Bal üreticiliği işsiz gençler için çıkış kapısı olabilir
09/09/2020 - 13:23:00
Genç işsizlik rakamlarının üzücü olduğunu belirten 35 yıllık bal ve arı ürünleri üreticisi Ahmet Bağran Aksoy, iş bulamayan ya da işini kaybeden gençlerin çok küçük maliyetlerle bal ve arı ürünleri üretimi yapabiliceğini söylüyor.
TÜİK verilerine göre bu yıl istihdam oranı yüzde 41.4’e gerilerken, işsizlik oranı yüzde 13’e, genç nüfusta ise işsizlik oranı yüzde 24.4’e çıktı. TÜİK’in en son 2019’da paylaştığı verilerine göre ise, son beş yılda köy nüfusu 214 bin 202 kişi azaldı. Yakın geçmişte kendi gıda ihtiyacını karşılayabilecek durumda olan Türkiye bugün çiftçilerin topraklarını terk etmesi nedeniyle gıda ithal ediyor. Koronavirüs pandemisi, kur şoku gibi nedenlerle tarım dışı ekonominin istenildiği rakamlarda büyümemesi, istihdam rakamlarında her yıl düşüşe yol açıyor. 35 yıllık bal ve arı ürünleri üreticisi Ahmet Bağran Aksoy, iş bulamayan gençlere seslendi ve şunları söyledi: “Arıcılık ve hayvan yetiştiriciliğinin yanı sıra organik tarım ürünleri giderek daha fazla talep görüyor. İş bulamayan ya da işini kaybeden gençlerimiz çok küçük maliyetlerle bal ve arı ürünleri üretimi yapabilir. Bal maddi değeri yüksek olan ve pazarda talep gören bir üründür. Özellikle propolis, arı sütü ve polen gibi takviye gıdaların kullanımı giderek artmaktadır. Bal üreticiliği işsiz gençler için çıkış kapısı olabilir.”
"HERKES DOĞA İLE İLETİŞİM HALİNDE OLMALIDIR"
Bu mesleklerin sadece maddi gelir kaynağı olarak düşünülmemesi gerektiğini sözlerine ekleyen Ahmet Bağran Aksoy; “Bu gibi işler aynı zamanda doğa ile iletişim kurmanıza vesile olup alma-verme dengesinin en dürüst ve en adil olanını deneyimlemenizi sağlar. Evreni tanımanızı ve hayatı anlamanızı sağlar. Bu sebeple, herkes asıl mesleği olsun ya da olmasın hayatının bir bölümünü doğaya ayırmalı ve ekolojik sistemle iletişim halinde olmalıdır.” şeklide konuştu.
"MESLEĞİNİZİ BIRAKMADAN BİR ARI KOVANINA SAHİP OLABİLİR, BAL ÜRETEBİLİRSİNİZ"
Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy; “Türkiye, dünyanın en büyük ikinci bal üreticisi olmasının yanı sıra kalite ve çeşitlilikte ilk sırada yer alıyor. Gözlerimizi doğaya kapatarak, sadece sanayii ve benzeri alanlarda üretmeye çalışmamızın en iyi sonucu yerimizde saymamız olacaktır. Çok cüzi miktarlara arı kovanına sahip olabilirsiniz. Bir arı kovanı yılda ortalama 20-30 kilo bal vermektedir. Stres altında çalışan kişilere mutlaka bir arı kovanı almasını öneririm. Böylece hem ürettiğiniz ürünün doğallığından emin olur hem de sevdiklerinize ikram edebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
“CORONA VE VÜCUDU ZIRHLAYAN ÖZEL KÜR”
Corona ile ilgili arı ürünlerinin önemine de değinen Ahmet Bağran Aksoy, ‘Mesela bal ve arı ürünleri ile üretim anlamında ilgilenen kişilerin şöyle avantajları da var.’ diyerek eklemelerde bulundu; ‘Özellikle gribal enfeksiyon, zatürre tarzı rahatsızlıkların önlenmesi ve Corona virüse karşı bağışıklık sistemini çok iyi koruyan, vücudun asker sayısını arttıran, bizzat formüllerinin bana ait olduğu,“Vücudu zırhlayan özel kür” diye adlandırdığım,içerisinde 500 gram ham bal, 100 gram polen,100 gram arısütü ve 20 gram propolis olan ürüne, kendi üretiminizle beraber sahip olabilirsiniz.’ şeklinde konuştu.