Optik ayıklamada yükselen müşteri beklentileri ve gelişen teknolojiler
23/09/2021 - 16:53:00
Atomika Makina Satış Mühendisi Osman Yaman, optik ayıklama sistemlerinin gıda sanayindeki önemini ve firma olarak bu alanda yaptıkları çalışmaları Gıda Teknolojisi Dergisi’ne değerlendirdi.
İnsanoğlu artan ihtiyaçlarını karşılamak ve azalan kaynakları daha etkin kullanabilmek amacıyla yeni teknolojiler üretme gayretini var olduğu günden bu güne sürdürmüştür. Bu bazen yüklerini daha kolay taşımak için bir tekerlek veya daha güzel fotoğraf çekmek için bir dijital kamera olmuştur. Bundan sonra da bu arayış hiç şüphesiz devam edecek ve şu an için hayal dahi edilemeyen birçok teknoloji hayatımıza girmeye devam edecektir.
Elbette konu en önemli ve öncelikli ihtiyacımız beslenme olduğunda, teknolojik yeniliklerin en önemli etkilerinden bazıları gıdaların tarladan bize ulaşıncaya kadar geçirdiği süreç içinde niteliklerini yitirmemesi, daha sağlıklı, uygun fiyatlı olması ve tedarik süreci içinde en düşük kayıp ile oluşabilecek israfın önlenmesidir. Bu makaledeki ana konumuz optik ayıklamada artan müşteri beklentilerini karşılamak için meydana gelen gelişmeler ve ilerleyen teknolojilerin müşterilerin beklentisini arttırmasıdır.
“Tüketiciler gıdalarda yabancı madde istemiyor”
Özellikle hububat, bakliyat, kuruyemiş, tohum ve baharat gibi doğrudan soframıza gelen gıda ürünlerinde artan müşteri beklentisinin ilk koşullarından biri neredeyse sıfır düzeyinde yabancı madde içeriğidir. Ürünlerin içindeki yabancı madde oranını, tarladan başlayarak, hasat kaynaklı, taşıma ve depolama işlemlerinin ardından fabrikada oluşabilecek etkenler belirlemektedir. Tüm bu süreçler içinde ürüne karışan taş, metal, plastik, tahta, cam, diğer yabancı tohumlar, farklı hububat ve bakliyatlar ürün hazırlama aşamasında mekanik makineler ile ayıklanmaya çalışılmaktadır. Son aşamaya gelindiğinde pakete girmeden önce ideal olan ürün içinde üründen başka hiçbir şey olmamasıdır. Ancak gerçek koşullarda bunu sağlamak son derece zordur.
Mekanik makinelerde ürünler boyut, yoğunluk, uzunluk, havada süzülme özelliği gibi değişkenlere göre birbirinden ayrılmaktadır. Ancak mekanik makinelerde, ayıklamanın doğası gereği ürünü istenmeyen yabancı maddelerden tamamen ayıklamak mümkün değildir. Sonuçta son aşamada istenilen temizlik kriterlerini sağlamak için ileri teknoloji ile donatılmış optik ayıklama makineleri gerekmektedir. Başlangıçta sadece renk ayıklaması yapan bu makineler, günümüzde ilerleyen görüntüleme teknolojisi, gelişmiş yazılım ve donanımlar ile elde edilen görüntüler ve verilerin pnömatik sistemler kullanılarak ürün içinden yabancı maddelerin daha verimli ayıklanması ile optik ayıklama makinesi adını almıştır.
Renk ayıklamasından optik ayıklamaya geçişin nedenleri
Peki, neden renk ayıklaması adını optik ayıklama olarak güncelleme gereği duyulmuştur. Kimi zaman ürünün içindeki yabancı madde ürünle aynı renk olabilmektedir. Bu durumda o ana kadar çok memnun olduğunuz ve insan gözünün gördüğü dalga boyunda çalışan kameralarınız işinizi tam anlamıyla görmeyecektir. Genelde kuruyemişlerde ürünle aynı renkteki kabuklar, bakliyatta ürünle aynı renkteki taşlar ve kesekler, pirinçteki beyaz taşlar veya saydam olmayan camlar sizi renge dayalı ayıklamadan başka seçenekler aramanıza neden olur. Çok uzağa gitmenize gerek olmaz, çünkü aynı optik ayıklayıcı makinenizda yukarıda sözü edilen ürünle aynı renkte bile olsa cam, taş, plastik, metal gibi yabancı maddeleri ayıklayabileceğiniz kızıl ötesi kameralar bulunabilir.
Bu teknolojiyi kullanmak doğal olarak maliyetlerinizi biraz daha artırmaktadır. Antepfıstığı, badem gibi ürünlerde yabancı madde ve özellikle kabuk ayırımında bu teknoloji yaygın olarak zaten kullanılıyordu. Ancak hububat ve bakliyat için uygulamaya girmesi için biraz daha çaba sarf edilmesi gerekti. Hububat ve bakliyattaki yabancı maddeler daha çok taş, metal, plastik ve cam olduğundan, kuruyemişte kabuk ayıklamak için kullandığınız yüksel maliyetli kızıl ötesi kameralar yerine, sadece söz konusu yabancı maddeleri algılayabilen ve nispeten daha uygun maliyetli kameralarla bu işlemin kolaylıkla yapılmasını sağladı. Kızıl ötesinden gelen uygun dalga boyunu görerek yapılan ayıklamada hububat ve bakliyatta çok başarılı sonuçlar alınmaya başladı ve standart makinelere oranla makul fiyat farklarıyla optik ayıklama makinelerimiz kullanıcılarımızla buluşmaya başladı. Sonuçlardan son derece memnunuz ve yabancı madde ayıklamada tüketici sağlığını korumak adına çok ciddi bir işi başardığımıza inanıyoruz.
Buradaki farkı tekrar hatırlatmakta fayda olduğuna inanıyoruz, kızıl ötesi kamera teknolojisi yıllardır mevcut ancak kullanım alanı yüksek maliyetler nedeniyle kuruyemiş gibi çok dar bir alan sıkışmış gibi görünüyordu. Yeni kamera uygulamasıyla maliyetler düştüğü için artık hububat ve bakliyatta da kullanılmaya başlandı. Renk kamerası ve kızıl ötesi kamera ile algılanamayan ürünler içinde elimizde bulunan diğer bir seçenek ise şekil ayıklama özelliğidir. Bu özelliği boyut ayıklama ile karıştırmamak gerekir. Çünkü boyut ayıklama şekil ayıklamanın bir parçasıdır. Şekil ayıklamada ise ürünün geometrik şekli, ürün yüzeyindeki kırık açıları, içe ve dışa dönük açılar gibi daha birçok şekilsel özellik ürünlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Bu uygulamaların yapıldığı Bühler Sortex A model makinede bulunan renk kameraları aynı zamanda şekil ayıklama özelliğine de sahip olduğundan, bu makineyi satın aldığınızda zaten renk ve şekil ayıklamaya birlikte sahip olabiliyorsunuz. İsteğe bağlı olarak yabancı madde ayıklama içi daha hassas ve gittikçe yükselen müşteri isteklerini karşılamak için çok da fazla olmayan bir maliyetle makinenize kızıl ötesi bölgeyi görebilen kameralar yerleştirebilirsiniz. Böylece çok yönlü ve yabancı madde ayıklamada size çok ciddi avantaj sağlayan bir makineye sahip olabilirsiniz.