Bağışıklık sistemini güçlendirici gıda ve gıda bileşenleri
04/01/2022 - 16:43:00
Haliç Üniversitesi Öğretim Üyeleri Bensu Özcan ve Prof. Dr. Mehmet Pala, bağışıklık sistemini güçlendiren gıda ve gıda bileşenlerini anlatıyor.
Bağışıklık sistemi, vücudun genel sağlık durumunu koruyarak hayatta kalmasını sağlayan savunma sistemidir(1). Genel olarak, bağışıklık sisteminin hücreleri, doğuştan gelen ve sonradan kazanılmış bağışıklık hücreleri olarak iki gruba ayrılmaktadır. Doğuştan gelen tepki, istilacı bir patojene karşı oluşturulan ilk tepkidir. Bu tepkinin hücreleri arasında fagositler (makrofajlar ve monositler), nötrofiller, dendritik hücreler, mast hücreleri, eozinofiller bulunmaktadır. Doğuştan gelen yanıt hızlıdır, ancak özelleşmemiştir ve sonradan kazanılan immün yanıttan daha az etkilidir(2). Koruyuculuğu dakikalar ve saatlerle sınırlıdır(3). Sonradan kazanılmış bağışıklık tepkisi, bir patojeni tanıma ve onunla tekrar karşılaşıldığında onu 'hatırlama' özelliğine sahiptir(2). Etkisi yavaş ortaya çıkmakta ancak günler sürebilmektedir(3). Bu tepkinin hücreleri T ve B hücreleridir. T hücreleri, antijen tanıma ve bağışıklık tepkisinin çalışmasında kritik önem taşımaktadır. T hücrelerinin farklı tipte bağışıklık tepkilerini düzenleyen alt türleri bulunmaktadır. Sitotoksik T hücreleri (CD8 reseptörünü taşıyan) ve T yardımcı hücreleri (CD4 reseptörünü taşıyan) olarak ikiye ayrılırlar. Sitotoksik T hücreleri, enfekte olmuş hücrelerin ve tümör hücrelerinin öldürülmesinde; T yardımcı (Th) hücreleri diğer bağışıklık hücrelerinin tepkilerinin koordine edilmesinde rol oynamaktadır(2). B hücreleri ise; humoral(sıvısal) bağışıklıktan sorumludur ve antikor üretmekle görevlidir(3).
Beslenme Bağışıklık Sistemi İçin Önemlidir
Beslenme müdahaleleri, bağışıklık fonksiyonunu iyileştirme ve modüle etme potansiyeline sahiptir(4). Hem doğuştan gelen hem de sonradan kazanılmış bağışıklık sistemlerini desteklemede önemli ve tamamlayıcı roller oynamaktadır. Beslenmede mikrobesinlerdeki eksiklikler bağışıklık fonksiyonunu olumsuz yönde etkilemekte ve enfeksiyonlara karşı direnci azaltabilmektedir(19). Hücre aracılı ve hümoral bağışıklığı kapsayan bağışıklık tepkileri, tüm aşamalarda çeşitli mikro besinlerin varlığına bağlıdır(3). Mikrobesinler, çok az miktarda ihtiyaç duyulan, ancak vücudun düzgün çalışması için gerekli olan biyo elementlerdir. Özellikle vitaminler ve eser elementler, bağışıklık savunma bileşenlerinin sentezi için gereklidir. Antioksidan ve anti-inflamatuar özellikleri ile optimum işlevsellik sağlamakta ve bağışıklık süreçlerini düzenlemektedirler(22). Vitaminler ve diğer mikro besinler, etkili bir bağışıklık sistemini desteklemek için birlikte çalışmaktadır(23).
Bağışıklık sistemi istilacı patojenlerle ve enfeksiyonlarla mücadele etmek için daima aktif olmalıdır. Bu nedenle sürekli olarak bir enerji kaynağına ihtiyaç duymaktadır(1). Bağışıklık sistemi, makro ve mikro besinleri kullanarak etki gösterdiğinden; beslenme, yaşamın tüm evrelerinde bağışıklık sistemi üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Yetersiz beslenme; immün yetmezlik, daha yüksek enfeksiyon oranları, bozulmuş bağışıklık tepkilerine yol açmaktadır (12). Gıdaların ve besin bileşenlerinin tüketicilerin sistemik bağışıklığı üzerindeki etkisini gösteren kanıtlar giderek artmaktadır.
Bağışıklık sisteminin enerji ve besin ihtiyacı gıdalardan veya vücut depolarından karşılanabilmektedir. Bazı mikro besinler ve gıda bileşenleri, yaşam boyu etkili bir bağışıklık sisteminin geliştirilmesi, korunması ve kronik inflamasyonun azaltılması için spesifik roller üstlenmektedir(2). Bu nedenle beslenme, vücudun bağışıklık sistemini veya savunma mekanizmasını etkileyen önemli faktörlerden biri olmanın yanı sıra bağışıklık hücrelerinin uyarılması, etkileşimi, farklılaşması ve işlevselliği gibi optimal bağışıklık fonksiyonlarının da temel bir belirleyicisidir(1). Gıda bileşenlerinin çoğu; proinflamatuar mediatörlerin inhibisyonu, anti-inflamatuar fonksiyonların teşviki, hücre aracılı bağışıklığın modülasyonu, antijen sunan hücre fonksiyonlarının değiştirilmesi dahil olmak üzere bağışıklık fonksiyonunu koruma veya iyileştirme işlevleriyle ilişkilidir. Doğuştan gelen ve sonradan kazanılmış bağışıklık sistemleri arasındaki iletişimde rol almaktadır(18).
Bağışıklıkta Önemli Gıda Bileşenleri
Yağ Asitleri
Yağ asitleri, temel enerji kaynakları ve hücrelerin temel yapısal bileşenleridir. Sağlık ve hastalıkta bağışıklık tepkilerinin modülasyonunda önemli roller üstlenmektedir(5) Bağışıklık uyaranlarına verilen yanıtlar, bir bağışıklık yanıtının hem başlatılmasını hem de çözülmesini gerektirir. Bu koordineli yanıtın merkezinde, sinyal moleküllerinin sentezi için substrat görevi gören omega-6 ve omega-3 serisinin çoklu doymamış yağ asitleri bulunmaktadır(16). Bu yağ asitleri, inflamatuar yanıtın çözülmesine katkıda bulunmakta ve aynı zamanda savunmayı destekleyen antimikrobiyal etki göstermektedir (23). Ayrıca, hücrenin yapısını, metabolizmasını ve işlevini etkileyerek, yüzey proteinleri (G-protein-bağlı reseptörler; GPR'ler), intranükleer reseptörler veya membran taşıyıcıları yoluyla etki ederek hücrenin bağışıklık fonksiyonlarını modüle etmektedir(5). Eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA), enzimatik yollarla resolvin, protektin ve maresin gibi mediatörlere dönüşerek anti-inflamatuar etki göstermekte ve immün sistemi düzenlemektedir(19). Ayrıca; omega-6/omega-3 çoklu doymamış yağ asidi oranının bozulması, birçok alerjik, otoimmün ve metabolik hastalığın oluşumuna zemin hazırladığı bilinmektedir(5). Bu nedenle omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin yeterli düzeyde alınması gereklidir. Günlük önerilen alım düzeyi 1-1.5 gr’dır(21). Başlıca kaynakları somon, yağlı balıklar, ceviz, keten tohumu ve semiz otudur.
A Vitamini
A vitamini, patojenlere karşı hem doğal hem de kazanılmış bağışıklık sistemlerinde işlevsel ve yapısal bir rol oynamaktadır(7).Epitel dokusunun farklılaşması ve T hücreleri ile IgA+ hücrelerinin bağırsak dokularına yerleştirilmesi için gereklidir(8). A vitamini, lenfositlerin düzgün çalışmasını sağlamaya ve bir antijene karşı antikor yanıtı üretmeye yardımcı olmaktadır. Antijen sunan hücreler ile lenfositler arasındaki dengeyi sağlamaktadır(7). Ayrıca, doğuştan gelen bağışıklık hücrelerinin (doğal öldürücü hücreler, makrofajlar, nötrofiller) normal işleyişi için önem taşımaktadır(8). A vitamininin immün sistemi koruyucu etkilerinin altında yatan mekanizma, sağlıklı hücrelerde doğuştan gelen bağışıklığın belirli bileşenlerini yeniden düzenleme ve viral enfeksiyonlara karşı savaşma yeteneğidir(7). Önerilen günlük alım düzeyi 650-750 mcg’dır(21). Başlıca kaynakları brokoli, havuç ve koyu yeşil yapraklı sebzeler, et, tavuk, balık, yumurta, tereyağı, sert kabuklu yemişler, kuru baklagillerdir.
B Vitaminleri
B vitamini kompleksinin belirli üyeleri, bağışıklık sistemini güçlendirerek sağlığın geliştirilmesi ve hastalıkların önlenmesine katkıda bulunmaktadır. B vitamini kompleksinin bu kategorisine giren vitamin türleri B6, B9 ve B12 vitaminleridir. Bu vitaminler bağışıklık tepkisinin etkinliğini artırarak kilit bir rol oynamaktadır(6). B vitaminleri, antikorların ve sitokinlerin temel yapıtaşı olan amino asitlerin sentezine aracılık etmektedir. Primer immün yanıtın bir parçası olan lenfositlerin proliferasyonu ve olgunlaşmasında önemli görevleri bulunmaktadır(7). B6 vitamini, antikor üretimindeki artışa karşı bağışıklık tepkisini iyileştirmeye yardımcı olmakta ve ayrıca sitokinler ve kemokinler arasındaki iletişimsel etkileşimlerde görev almaktadır. B6 vitamini eksikliğinin, lenfosit büyümesini ve çoğalmasını, antikor oluşumunu ve T hücre aktivitesini azalttığı bildirilmektedir(6). B6 vitamini ayrıca doğal katil hücrelerin aktivitesini arttırmaktadır(10). B6 vitamini bağırsak içine lenfosit göçüne aracılık ederek, B9 vitamini (folik asit) ise ince bağırsakta düzenleyici T hücrelerinin hayatta kalması için gereklidir(11). Katil hücre faaliyetlerinin sınırlanması, T-hücrelerinin çoğalmasının baskılanması, bozulmuş timidin, purin sentezi ve immünoglobulin salgılanması, azalmış antikor yanıtı folat eksikliği sırasında gözlenen anormalliklerdir(10). B12 vitamini ise özellikle öldürücü hücreler üzerindeki etkileri ile hücresel bağışıklık için birdüzenleyici görevi görmekte ayrıca hümoral ve hücresel bağışıklık ile tek karbon metabolizmasında yer almaktadır(13). B12 vitamini eksikliğinde lökositlerin olgunlaşması gerçekleşmemekte ve enfeksiyonlara duyarlılığın artmaktadır. B6 için önerilen günlük alım düzeyi 1.3 mg, B9 için 400 mcg, B12 için 2-3 mcg’dır Başlıca B vitamini kaynakları; tam tahıllar, süt, yoğurt, yumurta, et ve balıktır. (21).
C Vitamini
C vitamini, epitelyal bariyer fonksiyonunun desteklenmesi, hem doğuştan gelen hem de sonradan kazanılmış bağışıklık hücrelerinin büyümesi ve işlevi, enfeksiyon bölgelerine beyaz kan hücresi göçü, fagositoz ve antikor üretimi dahil olmak üzere bağışıklığın çeşitli yönlerine katkı sağlamaktadır(19). C vitamini, çeşitli patojenik organizmalara karşı epitelyal bir bariyer sağlamakta ve vücudu istilacı mikroorganizmalara karşı koruyan hücrelerin, nötrofillerin ve monositlerin hareket yeteneğini arttırmaktadır. C vitamininin enfeksiyon bölgelerinden eski nötrofillerin uzaklaştırılmasında ve enfekte dokulardaki potansiyel hasarın azaltılmasında çok önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir(14). Ayrıca, antimikrobiyal özellikleri bulunmakta ve doğal katil hücre aktivitelerine yardımcı olmaktadır(9). C vitamini eksikliği, reaktif oksijen türlerinin bağışıklık hücrelerinden uzaklaştırılamaması sonucunda bağışıklık hücrelerinin yok olmasına neden olmaktadır(6). Bu durum; enfeksiyonlara yatkınlığa, zayıf kolajen oluşumuna ve yaralanma durumunda yara iyileşme sürecinin gecikmesine yol açmaktadır(6). C vitamininin bağışıklık güçlendirici rolü ile hastalık süresini kısaltma ve semptomların şiddetini azaltmadaki rolü vurgulanmaktadır (23). Bir araştırmada COVID-19 tedavisinde C vitamininin pozitif etkisi incelenmiş
COVID-19 hastalığında semptomların hafifletilmesine yardımcı olmak için 2-8 g/gün aralığında bir oral takviye önerilmiştir (24). Günlük önerilen alım düzeyi kadınlar için 95 mg; erkekler için 110 mg’dır. Başlıca C vitamini kaynakları; turunçgiller, çilek, domates, patates, lahana, yeşil yapraklı sebzelerdir (21).
D Vitamini
Vitamin D3(1, 25-dihidroksivitamin), insan bağışıklık tepkisinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Monositlerde, makrofajlarda ve timus dokularında D vitamini reseptörlerinin bulunması onların immün sistemi düzenlemedeki rollerini göstermektedir(6). D vitamini, hücre çoğalmasında yer almakta ve monositlerin makrofajlara farklılaşmasını artırarak doğuştan gelen bağışıklığı desteklemektedir. Doğal bariyerlerde mukozal hücrelerin yapısal ve fonksiyonel bütünlüğünü korumaktadır(4). D vitamini reseptörü doğuştan gelen bağışıklık hücrelerinde (monositler, makrofajlar, dendritik hücreler) eksprese edilmektedir. Bağışıklık hücresi çoğalmasını ve sitokin üretimini uyarmaktadır. D vitamininin aktif formu olan 1,25-dihidroksivitamin D3, patojenleri, özellikle bakterileri doğrudan öldürebilen antimikrobiyal proteinler olan katelisidin ve defensin'i düzenlemektedir(8). Ayrıca, monositlerin makrofajlara farklılaşmasını artırmaktadır(9). Günlük önerilen alım düzeyi 15 mcg (600 IU)’dır. Başlıca gıda kaynakları; tereyağı, yumurta sarısı, süt ve balıktır. (21).
E Vitamini
Kandaki diğer hücrelere kıyasla bağışıklık hücrelerinde daha yüksek konsantrasyonda bulunan güçlü bir yağda çözünen antioksidan olan E Vitamini, bağışıklık fonksiyonunu modüle ettiği bilinen en etkili gıda bileşenlerinden biridir(25). E vitamininin immün düzenleyici olduğu ve antioksidan aktivitenin bir sonucu olarak serbest radikalleri inaktive ederek hücre aracılı ve hümoral immün yanıtı arttırdığı birçok çalışmada bildirilmiştir(6). E vitamini takviyesi ile artan lenfosit proliferasyonu, immünoglobulin seviyeleri, antikor tepkileri, doğal öldürücü hücre aktivitesi ve interlökin (IL)-2 üretimi görülmüştür(15). Hücre zarlarını serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan koruyarak epitel bariyerlerinin bütünlüğünü desteklemektedir. Ayrıca, serbest radikallerin neden olduğu zincir reaksiyonunu engelleme (zincir kırma etkisi) özelliği bulunmaktadır(4). Diyet, E vitamini alımı ile desteklendiğinde, makrofajların patojenlere karşı etkisi en üst düzeye çıkmakta ve böylece enfeksiyonlara karşı güçlü bir etki oluşturulmaktadır(6). Günlük önerilen alım düzeyi kadınlar için 11 mg; erkekler için 13 mg’dır. Başlıca gıda kaynakları, bitkisel yağlar, tam tahıllar, fındık, badem, ceviz vb. sert kabuklu yemişler, yeşil yapraklı sebzelerdir. (21).
Demir
Demir, tüm canlılar için en önemli gıda bileşenlerinden biridir. Demir homeostazında yer alan genler ve proteinler, T hücre farklılaşması ve aktivitesinin düzenlenmesi ile bağlantılıdır. Demir yetersizliği durumunda bağışıklık yanıtı azalmaktadır(20). Bakterilerin nötrofiller tarafından öldürülmesinde rol oynamakta ve bağışıklık hücrelerinin işleyişi için kritik olan enzimlerin bileşiminde bulunmaktadır. Sitokin üretiminin ve aktivitesinin düzenlenmesinde rol oynamaktadır. Makrofajların önemli miktarda demir içerdiği bilinmektedir(3). Demir fazlalığının ise serbest radikal oluşumunu artırarak vücuda zarar verdiği, enfeksiyon durumunda da patojenlerin demiri kullanarak çoğalmasına neden olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle demir homeostazı çok sıkı kontrol altında tutulmalıdır(20). Günlük önerilen alım düzeyi 11 mg’dır. Başlıca gıda kaynakları, kırmızı et ve ürünleri, tavuk, zenginleştirilmiş tahıl ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kuru meyvelerdir. (21).
Çinko
Çinko, vücutta hücre büyümesi, farklılaşması ve gelişimi gibi birçok fizyolojik aktivitede önemli roller üstlenen bir gıda bileşenidir. Çinko, esas olarak T yardımcı hücrelerini etkileyerek bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamaktadır. Timulin adı verilen T hücrelerinin olgunlaşmasında ve farklılaşmasında görev alan bir hormonun aktivitesi için gereklidir. Oksidatif stres belirteçlerini ve inflamatuar sitokinlerin oluşumunu azaltmaktadır(17). Antikor üretiminde ve özellikle IgG'de yer almaktadır(3). Vücuttaki çinko eksikliği, sinyal yollarını ve bağışıklık sisteminin normal işleyişini değiştirerek çeşitli immünolojik bozukluklara yol açmaktadır(17). Günlük önerilen alım düzeyi kadınlar için 11 mg; erkekler için 13 mg’dır. Başlıca gıda kaynakları, tam tahıllar, et, yumurta, karaciğer, deniz ürünleridir. (21).
Burada bilimsel kaynaklara dayanılarak verilen bilgilerde yer alan gıda bileşenlerinin(yağ asitleri, A,B,C,D,E vitaminleri, demir, çinko) kandaki düzeyi kontrol edilmeli ve hekim tavsiyesine uygun hareket edilmelidir.
Kaynakça
1) Shao, T., Verma, H. K., Pande, B., Costanzo, V., Ye, W., Cai, Y., & Bhaskar, L. (2021). Physical Activity and Nutritional Influence on Immune Function: An Important Strategy to Improve Immunity and Health Status. Frontiers in physiology, 12, 751374.
2) Childs, C. E., Calder, P. C., & Miles, E. A. (2019). Diet and Immune Function. Nutrients, 11(8), 1933.
3) Gombart, A. F., Pierre, A., & Maggini, S. (2020). A Review of Micronutrients and the Immune System-Working in Harmony to Reduce the Risk of Infection. Nutrients, 12(1), 236.
4) Barrea L, Muscogiuri G, Frias-Toral E, Laudisio D, Pugliese G, Castellucci B, Garcia-Velasquez E, Savastano S, Colao A. (2021). Nutrition and immune system: from the Mediterranean diet to dietary supplementary through the microbiota. Crit Rev Food Sci Nutr.;61(18):3066-3090.
5) Radzikowska, U., Rinaldi, A. O., Çelebi Sözener, Z., Karaguzel, D., Wojcik, M., Cypryk, K., Akdis, M., Akdis, C. A., & Sokolowska, M. (2019). The Influence of Dietary Fatty Acids on Immune Responses. Nutrients, 11(12), 2990.
6) Aslam MF, Majeed S, Aslam S, Irfan JA. (2017). Vitamins: Key Role Players in Boosting Up Immune Response-A Mini Review. Vitam Miner 6: 153.
7) Junaid K, Ejaz H, Abdalla AE, Abosalif KOA, Ullah MI, Yasmeen H, Younas S, Hamam SSM, Rehman A. (2020). Effective Immune Functions of Micronutrients against SARS-CoV-2. Nutrients, 29;12(10):2992.
8) Maggini S, Pierre A, Calder PC. (2018). Immune Function and Micronutrient Requirements Change over the Life Course. Nutrients; 17;10(10):1531.
9) Haryanto, B.; Suksmasari, T.; Wintergerst, E.; Maggini, S. (2015) Multivitamin supplementation supports immune function and ameliorates conditions triggered by reduced air quality. Vitam. Miner., 4, 1–15.
10) Donma M.M., Donma O. (2020). Enhancement Of Immune System In Additıon To Medıcal Therapy For Counteracting Covıd-19: The Importance of Micronutrients, Namık Kemal Tıp Dergisi; 8(3): 541 – 550.
11) Yoshii, K.; Hosomi, K.; Sawane, K.; Kunisawa, J. (2019). Metabolism of Dietary and Microbial Vitamin B Family in the Regulation of Host Immunity. Front. Nutr., 6, 48.
12) Kussmann M. Nutrition and immunity. Mass Spectrom and Nutr Res2010;(9):268.
13) Saeed, F.; Nadeem, M.; Ahmed, R.; Nadeem, M.; Arshad, M.; Ullah, A.(2016). Studying the impact of nutritional immunology underlying the modulation of immune responses by nutritional compounds—A review. Food Agric. Immunol., 27, 205–229.
14) Carr, A.C.; Maggini, S. Vitamin C and Immune Function. Nutrients 2017, 9, 1211.
15) Lee, G. Y., & Han, S. N. (2018). The Role of Vitamin E in Immunity. Nutrients, 10(11), 1614.
16) Venter C, Eyerich S, Sarin T, Klatt KC. (2020). Nutrition and the Immune System: A Complicated Tango. Nutrients, 19;12(3):818.
17) Khanam S (2018) Impact of zinc on immune response. ImmunolCurr Res 2:1
18) Wu D, Lewis ED, Pae M, Meydani SN. (2019). Nutritional Modulation of Immune Function: Analysis of Evidence, Mechanisms, and Clinical Relevance. Front Immunol., 15;9:3160.
19) Calder P.C., Carr A.C., Gombart A.F., Eggersdorfer M. (2020). Optimal nutritional status for a well-functioning immune system is an important factor to protect against viral infections. Nutrients, 12(4), 1181.
20) Meseri R. Bağışıklık Sistemi ve Demir: İki Ucu Keskin Bıçak, Turkiye Klinikleri J Nutr Diet-Special Topics. 2016;2(2):72-6
21) Türkiye Beslenme Rehberi(TÜBER), 2015. T.C. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 1031, Ankara.
22) Srivastava R., Singh, P & Rajput, & Kumar, Gaurav & YADAV, DILIP. (2021). Micronutrients and their role in immunity. Research Journal of Chemical and Environmental Sciences Res J. Chem. Environ. Sci. 8(5), 1-7.
23) Pecora F, Persico F, Argentiero A, Neglia C, Esposito S. (2020). The Role of Micronutrients in Support of the Immune Response against Viral Infections. Nutrients. 20;12(10):3198.
24) Holford, P.; Carr, A.C.; Jovic, T.H.; Ali, S.R.; Whitaker, I.S.; Marik, P.E.; Smith, A.D. (2020). Vitamin C-an adjunctive therapy for respiratory infection, sepsis and COVID-19. Nutrients, 12, 3760
25) Lewis, E. D., Meydani, S. N., & Wu, D. (2019). Regulatory role of vitamin E in the immune system and inflammation. IUBMB life, 71(4), 487–494.