilde bu virüs ile beraber yaşamayı da öğreneceğiz. 
 
“SU KALİTESİNİN ÖNEMİ BİLİNMİYOR”
Orta ve uzun vadede firmanızın hedeflerini bizimle paylaşabilir misiniz?
Hedeflerimizden biri müşterilerimizi su tekniği konusunda bilgilendirmektir, çünkü ülkemiz yeni bir sanayi ülkesidir ve sanayinin ihtiyacı olan suyun kalitesinin önemi henüz yeterince bilinmiyor. Ayrıca, teknik servis hizmetlerimizi daha kapsamlı hale getirmeyi planlıyoruz. Ülkemizde birçok sanayi bölgesine hizmet vermemize rağmen bazı sanayi bölgelerine yeterli hizmet veremediğimizin farkındayız. Bu bölgelere de ulaşmak için personel kadromuzu artıracağız. 
 
.
 
Röportaj: Özgür Çilek
 
Gıda Teknolojisi Dergisi
 
Mail: gidadergisi@gmail.com
 
Twitter: @zgrilek1