Schneider Electric, yenilikçi teknolojilerle gıda sektörünün geleceğine yön verecek
05/01/2024 - 14:01:00
Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Endüstriyel Otomasyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Kerem Barlak, sağladıkları güçlü teknolojik çözümler ve danışmanlıkla, Türkiye gıda ve içecek sektöründe farklı büyüklük ve hedeflere sahip pek çok kurumun yanında yer aldıklarını belirterek, “Ayrıca veri yönetimi ve yenilikçi teknolojilerle sektörün geleceğini şekillendirmek temel amaçlarımız arasında” diyor.
Röportaj: Özgür Çilek / Gıda Teknolojisi Dergisi
*Bu röportaj Gıda Teknolojisi Dergisi'nin Kasım - Aralık sayısında yayımlanmıştır.
Kerem Bey merhaba. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunuyum ve İstanbul Teknik Üniversitesi Executive MBA yüksek lisans derecesine sahibim. Kariyerime 2007 yılında Omron Industrial Automation Europe’ta başladım, ardından 2010 yılında Schneider Electric bünyesine katıldım. Şirket bünyesinde, satış, stratejik pazarlama, son kullanıcı kanal yöneticiliği gibi farklı görevlerde bulundum. Ayrıca “sanayide dijital dönüşüm” konusunda yapmış olduğum seminer ve farklı platformlardaki iş birlikleriyle sürdürülebilirlik konusunda çok sayıda öncü platformda yer aldık. Makine imalatçıları kanalını yönetirken dünyada en hızlı 'hareket kontrolü' büyümesi, son kullanıcı kanalını yönetirken de dünyada en çok “DCS” projesi yapan ülke ödüllerini aldım.
2020 yılında Doğu Asya ve Japonya Bölgesinde 16 ülkeden sorumlu Strateji ve İş Geliştirme Birimi Kıdemli Yöneticisi olarak bölgenin orta ve uzun dönemli stratejisini planlarken; iş zekası, strateji ve iş geliştirme alanlarında çalışma fırsatı buldum. Aynı zamanda Schneider Electric bünyesine katılan enerji yönetimi ve endüstriyel otomasyon yazılım şirketleriyle bölgedeki ülkelerin iş geliştirme süreçlerini yönettim. Nisan 2022’den bu yana görevime Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Endüstriyel Otomasyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı olarak devam ediyorum.
Schneider Electric’i tanıtarak kuruluşundan günümüze gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Schneider Electric olarak, 187 yıllık köklü tecrübemiz ve yaklaşık 130 bin çalışanımızla 100’ü aşkın ülkede enerjinin güvenli, güvenilir, verimli ve çevreci bir şekilde yönetilmesinde aktif rol oynuyoruz. Endüstrileşme, şehirleşme ve dijitalleşme trendlerine paralel olarak artan enerji ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla yazılım tabanlı akıllı çözümler geliştiriyoruz.
“35 YILDIR TÜRKİYE'YE HİZMET VERİYORUZ”
Firma olarak kaç yıldır Türkiye pazarındasınız, hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Ürünleriniz ve çözümlerinizden söz eder misiniz?
Türkiye'de 2 üretim tesisimiz, 1500’ün üzerinde çalışanımız ve 200’e yakın yerel iş ortağımızla faaliyet gösteriyoruz. EcoStruxure mimarisi adını verdiğimiz bina, veri merkezi, endüstri ve alt yapı sektörlerine sunduğumuz enerji verimliliği çözümlerimiz sayesinde ülkemiz enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanımına 35 yıldır katkıda bulunuyoruz. Müşterilerimizin zorlu hedeflerini gerçekleştirmelerinde, yeni iş modelleri geliştirmelerinde ve yatırım stratejilerini şekillendirmelerinde global uzmanlığımız, EcoStruxure çözüm mimarimiz ve AVEVA yazılım ürünlerimizle destek oluyoruz.
IoT özellikli, açık mimarimiz ve platformumuz EcoStruxure altında bina, veri merkezi, endüstri ve alt yapı sektörlerine sunduğumuz dijital ve inovatif çözümlerimiz mevcut. Bu sayede müşterilerimizin verimliliği, kârlılığı ve güvenilirliğini garanti altına alıyoruz. Yine aynı mimari sayesinde enerji ve kaynak kullanımı verilerini kullanarak verimlilik ve karbondan arındırmaya odaklı bir strateji geliştirmelerine olanak sunuyoruz. EcoStruxure’ın yanı sıra güçlü agnostik yazılım portföyümüz ve bu alanda uzman şirketimiz AVEVA ile birlikte uçtan uca çözümler sunuyoruz. Dünyanın önde gelen bağımsız yazılım şirketleriyle iş ortaklıklarımız aracılığıyla müşterilerimizin endüstriyel otomasyon çözümlerinden yararlanmasına yardımcı oluyoruz. Ayrıca enerji verimliliği ve çözümleri alanında danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Tüm bu çalışmalarımızla müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanında çözüm ortağıyız.
“GIDA İŞLETMELERİNE FARKLI KATMANLARI ELE ALAN BİR STRATEJİ ÖNERİYORUZ"
Gıda ve içecek endüstrisine hangi hizmetleri ve dijital çözümleri sunuyorsunuz? Sektörde çalıştığınız ve iş birliği yaptığınız bazı firmalardan bahsedebilir misiniz?
Bugün gıda ve içecek sektörü sürdürülebilir bir toplum ve ekonomi yaratılmasında kritik bir rol üstleniyor. Bununla birlikte iklim değişimine bağlı riskler, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve dijitalleşen iş modellerine uyum sağlayamamak, şirketlerin performansına olumsuz etki ediyor. Bu zorlu koşullara yanıt vermek ve ürün yaşam döngüsü boyunca uyumluluk ve güveni sağlamak için Schneider Electric olarak biz, farklı katmanları ele alan bir strateji öneriyoruz. Öncelikle üretim operasyonlarının dijitalleştirilmesi, tedarikçi ağında görünürlük elde etmek ve riskleri belirlemek için tedarikçileri uçtan uca dijital bir ağ ile yönetmek gerekiyor. Aynı zamanda yiyecek ve içecek tesislerini yetkisiz fiziksel veya siber erişimden korumak için gıda savunmasının güçlendirilmesine ihtiyaç var. Ürün güvenliğini garanti altına almak ve kurum itibarını korumak için ise ürünleri ve kritik kontrol noktalarını takip etmek ve izlemek için üretim sonrası lojistiğinin izlenmesi gerekli. Son olarak ise tüketiciler için şeffaflığı geliştirmek için ham maddelerden bitmiş ürünlere kadar tüm değer zincirinin görünürlüğünü artırmak için uçtan uca izlenebilirliği öneriyoruz.
Bu kapsamda biz, takip edilebilirlik teknolojileriyle şirketlerin uçtan uca, güvenilir sistemlerle süreç ve operasyonlarının sürekli olarak iyileştirilmesine katkıda bulunuyoruz. Arıza teşhisi, bakım, takip edilebilirlik ve kalite izleme unsurlarını içeren kapsayıcı çözümler sunuyoruz. Bu teknolojiler arıza teşhisinden ürün döngüsü boyunca kalitenin takibine dek pek çok farklı faydayı tek bir platform üzerinden sağlıyor. Entegre sistemlerle veriye gerçek zamanlı erişim ve böylece anlık eylemler gerçekleştirmek mümkün oluyor. Bu sayede üründe kontaminasyon veya ambalajlama hatası gibi bir vaka durumunda, bilgiler anlık olarak saptanıyor ve alınması gereken aksiyon hızla gerçekleştiriliyor.
Sağladığımız güçlü teknolojik çözümler ve danışmanlıkla, Türkiye gıda ve içecek sektöründe farklı büyüklük ve hedeflere sahip pek çok kurumun yanında yer alıyoruz.
SCHNEIDER ELECTRIC'İN GIDA ENDÜSTRİSİNE SUNDUĞU AVANTAJLAR
Gıda ve içecek sanayicileri için geliştirdiğiniz dijital teknolojilerle kullanıcılara hangi avantajları sağlıyorsunuz? Bunları maddeler halinde paylaşabilir misiniz?
· Ham madde takibi ve optimizasyon: Dijital teknolojiler sayesinde, gıda ve içecek üreticileri ham madde tedariğini gerçek zamanlı olarak izleyebilir ve optimize edebilirler. Bu da malzeme maliyetlerini düşürmeye ve atık miktarını azaltmaya katkıda bulunmamızı sağlıyor.
· Üretim verimliliği artışı: Otomasyon ve kontrol sistemlerimizle üretim süreçlerini optimize ederek işletmelerin üretkenliğini artırıyoruz. Verimli üretim, daha fazla ürünün yanı sıra daha az enerji tüketimi anlamına da geliyor. Aynı zamanda, artan SKU (Stock Keeping Unit) sayısını yönetmek de önemli bir konu. Schneider Electric’in otomasyon ve veri analitiği çözümleri, gıda endüstrisindeki farklı ürün çeşitliliğine uyum sağlamak için ideal. Böylece üretim süreçlerinin esnekliği ve verimliliği artırılarak, yeni ürünlerin hızla piyasaya sürülmesi mümkün oluyor.
· Akıllı güç yönetimi: Dijital enerji izleme ve yönetim sistemleriyle birlikte enerji maliyetlerinin azaltılmasına ve verimlilik elde edilmesine katkı sağlıyoruz. Bununla birlikte, enerji kesintilerini öngörüp önlenmesine yardımcı olarak da tesislerin kesintisiz olarak üretimlerine devam edebilmelerini sağlıyoruz.
· Ürün kalitesi ve güvenliği: Gıda güvenliği standartlarına uyum sağlamak için üretim süreçlerinin izlenmesi ve kayıt altına alınmasında yardımcı oluyoruz. Ayrıca izlenebilirlik ve raporlama gerekliliklerini karşılamak için veri analitiği çözümleri sunarak işletmelere gıda güvenliği ve uyumluluk konularında destek sunuyoruz.
· Tedarik zincirinde optimizasyon: Tedarik zincirinin optimizasyonu, gıda ve içecek sektöründe başarı için oldukça kritik bir faktördür. Bu kapsamda ürünlerin dağıtım ve depolama süreçlerinde kayıpların azaltılması için izleme ve kontrol sistemleri sunuyoruz. IoT tabanlı çözümlerle gıda endüstrisinde tedarik zincirinin etkin bir şekilde yönetilmesine olanak tanıyoruz. Böylelikle; ürünlerin taşınması, depolanması ve dağıtımı süreçlerinde verimlilik artıyor, stok yönetimi optimize ediliyor ve zamanında teslimat avantajı sağlanıyor.
“GIDA SANAYİ DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN MERKEZİNDE OLACAK"
Bir konuşmanızda gelecek 20 yıl içinde tüm endüstriyel üretim süreçlerinin Endüstri 4.0’a göre gerçekleşeceğini söylemiştiniz. Endüstri 4.0 ile hayatımızda neler değişecek, özellikle gıda tedarik ve üretim süreçleri bundan nasıl etkilenecek?
Endüstri 4.0 ile birlikte, gıda üretimi ve tedarik zincirleri dijital dönüşümün merkezinde yer alacak. Bu dönüşüm, öncelikle üretim süreçlerindeki otomasyon ve robotik teknolojilerin yaygınlaşmasıyla kendini gösterecek. Bu, fabrikalarda manuel operasyonlara olan bağımlılığı azaltacak ve üretim hızını artıracak. Örneğin, robotik kol sistemleri, paketleme ve sınıflandırma işlemlerinde insan hatasını azaltarak verimliliği artıracak. Bir diğer önemli etki, veri analizi ve yapay zekanın kullanımında görülecek. Gıda tedarik zincirinin her aşamasında toplanan veriler, yapay zeka algoritmaları tarafından analiz edilecek. Bu, ürün kalitesini izleme, hastalık risklerini öngörme ve hasat zamanlarını optimize etme gibi konularda önemli gelişmelere yol açacak. Ayrıca, tüketici taleplerini ve pazar trendlerini daha iyi anlamak için de kullanılacak, bu da üreticilerin daha hedef odaklı ve kişiselleştirilmiş ürünler geliştirmesine olanak tanıyacak. Son olarak, Endüstri 4.0, tedarik zinciri yönetiminde şeffaflık ve izlenebilirlik sağlayacak. Blockchain gibi teknolojiler, ürünlerin kaynağından sofraya ulaşana kadar olan yolculuğunu takip etmeyi kolaylaştıracak. Bu, gıda güvenliği ve tüketicilerin bilinçli seçim yapabilmesi açısından büyük bir adım olacak.
Bununla birlikte Schnieder Electric olarak biz Endüstri 4.0’ın Elektrik 4.0 yani enerji verimliliği, güvenirliliği ve temiz enerji olmadan mümkün olmadığına inanıyoruz. Endüstri 4.0’ın gerçek değeri enerji boyutunun ele alınması ve elektrifikasyon, dijitalleşme ve karbondan arınma çözümleriyle entegre olmasıyla mümkün. Böylece enerji ve kaynak tasarrufu sağlayan teknolojiler, atık yönetimi ve geri dönüşüm süreçlerindeki yenilikler, gıda üretiminin çevresel etkisini azaltacak. Bu, özellikle iklim değişikliği ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusunda giderek daha fazla önem kazanıyor. Schneider Electric olarak biz de bu dönüşüme öncülük edecek çözümler üzerinde çalışıyoruz. Bu dönüşüm sürecinde Türkiye’de birçok gıda firmasıyla yakın bir iş birliği içindeyiz ve gözlemlediğimiz ilerlemeler ve çıktılar gerçekten heyecan verici.
Schneider Electric olarak Türkiye gıda pazarına yönelik kısa ve uzun vadeli hedeflerinizi aktarabilir misiniz?
Schneider Electric’in Türkiye'deki gıda sektörüne yaklaşımı hem kısa hem de uzun vadede sürdürülebilirlik, verimlilik ve teknolojik yenilik üzerine kurulu. Kısa vadeli planlarımız, sektöre yönelik teknolojik çözümlerimizin entegrasyonu, eğitim ve danışmanlık programlarıyla sektörün gelişimine güç katmak yönünde. Bu doğrultuda da Elektrik 4.0 ve sürdürülebilir üretim teknikleri hakkında bilinç yaratmak için düzenlediğimiz eğitim ve seminerlerle de sektöre katkı sunuyoruz. Uzun vadede ise Türkiye gıda sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak, yenilenebilir enerji ve çevre dostu çözümleri teşvik etmek için çalışıyoruz. Ayrıca, veri yönetimi ve yenilikçi teknolojilerle sektörün geleceğini şekillendirmek temel amaçlarımız arasında. Böylece uzun vadeli ortaklıklar ve iş birlikleri kurarak başarı hikayelerimizi artırmayı, AR-GE ve inovasyon yatırımlarımızla pazardaki özel taleplere cevap verecek çözümler geliştirmeye devam etmeyi hedefliyoruz.
UÇTAN UCA İZLENEBİLİRLİK SAĞLAYAN ÇÖZÜMLER
Schneider Electric olarak uçtan uca izlenebilirlik sunan çözümlerle ham madde temininden başlayarak, üretim depolama, lojistik ve perakende noktalarına kadar her alanda takip ve yönetimi mümkün kıldıklarını anlatan Kerem Barlak, “Bu süreçte IoT ve bulut tabanlı platformlarla, tedarik zinciri boyunca sürekli bir veri akışı ve süreç izleme imkanı sunuyoruz. Böylece, ürün ve malzemelerin nerede olduğu, hangi aşamada bulunduğu ve durumları hakkında anlık bilgilere ulaşılabiliyor. Bu, hem üretim verimliliğini artırmak hem de müşteri memnuniyetini sağlamak için kritik öneme sahip” diye konuştu.