Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Gıda etiketlerindeki değişiklikler ne anlama geliyor?

Tarım ve Orman Bakanlığı, 26/01/2017 tarihli ve 29960 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nde değişikliğe giderek yeni bir yönetmelik taslağı hazırladı. Taslağa göre, gıda etiketlerinde yanıltıcı ifade, isim ve görseller kullanılamayacak. Peki yeni yönetmelikte değiştirilmesi planlanan maddeler neler, gıda sektörünün paydaşları ve tüketici hakları savunucuları bu değişimi nasıl yorumluyor? Haberimizde bu sorulara yanıt aramaya çalıştık.

Haber: Özgür Çilek / Gıda Teknolojisi Dergisi





EtiketlerBakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 3'üncü Tarım Orman Şurası'nda alınan "gıda okuryazarlığının artırılması ve tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi" kararları doğrultusunda çalışmalarım sürdürdüğü ve bu kapsamda Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nde değişiklik öngören taslağın Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde görüşe açıldığı bildirildi. 
 
Yönetmelik değişikliğine ilişkin ilgili bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, tüketici temsilcileri, sektör vb. bütün paydaşlar görüşünü 25 Aralık 2021 tariihine kadar bildirebilecek. Taslak, görüşlerin alınmasının ardından oluşturulan alt komisyonda değerlendirilecek ve daha sonra Ulusal Gıda Kodeks Komisyonunda ele alınacak. Komisyonda son şekli verilecek olan düzenleme, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin onayının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Mevcut gıda paketlerinin 31 Aralık 2023 tarihine kadar yeni yönetmeliğe uyum sağlaması gerekiyor.
 
Hazırlanan taslak düzenlemeye göre gıda etiketlerinde şunlara dikkat edilecek:
 
'İÇİNDEKİLER' BİLGİSİ DAHA BÜYÜK YAZILACAK
 
· Taslak düzenlemeye göre, gıda etiketlerinde yanıltıcı ifadeler, isimler, görseller kullanılamayacak.
· Gıdanın adı ve içindekiler bilgisi (bileşenler listesi) mevcut düzenlemeye göre ambalajın boyutuna bağlı olarak 2,5 kat daha büyük yazılacak.
· Bir ambalajın en geniş yüzeyinde markanın en büyük yazıldığı alan "temel görüş alanı" olarak belirlendi. Gıdanın adının temel görüş alanında da yazılması zorunlu olacak.
· Birbirine benzeyen ve tüketiciler tarafından benzer gıdalarla karıştırılabilecek gıdalarda yanıltıcı görsel, isim ve ifade kullanılmayacak.
· Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda gıdanın adı etiket üzerinde markanın geçtiği her yerde, gıdanın markasının hemen yanında veya altında gıdanın markası ile aynı punto büyüklüğünde yazılacak.
 
TATLANDIRICI İÇEREN GIDALAR
 
· Üretiminde meyve veya sebze yerine sadece aroma verici kullanılan bir gıdanın etiketinde aroma verici ile ilgili görsel bulunamayacak. Gıdanın adında aromalı olduğu "… aromalı" ifadesi kullanılacak ve gıdanın adının geçtiği her yerde en az 3 milimetre olacak şekilde yer alacak.
· Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda, özelliklerini taşımadığı bir gıdanın adı kullanılarak, "… tadında", "… lezzeti", "… keyfi" gibi ifadeler kullanılamayacak.
· Bir gıda bileşeninin görselinin etikette veya ürün adında yer alması durumunda görselin olduğu her yerde veya ürün adının yanında veya altında o bileşenin miktarı en az 3 milimetre olacak şekilde yer alacak.
· Tatlandırıcı içeren gıdalarda "tatlandırıcı içerir" veya "tatlandırıcılı" ifadesi temel görüş alanında gıdanın adının yanında veya altında en az 3 milimetre olacak şekilde yazılacak.
Gıda Teknolojisi Dergisi olarak, gıda sektöründen çeşitli isimlere ve Tüketici Hakları Derneği’ne taslak hakkında neler düşündüklerini sorduk. Açıklamalar şu şekilde:
 
GIDA OKURYAZARLIĞININ DESTEKLENMESİ AMAÇLANIYOR 
Necdet Buzbaş
TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı
 
Necdet BuzbaÅ�3’üncü Türkiye Tarım Orman Şurası’nın 21 Kasım 2019 tarihli sonuç bildirgesinde yer alan 60 maddeden 50. sıradaki “Beslenme Okur Yazarlığının artırılması” yapılan değişikliğin hareket noktasını oluşturmuş diye düşünüyorum. 19-20 Ekim tarihlerinde TÜGİS olarak Sürdürülebilirlik Akademisi ile 7.’sini gerçekleştirdiğimiz gıda zirvesinde yer verdiğimiz oturumlardan birisi de Güven ve Şeffaflık; “Tüketicinin Bilgi Talebine Ayak Uydurma” tam da bu konuyla ilgiliydi. Covid-19 salgınının ikinci yılını bitirmek üzereyiz. Salgının sönümlenmesi, artan aşılanmaya rağmen belirsizliğini muhafaza ediyor. Yeni çıkan bir varyant Omicron birçok ülkede paniklemeye neden olabiliyor. Bu süreçte hepimizin öğrendiği veya hatırladığı en önemli kazanım sağlıklı beslenme alışkanlığıyla vücut bağışıklık sistemini dayanıklı kılmak oldu. Sağlıklı beslenmek doğru gıda seçiminden başlar. Günlük gıda seçimlerimizi yaparken, algı değil bilgiyle hareket etmek zorundayız. Bu bağlamda; salgın nedeniyle tercih edilen ve tüketiminine ağırlık verilen ambalajlı gıda maddelerinin etiketleri bilgi içeriğiyle mükemmel kaynak teşkil ediyor.
 
Hazırlanan taslak yönetmeliğin ana amacının etiketlerin daha kolay okunması, yanıltıcı olmaması ve gıda okuryazarlığını desteklemesi yönünde olduğu gözlemleniyor. Gıda okuryazarlığı yerine beslenme okuryazarlığı kavramının daha kapsayıcı olacağını vurgulamalıyım. Ancak her iki kavramda da ortak olan okuryazarlık günlük kullandığımız anlamda hafife alınmamalıdır. Beslenme okuryazarlığı; gıda ve beslenme ile ilgili bilgilere erişme, analiz etme, değerlendirme, doğru kararlar alarak uygulayabilme, sağlıklı beslenmeyi sürdürebilme, uygun miktarda sağlıklı besin seçme ve tüketme, gıda sisteminin işleyişini değerlendirme ve gıda güvencesinin sağlanması (gıda israfını azaltma eklenerek) için gerekli olan istek, bilgi, beceri, tutum, davranış ve yeteneklerin bileşimi olarak tanımlanarak kapsamlı bir içerik arz ediyor. 
 
6 yaş üstü nüfusta (2019); okuma yazma bilmeyenin %2.8, okuma yazma bilen okul mezunu olmayanın .5, ilkokul mezununun %23.7, oranında olduğu ülkemizde beslenme okuryazarlığında performans sağlamanın fevkalade güç olduğunun farkında olup genç kuşağın bu konuda donanımlı yetişmesi için ilköğretim düzeyinde müfredata en  az iki yıllık eğitim konulması zorunluluk olmuştur.
 
GIDA KATKI MADDELERİ DE ETİKETLERDE 3 MM PUNTOYLA YAZILMALI 
Turhan Çakar
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı
 
Turhan Ã�akarTürk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nde bazı değişiklikler yapılıyor. Bunlardan biri yönetmeliğin 4. maddesinde yer alan temel görüş alanının tanımıyla ilgili. Eski yönetmelikte görüş alanı “bir ambalajın tüketici tarafından ilk bakışta yüksek bir olasılıkla görülmesi beklenen gıdanın karakteri, doğası ve uygulanabilirse markasına dayanarak tüketicinin ürünü hemen tanımasına imkan veren ve birden fazla bulunması halinde gıda işletmecisi tarafından seçilen görüş alanın...” şeklinde tanımlanırken, yeni yönetmelik taslağında bu tanım için “bir ambalajın en geniş yüzeyinde markanın en büyük yazıldığı alan” ifadesi kullanılıyor. Bu tanımın çok kısaltıldığını değerlendiriyoruz. Bize göre görüş alanının tanımı için “tüketici tarafından ilk bakışta yüksek bir olasılıkla görülmesi beklenen gıdanın doğası, karakteri ve uygulanabilirse markasının en büyük şekilde görülebileceği alan” ifadesi yer alabilirdi. Önceki yönetmelikteki tanım kadar uzun olmasa da daha anlaşılır ve net ifadelerin kullanılması gerekirdi.   
    
Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nde yapılması planlanan bir başka değişiklik kapsamında değiştirilmek istenen yönetmeliğe atıfta bulunularak bir gıda bileşeninin görselinin etikette veya ürün adında yer alması durumunda görselin olduğu her yerde veya ürün adının yanında veya altında o bileşenin miktarı en az 3 milimetre olacak şekilde yer almasından bahsediliyor. Bahsedilen bu bileşenler; tatlandırıcılar, etil alkol, alkol içeren maddeler, domuzdan elde edilen bileşenler olarak sıralanıyor. Ancak taslakta gıda ürününün içinde bulanan katkı maddelerinin 3 milimetre olacak şekilde belirtilmesinden söz edilmiyor. Bu maddelerin isimlerinin de 3 milimetre punto büyüklüğünde yazılması gerekiyor. Bilindiği üzere çoğu gıda ürününde katkı maddeleri kullanılıyor. Dolayısıyla bununla ilgili hususların olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz. Eğer gıda ürünü kafein, glisinhizilik asit gibi bileşenleri içeriyorsa bunların da etikette 3 mm punto büyüklüğünde yazıyla ifade edilmesi gerekiyor. 
Yine taslak metninde mevcut gıda paketlerinin 31 Aralık 2023 tarihine kadar yeni yönetmeliğe uyum sağlaması gerektiği belirtiliyor. Bize göre bu süre çok uzun. Gıda işletmelerinin 6 ay ila 1 yıllık bir süre içinde uyum sağlamalarını talep ediyoruz. 
 
TÜKETİCİYİ VE SANAYİCİYİ POZİTİF YÖNDE ETKİLEYECEK 
Zeki Sarıbekir 
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı 
 
Zeki SarıbekirGıda etiketlerinde yanıltıcı ifadeler, isimler ve görsellerin kullanılmamasına dair Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından hazırlanan taslak çalışmanın uygulamaya geçmesinin tüketiciler açısından çok kıymetli olacağına inanıyoruz. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) olarak ambalajın, gıdaların raf ömrünü uzattığını, uygun koşullarda depolanmasını sağlayarak gıdaları tüketiciye ulaşıncaya dek diğer bulaşanlardan koruduğunu ve hijyen açısından vazgeçilmez bir ürün olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Özellikle dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisiyle ambalajın ne kadar önemli ve gerekli olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu. Ambalaj ürünlerin hijyenik kalmasını sağladığı gibi ambalaj olmadan ürünler satılamaz ve sevk edilemez. 
 
Bu kapsamda gıda adının ambalajın en geniş yüzeyinde markanın en büyük yazıldığı alan olan temel görüş alanında ve içindekiler bilgisinin ambalajın boyutuna bağlı olarak şimdikinden 2,5 kat daha büyük yazılmasıyla tüketicilerin yaşayabileceği herhangi bir karışıklığın önüne geçilecek. Ayrıca taslağın uygulamaya geçmesiyle hiçbir şekilde yanıltıcı görseller, isimler ve ifadeler de kullanılamayacak. Bu değişiklik üreticiler açısından öncelikle ek maliyet getirecekmiş gibi gözükse de tüketicilerin bu yönde yaşadıkları mağduriyetlerin önüne geçilmiş olmasıyla bu durumun sanayicilere de pozitif yansıyacağını düşünüyoruz.
 
BİLİNÇLİ TÜKETİMİ VE GIDA GÜVENLİĞİNİ DESTEKLEYECEK 
Gıda Müh. Elif Aşlamacı Attepe
Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri
 
Elif AÅ�lamacı AttepeTüketici ve gıda sektörüne yönelik çalışmalar yapan bir STK olarak uzun zamandır gündemimizde olan konuların başında gıda okuryazarlığı geliyor. Ürünlerde hem etiket ve ambalajda yanıltıcı işaret ve ibarelerin kullanımıyla hem tüketicide farklı bir ürün aldığı algısı yaratılabiliyor hem de bu ürünlerdeki gramaj farklılıkları yla gizli zam yapılabiliyor. Özellikle ürünün ismi veya ibaresiyle bağdaşmayan bileşen ve ürün içeriği çok küçük yazılarak tüketicinin daha kaliteli ve daha sağlıklı ürün aldığı algısı yaratılıyordu. Gıda okuryazarlığı biz ve bizim gibi birçok STK’nın özellikle üzerinde durduğu bir konu. Bilinçli tüketimi inşa etmenin ve gıda güvenliğinin ilk adımı gıda okuryazarlığından geçiyor. Ülkemizdeki denetim sisteminde rutin denetimler bulunsa da denetimlerin en önemli  ayağını halktan gelen şikayetlerin değerlendirilmesi oluşturuyor. Yani biz şikayet ettikçe problemli ürünler daha hızlı tespit ediliyor ve bununla ilgili işlemler yapılıyor. Gıda güvenliğini tesis etmekle üretici kadar tüketicinin de bu konuda sorumluluğu var.  
 
Tüketici, kendini geliştirerek bilinçli olmayı ve kendi ve diğer tüketicilerin sağlığını öncelikli tutmayı hem insani hem de vatandaşlık görevi olarak görmeli. İşte burada gıda okuryazarlığı devreye giriyor. Bahsi geçen düzenlemeyi gıda okuryazarlığının arttırılması ve desteklenmesi için elzem olarak nitelendiriyoruz. Güvenilir Ürün Platformu olarak tamamını desteklediğimiz yönetmelik taslağının gıda güvenliği ve halk sağlığına katkılarının önemli ölçüde olacağına inanmaktayız. Görüşe açılan taslakta gördüğümüz ve geri adım atılmadan uygulanmasını talep ettiğimiz en önemli düzenlemeler;
*Gıdanın adı ve içerik bilgisi (bileşenler listesi) ambalajın boyutuna bağlı olarak, şu andakinin 2,5 katı daha büyük yazılacak.
*Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek, birbirine benzeyen gıdalarda gıdanın adı; etiket üzerinde markanın geçtiği her yerde, gıdanın markasının hemen yanında veya altında gıdanın markası ile aynı punto büyüklüğünde yazılacak. 
*Aromalı ürünlerde kullanılan görsellere düzenleme getirilecek. Örneğin ''Muz  aromalı'' da muz resmi kullanılamayacak.
*Tüketiciler tarafından karıştırılabilecek birbirine benzeyen gıdalarda, özelliklerini taşımadığı bir gıdanın adı kullanılamayacak. Örneğin ‘'süt tadında”, ‘tereyağ lezzeti”, ''çikolata keyfi'' vb.
''Tatlandırıcı'' uyarısı yazılı olarak ambalajın ön yüzünde ve gıdanın adının yanında ya da altında yer alacak.
*Yönetmelik taslağı 2021 sonuna kadar görüşe açık olacak. 2022 itibari ile yönetmelik son halini alacak. Mevcut gıda paketlerinin 31 Aralık 2023 tarihine kadar uyum sağlaması gerekiyor.
 
Aydın OkayAYDIN OKAY: "YENİ YÖNETMELİĞE UYGUN ETİKET ÜRETİMİNE HAZIRIZ" 
Etiket Sanayicileri Derneği Başkanı Aydın Okay, yönetmelik taslağıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıda etiketlerinde yeni bir düzenleme yapmaya karar verdiğinin anlaşıldığını söyleyerek, “Burada amaç Üretici ile Tüketici arasındaki Ekonomik, Sosyal ve Hukuki uyuşmazlıklara yol açan muhtemel sorunları ortadan kaldırmaktır. Çünkü özellikle Ambalajlı ürünlerde üreticiler ürünlerinin kalitesini öne çıkartarak daha çok pazarda pay almak isterler. Bu nedenle de yazı, resim, grafik çalışmalarıyla ürünlerini rakiplerine göre daha öne çıkarmak isterler. Bu bir üretici için çok doğal ve haklı bir istektir” dedi. Etiketlerin üzerinde yer alan ve tüketicilerin haklarını koruyan ekonomik, sosyal ve hukuki konuları kapsayan bilgilerin küçük puntolarla, daha az dikkat çeken bir şekilde ürün ambalajlarında bulunduğunu kaydeden Okay, “Böylece tüketiciler büyük bir çoğunlukla markaya, ürün ismine ve sloganlara dikkatlerini verirler. Bu çalışmayla tüketicilerin en az marka ve ürün adı kadar, ürünün ekonomik, sosyal ve hukuki verilerine de ilk bakışta dikkatini çekmek hedeflenmektedir. Bu doğru ve faydalı bir yaklaşımdır” diye konuştu.
 
“Gıda etiketlerinde yapılacak değişiklikler ve etiketlerin ölçüleri ambalaj ölçülerine ve yönetmeliklere uygun olarak biz etiket üreticileri tarafından kolayca üretilebilir” diyen Aydın Okay, “Etiketlerde yapılacak değişiklikler gıda sanayicilerine ancak eski etiket ve yeni tasarlanan etiket ölçüleri farkı kadar ilave maliyet yükü getirebilir” ifadelerini kullandı. Gıda üreticileri ve tüketicileri arasındaki ekonomik, sosyal ve hukuki sorunların minimize edilmesi için etiketlerin üzerine veya ayrı bir etiketle kodlama uygulanarak, bu kodlamanın kasalarda ödeme yapılırken verilen alışveriş fişine aktarılması gerektiğini belirten Okay, “Bu sayede üretici, satıcı ve tüketici arasındaki ekonomik, sosyal ve hukuki sorunlar azalırken gereksiz zaman kayıpları ve tartışmalar ortadan kalkacaktır. Tarafların ve çalışanların verimliliği olumlu olarak etkilenir” şeklinde konuştu.