Banner
Gıda Teknolojisi Facebook Gıda Teknolojisi Twitter Gıda Teknolojisi RSS
Ömer Fethi Gürer: “2025’te 260 gıda ürününde taklit ve tağşiş tespit edildi”

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2025 yılının ilk iki buçuk ayında 260 gıda ürününde taklit ve tağşiş yapıldığını açıkladı. Gürer, hile yapılan ürün grupları arasında bitkisel yağlar, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünlerinin öne çıktığını belirtti.





Gıda ürünleriÖmer Fethi Gürer, 2025 yılının ilk iki buçuk ayında taklit ve tağşiş yapıldığı tespit edilen ürünlere ilişkin tabloyu kamuoyuyla paylaştı. Gürer, toplam 260 üründe hile tespit edildiğine dikkat çekti. Gürer, ülke genelinde faaliyet gösteren 750 bin gıda işletmesinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı 8 bin görevliyle düzenli ve sürekli denetiminin zorluğuna dikkat çekerek, “Kayıt dışı üretim de bu verilere eklendiğinde, milyonlara varan gıda ile ilgili denetim alanı olduğu söylenebilir. Bazı illerde denetimler daha sık yapılabiliyor. Son veriler dikkate alındığında, taklit ve tağşişin en çok tespit edildiği il 39 ürünle Aydın oldu. İstanbul 28 ürünle ikinci, Ankara ise 22 ürünle üçüncü sırada yer aldı” dedi.

 

Hangi ürünler risk altında?

Gürer, taklit ve tağşişte başı çeken ürün grupları arasında bitkisel yağlar, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünlerinin öne çıktığını belirtti. Gürer, bitkisel yağlarda 91 üründe hile tespit edilirken, et ve et ürünlerinde 78 üründe sahtecilik yapıldığını. 51 süt ürününde de taklit ve tağşiş tespit edildiğini aktardı. Özellikle naturel sızma zeytinyağı (22 kez), ısıl işlem görmüş piliç sucuk (14 kez), kekik (11 kez), telli peynir ve dana sucuk gibi ürünler, sahtecilik vakalarının yoğunlaştığı ürünler arasında bulunduğunu belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu tür temel tüketim ürünlerinde yapılan denetimlerle ortaya çıkan sonuçların riskler taşıdığını vurguladı ve tüketicinin aldatıldığını belirtti.

 

Bu arada halk sağlığını doğrudan etkileyen ve kayıt dışı üretilen ürünler içinde vatandaşın etiket okumasını ve ürün kaynağını sorgulamasını, şüphelendiği ürün için yetkilileri uyarmasını da öneren Gürer, bu uyarıların sorunun ortadan kaldırılması için yetkililer adına önemli destek olacağını belirtti. Gürer, “Ne yediğimizi, ne içtiğimizi bilmenin yolu ürün, üretim süreçlerini takip etmekten geçiyor. Özellikle etiket okuma konusu dikkate alınmalıdır. Yediğimiz ürünlerden zehirlenmeler de yaşandığı unutulmamalıdır. İçeriği belirtilenden farklı olup olmadığını sorgulamak da bir haktır” diye konuştu.

 

“Belediyelere denetim yetkisi verilmeli”

Ömer Fethi Gürer, 2012 yılında uygulamaya konan düzenleme doğrultusunda taklit ve tağşiş ürünlerin belli sürelerde toplu olarak teşhir edilip dikkat çekilerek tüketiciyi bilinçlendirme amaçlı açıklandığını, 2024 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu ürünleri sürekli açıklamaya başladığını belirterek, “Bu durum, ülkemizde bu tür ürünlerle mücadelenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 750 bin işletme, 8 bin denetim elemanıyla denetleniyor. Bu denetimler daha çok ihbara dayalı. Belediyelerin bu bağlamda denetim yetkisi, 2004 ve 2012 yıllarında yapılan düzenlemelerle önemli ölçüde Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili kılındı. Bu süreç denetimsizliği artırdı. Belediyelere yetkileri artırılarak verilmelidir. Belediye kontrol laboratuvarları kurarak gıda denetim sürecine dahil olmaları doğru bir adım olacaktır” ifadelerini kullandı.