Tüketicilerin yükselen gözdesi: Maden Suları
05/05/2022 - 17:18:00
Döhler Satış Yöneticisi Sinan Nufal ve Döhler Laboratuvar Uzmanı Selin Göçtü ortaklaşa olarak hazırladıkları makalelerinde, Türkiye'de maden suyu pazarının günümüzdeki durumunu ve maden suyu - sağlık ilişkisini Gıda Teknolojisi Dergisi'ne anlattılar.
Maden suyu, içindeki çözünmüş halde bulunan mineral ve karbondioksit gazıyla birlikte yer altındaki çatlaklardan kendisine yol bularak yeryüzüne çıkan tamamen doğal bir su türünün genel adıdır. Tüketiciler arasında sıklıkla soda ile karıştırılabilen maden suyu; litresinde en az 1.000 mg mineral içeren, yer kabuğunun farklı derinliklerinde doğal olarak oluşan ve yeryüzüne çıkarken geçtiği farklı jeolojik katmanlardan bünyesine kattığı minerallerle zenginleşmiş yer altı suları olarak tanımlanıyor. Soda ise işlenmiş suya, litresinde en az 750 mg olacak düzeyde soda (sodyum bikarbonat) ve yine litresinde 2-4 gram civarında karbondioksit eklenip şişelenerek üretiliyor.
Kişi başı 14 litre maden suyu tüketiyoruz
Türkiye yer altı kaynakları bakımından oldukça gelişmiş bir coğrafya üzerinde bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre, ait olduğumuz coğrafyada sıcak ve soğuk mineralli su kaynakları açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer alıyoruz. Ülkemizde 1300 adet farklı debilerde mineralli su kaynağı bulunuyor. Bu nedenle maden suyuna erişim açısından oldukça şanslı bir ülkede yaşadığımızı söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde bolca mineralli su kaynağı bulunmasına rağmen konu maden suyu tüketimine geldiğinde Avrupa’ya kıyasla oldukça düşük kalıyor. Ülkemizde kişi başına düşen maden suyu tüketim miktarı 2002 yılında 2.5 litre iken 2010 yılına gelindiğinde 6.5 litreye ulaştığını görüyoruz. Günümüzde ise yıllık tüketim miktarının 13-14 litreye kadar ulaşmış olduğunu söyleyebiliriz. Bu tüketimin %50’lik kısmını sade, geri kalan kısmını ise meyveli/meyve aromalı maden suları oluşturuyor. Avrupa’daki maden suyu tüketiminin yıllık 120 litre olduğu düşünüldüğünde, ülkemizdeki tüketim miktarı Avrupa ülkelerine göre oldukça düşük olmakla beraber, tüketimdeki artış hızı oldukça dikkat çekici.
Sağlıklı vücut gelişimi için makro elementlerin yanında eser minerallere ihtiyaç duyuyoruz. Vücudun günlük gereksiniminin 250 mg’ın üzerinde olan mineraller makro mineraller, günlük gereksiniminin 20 mg’ın altında olan mineraller ise eser mineraller şeklinde tarif ediliyor. Makro minerallere örnek olarak sodyum, potasyum, kalsiyum gibi mineraller sayılabilirken, eser minerallere ise demir, çinko, selenyum örnek verilebilir. Bu minerallerin de maden suyu içerisinde bol miktarda olduğunu söyleyebiliriz. Maden sularının içeriğindeki minerallerin tüketiciler üzerindeki faydalarından kısaca bahsedecek olursak; bu mineraller sindirim sistemimizi düzenleme ve bazik doğasının getirmiş olduğu etkiyle midemizi rahatlatan bir özelliktedir. Bu faydalara ilave olarak bizler de Döhler Gıda ürün portföyümüzde bulunan, yerel AR-GE ekibimiz ve üretim olanaklarımızla sayesinde çeşitli bitki ekstrakları ilavesiyle maden sularına fonksiyonellik katabiliyoruz.
Maden suyu ve sağlık
Bitki ekstraktları bitkilerin yaprakları, kökleri, tohumları ve çiçeklerinden elde edilen, bitkinin özütünü temsil eden ürünler olarak karşımıza çıkıyor. Bitki ekstraktlarının içerdikleri fenolik bileşenler sayesinde antialerjik, antimikrobiyal, antioksidan, antienflamatuar, antiviral özelliklerinin yanında, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi hastalıklar üzerinde koruyucu etkilerinin tüm yaştan tüketiciler için geçerli olduğu birçok bilimsel çalışmada gösteriliyor. Bitki ekstraktları fonksiyonelliğe getirdiği katma değerin yanı sıra yoğun aromatik yapısı sayesinde, maden sularının organoleptik özelliklerine de katkıda bulunarak tüketicilerin tüm duyularına hitap eden yenilikçi çözümler üretilmesinde rol oynuyor.
Maden suları içerdikleri mineral miktarına göre zengin mineralli, düşük mineralli ve çok düşük mineralli şeklinde farklı kategorilerde değerlendirilebiliyor. Ayrıca içerdiği minerallerin miktarca fazlalığına göre bikarbonatlı, sülfatlı gibi ifadelerle de adlandırılabiliyor. Mineral miktarının ve içeriğinin değişken olması tüketici sağlığına pozitif yansırken, bazı durumlarda ise içecek endüstrisindeki üreticilere farklı stabilite problemleri yaşatabiliyor. Bu noktada, Döhler Gıda olarak tüketici sağlığına verdiğimiz önemin yanında, iş ortaklarımızın da market raflarındaki ürünlerinin raf ömrü boyunca stabilitesini korumasına aynı önemi veriyoruz. Bu kapsamda İstanbul merkez ofisimizde bulunan AR-GE ekibimizin bilgi birikimi ve stabilite özelinde sahip olduğumuz teknolojik/bilimsel analizler ve üzerinde yapılan değerlendirmeler sayesinde, iş ortaklarımıza stabil reçetelerin geliştirilmesi, teyit edilmesi ve tüketiciyle buluşturulması noktasında destek veriyoruz.
Pandeminin parlayan yıldızı doğal maden suları
Son yıllarda özellikle Covid-19 pandemisinin etkisiyle tüketici eğiliminin bol sıvı tüketimiyle birlikte bağışıklığı destekleyici C vitamini içeren ürünlere yöneldiğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte sağlıklı, şekeri azaltılmış ve doğal özelliklere sahip ürünlere olan talebin de pandemi öncesine göre artış gösterdiğini gözlemliyoruz. Bu kapsamda, şekersiz ya da düşük şekerli olmak üzere, içerdiği yüksek su miktarı ve çeşitli mineraller sayesinde tüketici sağlığına olumlu katkısıyla doğal maden suları pandemi dönemi ve devamındaki süreçte parlayan içecek kategorilerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre, tüketiciler gıda ürünlerinin tüketiminde sağlık konseptine önem verirken, uygunluk ve zevk gibi faktörleri de ayrıca göz önünde bulunduruyorlar. Bu faktörler dikkate alınarak, günümüzde geleneksel maden suları yanında, piyasaya çıkan aromalı ve meyveli/meyve aromalı maden suları da her yaşa ve her kesimden tüketiciye hitap ediyor.
Döhler Gıda olarak Denizli, Marmara ve İzmir fabrikalarımızda ürettiğimiz meyve/sebze suları ve konsantreleri, püre ve püre konsantreleri ürünlerimizin yanı sıra amiral fabrikamız Karaman’da da yoğunlukla meyve ve sebzelerden elde ettiğimiz doğal renklendiriciler ile market raflarının renklenmesine katkıda bulunuyor, yerli aroma fabrikamızla tüketicilerin damak zevklerini zenginleştiriyoruz. Bu sayede, tüketicilerin gıda ürünlerinden bekledikleri sağlık, doğal, az şekerli ve doğal aromalar ile harmanlanmış içecek konseptlerini iş ortaklarımıza sunarak tüketicilerin yenilikçi beklentilerini karşılıyoruz.