Peynir fiyatları kırmızı etle yarışıyor
18/07/2023 - 18:27:00
Zincir marketlerde peynirin 154 lira ile 200 lira arasında etiket fiyatını gördüğünü belirten Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, bu durumun besi ve süt üreticiliğindeki maliyet artışlarından kaynaklandığını açıkladı.
Haber: Özgür Çilek / Gıda Teknolojisi Dergisi
* Bu haber Gıda Teknolojisi Dergisi'nin Mayıs - Haziran sayısında yayımlanmıştır.
Türkiye’nin sevilen peynir markalarından Muratbey’in Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, son dönemlerde yükselen gıda fiyatlarında etle birlikte süt ve süt ürünlerinin başı çektiğini, hatta zaman zaman peynir fiyatlarının eti de geçtiğini söyledi. Zincir marketlerde peynirin 154 lira ile 200 lira arasında etiket fiyatını gördüğünü belirten Erol, bu durumun besi ve süt üreticiliğindeki maliyet artışlarından kaynaklandığını, bu sebeple hem üretici hem de tüketici açısından acilen önlem alınması gerektiğini kaydetti.
Kanayan yara taklit ve tağşiş
Süt ve süt ürünleri sektörünün en önemli sorunları arasında taklit ürün ve merdiven altı üretimin bulunduğunu anlatan Necmi Erol, “Sağlıksız koşullarda üretilen peynirler raflarda markalı ürünlerle yan yana satılıyor. Gıda güvenliği açısından piyasada yer alan ürünlerin tümünün mikrobiyolojik kriterleri sağlaması gerekmektedir. Geçmiş dönemlerde peynir üretiminde bitkisel yağ kullanımı gibi çeşitli taklit/tağşişe sebebiyet veren ürünlerin kullanıldığı görülmektedir. Burada sıkı şekilde denetimleri artırmak önemlidir. Cezalar caydırıcı olmadığı ve denetimler daha sık ve etkin yapılmadığı sürece gıda güvenliğinden bahsedilemez. Tüketicilerimizin bilinçlendirilmesi de kuşkusuz büyük önem taşıyor. Bu konuda biz de üzerimize düşen görevi yapmak adına Sürdürülebilir Gıda Platformu (SGP) çatısı altında Sorumlu Tüketim ve Sağlıklı Beslenme Grubu içinde çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’nin süt ve türevlerinde coğrafi işaret potansiyeli çok yüksek bir ülke olduğuna dikkat çeken Necmi Erol, “Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü ve özel sektör iş birliğiyle oluşturulan Süt Akademisi’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre; peynirlerde deşifre edilmiş 200 coğrafi işaretimiz bulunuyor. Bu alanda Türkiye’nin 55 tescilli coğrafi işareti var. Bunların dağılımına bakıldığında 36 tescilli coğrafi işaretle peynirler başı çekiyor. İzmir Tulum Peyniri, İvrindi Kelle Peyniri, Çayeli Koloti Peyniri, Çankırı Küpecik Peyniri, Yüksekova Çirek Peyniri, Yozgat Çanak Peyniri, Van Otlu Peyniri, Vakfıkebir Külek Peyniri, Urfa Peyniri, Sakarya Abhaz Peyniri, Pınarbaşı Uzunyayla Çerkes Peyniri, Maraş Parmak / Sıkma Peyniri, Manyas Kelle Peyniri, Malkara Eski Kaşar Peyniri coğrafi işaretli peynirlerimizden bazıları. Süt ürünlerinde başvuruları yapılan 45 coğrafi işaret daha tescil edilmeyi bekliyor” diye konuştu.
“Peynirin markalaşması yolundaki çalışmalar umut verici”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türk peynirinin yurt dışında hak ettiği konumu elde etmesi adına son dönemde değerli adımlar attığını belirten Necmi Erol, “Süt üreticisinin daha fazla desteklenmesini öngören başta Tarım Kanunu olmak üzere birçok yasal düzenleme hayata geçirildi. Önceki Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Vahit Kirişçi, çiğ süt ve kırmızı et üreticilerinin gelirlerini garanti altına alacak modeli hayata geçireceklerini müjdeledi. Bu desteklerin verilmesi, Türk tarım ve hayvancılığını dolayısıyla süt ve süt ürünleri sektörünü daha iyi bir noktaya taşıyacaktır. Ayrıca yine Bakanlığımız tarafından başlatılan ‘Türkiye Geleneksel Peynir Envanterinin Oluşturulması Projesi’nin de Türk peynirinin markalaşma yolculuğuna değerli katkılar yapacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
25 ülkeye ihracat
Avrupa Birliği ve Orta Doğu ülkeleri, ABD ve Türki Cumhuriyetler ağırlıklı olmak üzere yaklaşık 25 ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, yöresel ürünler adını verdikleri tel peynir, dil peyniri gibi 15 çeşit ürünlerinin özellikle AB’de ve ABD’de etnik pazarda ilgi gördüğünü dile getirdi. Bunun yanı sıra inovatif ürünler kategorinde yer alan D Plus ürünlerinin de ihracatta yüksek ilgi gördüğünü vurgulayan Erol, “Şu anda pazardaki daralma, süt fiyatları ve ekonomik durum dolayısıyla geçtiğimiz yılki hedefimizi koruma ağırlıklı bir strateji izliyoruz” dedi.