Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Covid-19 pandemisinde soğuk zincir gıda lojistiği

Emre Eldener
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği - UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
 
 




Gıda lojistiÄ�i2020 yılına damgasını vuran koronavirüs pandemisinin olumsuz etkilerinin hissedildiği sektörlerin başında küresel lojistik sektörü gelmektedir. Çin’deki üretim faaliyetlerinin durdurulması ve yavaşlatılması Çin odaklı küresel arz-talep dengesi üzerinde daha önce benzeri görülmemiş bir baskı yarattı. Pandeminin getirdiği belirsizlik tedarik zincirinin üreticiler, dağıtıcılar, alıcılar, lojistik hizmet sağlayıcılar, depocular vb. gibi unsurlarını geciken sevkiyatlar, artış gösteren lojistik maliyetler ve finansal anlaşmalardaki gecikmeler sebebiyle öngörülmesi ve planlanması zor bir süreç ile karşı karşıya bıraktı. 
 
Ancak yine de faaliyetlerini aksatmadan sürdürmek zorunda olan sektörlerden biri ve belki de en önemlisi lojistik sektörü. Çünkü ihtiyaç duyduğumuz tüm malzemeler lojistik sayesinde bizlere ulaştı. Temel gıda alışverişimiz için dahi evden çıkamadığımız günlerde siparişler kapımıza getirildi. Tarımsal ürünler insan yaşamında önemli yeri olan ürünlerdir. Beslenme için temel gıda maddeleridir. Doğal olarak sağlıklı beslenme için bu ürünlerin uygun koşullarda yetiştirilmesi, toplanması, muhafaza edilmesi ve tüketicilere ulaştırılması gerekmektedir. Soğuk zincir lojistiği ile taşınan gıdaları yalnızca doğru sıcaklık aralığında tutmak yeterli değildir. Taşınan gıda ürünlerinin kalitesi ve güvenliği için sıcaklıklardaki artış ve azalışların da izlenmesi, sıcaklıktaki artış ve azalışların belirlenen sınırlar içinde kalması sağlanmalıdır. 
 
Emre EldenerGıda ürünlerindeki soğuk zincirin kırılması, sıcaklıklardaki çok küçük değişiklikler bile ürünlerin raf ömrünü ve güvenliğini önemli derecede etkilemektedir. Gıda güvenliği için hasat veya üretimden sonra, ürünün mümkün olan en kısa zamanda ideal saklama sıcaklığına getirilmesi sağlanmalıdır. Özellikle gıda ürünlerinin soğuk hava depolarından nakliye araçlarına transferi sırasında, liman veya havalimanında ise soğuk hava depolarından gemi veya uçağa taşınmaları sırasında sıcaklık değişimleri oluşabiliyor. Bu risklerin azaltılması için yeni teknolojik çözümler, indikatör etiket sistemleri üreticiler ve nakliyeciler tarafından kullanılmaktadır. Uluslararası ticareti yapılan gıda ürünleri çoğunlukla deniz ve havayolu ile taşınmaktadır. Havalimanı veya limanlardaki aktarmalar ise ideal saklama sıcaklığını korumak amacıyla soğutmalı kamyonlarla yapılır. Kamyonların soğutma kapasiteleri bu amaçla tasarlanmıştır. Transfer sırasında dışarıdaki sıcaklık -5 derece ile 50 derece arasında değişebilmekte ve ürünler liman veya havalimanındaki transferleri sırasında doğrudan güneş ışınına maruz kalabilmektedir. Güneş altında sıcaklık ise daha yüksek seviyelere ulaşabilmektedir. Deniz veya havayolu transferi sırasında ideal derecenin korunması için kullanılan çözümler soğuk zincirin devamlılığını sağlamaktadır. Türkiye’de soğuk zincir gıda lojistiğinde en çok yapılan hataları aşağıda maddeler halinde sıralayabiliriz:
 
· Taşınan ürün cinsinin tam olarak bilinmemesi, taşıma gerekliliklerine vakıf olmamak,
· Navlun ücreti endişeleriyle uygun taşıma modunun seçilmemesi
· Soğutma sistemlerinde yaşanan teknik problemler 
· İstifleme ve ambalajlama hataları
· Süre gecikmeleri nedeniyle sözleşmelere uyulamaması 
· Teknoloji kullanımı ve Ar-Ge yetersizliği nedeniyle yaşanan sorunlar 
· Sertifikasyon süreçlerindeki eksiklikler
 
Tüm bunların yanı sıra COVID-19 salgını, tarımsal tedarik zincirlerinde gerek girdi temini gerekse nihai tüketiciye erişim aşamasında da önemli bir risk oluşturdu. Dünya Sağlık Örgütü tarafından “COVID-19 Pandemisi” olarak ilan edildiği günden bugüne kadar tarım-gıda ürünlerinin, özellikle meyve ve sebze gibi tarımda yüksek değerli malların temininde hem hareket kısıtlamaları hem de sınır kapılarının kapatılmasından dolayı lojistik darboğazlar yaşandı. Yaşanan öngörülemez süreçte, taşımacılıkla ilgili özellikle karayolu ile yapılan taşımalarda, uluslararası kapsamda kriz dönemleriyle ilgili ayrı bir yapılanmanın oluşturulması, e-ticaret alt yapısının geliştirilmesi gündeme geldi. Soğuk zincirle ilgili uygulamalarda kriz süreçlerinde öneminin daha da çok hissedildiği soğuk hava depolarının çevreye duyarlı, ekonomik ve dayanıklı ekipmanlarla donatılması ve devletin bunun için çeşitli teşvikler vermeyi hızlandırmak adına atılımlarda bulunduğu gözlemlendi. Bilhassa soğuk zincir taşımacılığında etkin kullanılan araçların ve tüm dijital ekipmanların yeni teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurularak revize edilmesi söz konusu oldu.
 
Pandemi öncesinde daha yoğun olarak özel sektörün ilgi gösterdiği, hayata geçirmek için daha yoğun uğraşlar verdiği dijitalleşme süreçleri, pandemi sürecinde kamu idarelerinin de ilgi odağı haline geldi ve kamu kurumları kendi bünyesindeki dijitalleşme süreçlerini hızla devreye aldılar. Çünkü bu süreç artık tercihten öte bir zorunluluk ve ihtiyaçtır. İçinde bulunduğumuz bu süreçte dünyanın önde gelen kurum ve kuruluşlarının gündemlerine aldıkları ticareti kolaylaştırma konusunda ülkemizde ticari faaliyetlerin kolaylaştırılması, bu amaca hizmet eden kurumlara destek verilmesi, bu yönde bir farkındalık oluşturulması geniş kapsamlı bir yaklaşım ile mümkün olabilecektir. Derneğimiz geleceğin lojistiğinde temassız, kağıtsız iş süreçlerine hazırlık yapmak üzere zaten bir yılı aşkın süredir İnovasyon Odak Grubumuzun önderliğinde tüm taşıma modları için dijital iş akış şemalarını hazırladık. Çalışmalarımız hızla ilerliyor ve UTİKAD Dijital Lojistik Platformu Görüşünü tamamlayarak sektörümüze sunmak için sabırsızlanıyoruz. Sektör ayrımı yapılmaksızın ayakta kalmak, güçlenmek ve kalıcı olmak isteyen her kurumun iş yapış şekillerine dijital sistemleri eklemesini tavsiye ederiz.